• ege park-mavişehir'de yeni açılmış burgercı. uzaktan bakıldığında daha çok yunan lokantalarına benziyor veya çağrıştırıyor. sanırım beyaz ağırlıklı döşemelerine mavi eklenmesinden dolayı olabilir. neyse işte. hamburgerleri büyük (fark verdiğiniz takdirde daha da büyüyebiliyor). lezzet kısmına gelince çok ekstra denilecek bir şeyleri yok ama lezzetsiz de denemez.

    aylar sonra gelen edit: çok tuttu burası. normalde 3-5 ayda bir kiracı değiştiren yeri parsellediler resmen. neyse işler iyi demek *. biraz daha ayrıntı vereyim bari (belki sahibi beni açıktan görür). et konusunda pişirme şekilleri ve lezzeti oldukça iyi. domates olsun, yeşillik olsun gayet taze. sarımsaktan nefret eden biri olarak hamburgere sarımsaklı sos yerine karemelize edilmiş soğan konulmasını istemiştim. iyi ki de istemişim. gayet güzel bir karışım oldu. ancak gelen hamburgere göre patates kızartması oldukça küçük geliyor. bilginize...
  • burgerini yedikten sonra titreyerek boşalmama neden olan yer.
  • mekan gayet düzgün. her birinin üzerinde ikea yazısı görebileceğiniz mobilyalarla sade ve şık döşenmiş. çok iyi olmasa da ortama uygun hafif bir müzik çalıyor insanı yormayan. sakin güzel bir atmosferi var yemek yemek için. hamburgerleri de salataları da gayet lezzetli. salatayı çorbaya çevirmiyorlar bin tane saçma sapan şeyle, mevsim yeşillikleri neyse en tazesinden koyuyorlar birkaç çeşit o kadar, bu sayede tadını alabiliyorsunuz yediğinizin. ev yapımı tarzı güzel ekmekleri var. etleri de mangalda tam mangal tadında pişiriyorlar ağır ağır. dolayısıyla servisi de çok ağır fakat sonuçta gayet lezzetli geliyor yemeğiniz. sahibi gelip tek tek ilgileniyor masalarla. ancak garsonlarla iletişim kurmakta zorlanabiliyorsunuz, özenle seçilip bollywood'dan getirilmiş birer komedyen çünkü her biri. bu komedyenlik menülerine de yansımış ki büyük seçimin adı çooook seviyorum, salata menüsünün adı ince seviyorum, yok bir yemeğin adı peynir rüyasından uyanış falan gibi saçmalıklar. bir komiklik şakalar. ama genel müşteri kitlesi bundan hoşlanacak tipler olduğu için kendilerince hakı olabilirler onu bilmem. insanı hayattan soğutan mavişehir babaları takıldığı için pek fazla gidilesi bir mekan değil zaten. bebek arabasındaki çocuğuna hunharca hamburger yedirip sulandırılmış kola içirerek, bir yandan ege park gibi bir mekan içerisinde iki dilim salam eşliğinde rakı sofrası edasıyla içerek piiz yapmaya çalışan adamcıkları görünce gidesiniz gelmiyor öyle bir daha. yine de boş olduğu zamanlarda mekan güzel ve yemekleri de lezzetli hamburger türü şeyler yemek isteyenler için.
  • mavişehir ege park' ın yemek katında yeni açılan bir mekan gördük. ismi friends&burgers. aman da aman ne de şirin ve güzel bir isim olmuş diyerek, mekanın iç tasarımının da bizde yarattığı sempatiyle friends&burgers da yemek yemeye karar verdik. işte tam da o anda yaptığımız tercihin kurbanı olacağımızı nerden bilebilirdik, değil mi?

    neyse öncelikle içeriye girdiğinizde modern beyaz tuğlalı duvarlar, ortadaki klasiğe yakın yuvarlak masa ve bar usulü yüksek masalar dikkatinizi çekiyor. evet katılıyorum, dekorasyona diyecek bir laf yok. zaten burası da, iç tasarımın özenli yapılmış olması, nasıl da bir pazarlama ve satış unsuru oluyor onu gösteriyor. neyse oturduktan sonra, çok da arkadaş ve müşteri canlısı olmayan garsonlar tarafından menü getiriliyor. menü gene pazarlama başarısı olarak adlandırılabilecek şekilde hazırlanmış. yani küçük burger istiyorsanız "seviyorum", büyük burger istiyorsanız "çok seviyorum" başlıkları altındaki fiyatlara bakmanız gerekiyor. biz şahsen soğan halkası, garlic mushroom burger ve sunshine burger istedik ve başladık beklemeye. bu bekleme o kadar uzun sürdü ki, tabi ki etrafı gözlemeye başladık. gittiğinizde hazırlıklı olun, en az 3 masada "küçük" çocuklu aileler oluyor. ve emin olun onlar kalkınca yerlerini mutlaka görgüsüz para babası mavişehir eşrafından çığırtkan küçük çocuklu bir aile dolduruyor. neyse diyorsunuz, tabi ki kapıda çocuklu aileler giremez yazmıyor. hele ki pazar günüyse böyle bir beklenti içinde olmak zaten külliyen yanlış. bunların ötesinde bizden önce gelen masaların bir bir siparişi gelmeye başlıyor. dikkatinizi çekerim bir bir derken gerçekten bir biri kastediyorum. çünkü gerçekten de 6 kişilik masada oturan herkese burgerleri tek tek geliyor ve biri diğerini bekleyeyim derken yemek yemek azaba dönüşüyor. neyse bu arada bizim masaya da soğan halkalarımız geliyor. görünüşü ve tadı, aynen süpermarketten dondurulmuş olarak aldığınız ve evde kızartırken yaktığınız soğan halkalarına benziyor. yani mekanın karşıdan size verdiği kaliteli burger ve türevleri yiyeceğim mesajını çöpe atmak için ilk zemin hazırlanmış oluyor. böyle kaliteli gibi duran bir mekana bu görüntü ve tat yakışmadı diyorsunuz. ama bir yandan da aman burgerler belki çok güzel gelecek diye avutmaya başlıyorsunuz kendinizi. bu arada biz daha burgerlerimizi beklerken, bizden neredeyse 2 dakika sonra gelip siparişlerini verip beklemeye başlamış olan bir masa ise pes edip kalkıyor. yani servis yavaş diyebilirim. neyse 45 dakikalık bekleyişin sonunda bizim burgerler geliyor. tahta bir tepsinin üzerinde burger yanında da elma dilimli patates şeklinde servis ediliyor. bu arada zengin dursun diye de masaya heinz ketçap, mayonez ve hardal geliyor. burgeri de tattıktan sonra bir hayal kırıklığı alıyor götürüyor bizi. tatsız tuzsuz ve az pişmiş hatta pişmemiş bir köfte, ortalama lezzette bir ekmeğin içinde geliyor ve aklımıza; "mekanın kaliteli tavrı buysa bu burger ne, hadi bu burger böyleyse bu kadar kaliteli gibi duran mekan ne?" sorusunu getiriyor.

    velhasıl hesabı da ödedikten sonra, bizi bir daha zor görürsünüzü içimizden geçirerek çıkıyoruz. böyle devam ederse zannımca ilk gidişler son gidişler olur, yerine de başka bir mekan açılır gider. ayrıca akşam eve geldiğimizde midemizde ağır yağın oluşturduğu ağırlıktan bahsetmiyorum bile.

    burger gurmesiyseniz, dış görünüşe aldanıp beklentilerinizi yükselterek gitmeyin, zira hiç de o beklentilerinizi karşılayacak cinsten bir mekan değil. siz iyisi mi ordaki burger king e bırakın kendinizi. ya da bornovaya ohannesburgere gidin.
  • izmir'de doğru düzgün hamburger bulamayan biri olarak genelde bu tip yerleri hemen denerdim ama burayı nedense epey bir ihmal etmişim maalesef.
    burger king'in ve türevlerinin neredeyse ışık geçirgenliği olan hamburger köftesinden, ohannesburger gibi "orijinal hamburger sosu" yapayım derken köftenin tadını kaçırmalarından usanç gelmişti yıllardır.
    açıkçası buraya giderken de çok büyük bir beklentim yoktu.
    ilk denediğim her yerde yaptığım gibi klasik hamburger sipariş ettim. 2 liradan kaçmadım büyük söyledim. hakikaten büyük bir hamburger geldi ve ben köftesini görür görmez ilk şokumu yaşadım. köfte google görsellere hamburger yazdığınızda çıkan fotoğraflardaki gibiydi. kalındı. hadi bismillah diyip dişledim ve ikinci şok geldi. ızgara kokusu. misler gibi. sosu da etin tadını kaçıracak gibi değildi. nasıl keyif aldım anlatamam.
    servis de çok hoştu. az konuşan hızlı çalışan servis elemanları. içeri girer girmez en rahat köşeyi öneren mekan sahibi. kafam kadar olmayan kibar elma dilim patatesler. pek memnun kaldım. tavsiye ederim...

    edit: yaklaşık üç yıl sonra yeni bir değerlendirme yapmak gerektiğini düşünüyorum.
    ürün çeşitlerini arttıran ve yeni şube açan mekanda övdüğüm niteliklerde kayıp oluştu.
    öncelikle daha önce bahsettiğim o ızgara kokusu son bir senedir yok.
    ayrıca daha önce geribildirimde bulunmama rağmen halen daha hamburherin içine parmak kalınlığında domates dilimi koymaya devam ediliyor. insan yiyecek be kardeşim.
    bir de ilk değerlendirmemde övdüğüm patates dilimleri artık kafam kadar geliyor. köyde ateşte patates közlemişiz de gözlemeci teyze dilimleyivermiş gibi.hiç hoş değil...
  • 3 tane minik hamburgerden oluşan menüsü çok az, my burger denen hayvani kalınlıktaki köfteli burgeri de çok fazladır. bi' ikisinin ortasını tutturamadım ama çok lezzetli ve doyurucudur hatta bi' gün my burger sayesinde mide fesatından gidecektim.
  • izmirlinin burger beklentisini yükseltmiş mekan. etlerin lezzetini ve porsiyonların büyüklüğünü mc donalds, burger king gibi fastfood zincirlerininkiyle kıyaslamak abesle iştigal olur. ayrıca balçova kipa şubesinde öğrencilere %10 indirim yapıyorlar. sonuçta, yukarda sözü geçen zincirlerde bi menü yemiş kadar para ödeyip maksimum lezzet alıyorsunuz. mekanın şıkırtısıyla da, gelen tiplerin kasıntılığıyla da şahsen meşgul olamadım zira burgerlar detaylara takılmama müsade etmedi.
  • lüks bir yer ve kaliteli ve lezzetli bir menüye sahip olmasına karşın fiyatlarının makul olması dikkat çekici olmuştur.
  • yemesi gerçekten maharet isteyen hamburgerler yapan mekan. bir tarafı ısırıyorsun diğer taraf kontrolden çıkıyor. zevkli ve lezzetli...
  • yediğim en iyi hamburgerler arasında 2. sıradaki yerini almış hamburgeri yapan restoran.

    ilki için: (bkz: hard rock cafe)
hesabın var mı? giriş yap