• insan hayatı 3 bölüm. geçmiş gelecek ve şimdi. bugün yaşarken insan geçmişi düşünür geleceği hayal eder. geleceğe dair resimler hafızada silikleşse de anılar bir fotoğraf karesi ile ölümsüzleşir.

    sonra birikir fotoğraflar bir çekmecede; adı fotoğraf çekmecesidir... her evde vardır bir çekmece. içinde sen ben sevdiklerimiz.

    geri getiremeyeceği tek şeydir insanın zaman. o yüzden insan saklamak ister, anılarda kalmak ölümsüzleştirmek ister o güzellikleri. göstermek ister, mutlulukla görmek ister en hüzünlü anında;

    işte böyle bişeyken durum aylin kendi fotoğraf çekmecesini sadece kendisine değil herkese açmış...
    içinde birikmiş hikayelerle dolu çekmece...

    ortak olunan mutluluklar, hikaye sahipleri için "ay bu benmiyim" şaşkınlıkları, izleyenler için "ben de birgün" hayalleri...
    fotoğraflar çok şey anlatırlar herkese...

    insan bazen yalnızken döner anılarına yönelir fotoğraf çekmecesine;

    http://www.fotografcekmecesi.com/
  • geçen sene temmuz ayında tanıştım onunla, sıcak ama bulutlu bir yaz gününde. aslında tanışıklığımız birazcık daha eskiye dayanıyordu, sitesine bakmış, çektiği fotoğrafları görmüştüm. her neyse diyorum ya, ilk kez karşılaşmamız canımdan çok sevdiğim iki insanın- dahası aslında hayatın bir yerinde karşılaşmaları kesin olup da benim sadece hikayelerinde vesile gibi olduğum canım arkadaşlarımın- düğünlerinde oldu. yakın arkadaşlarını evlendirenler bilirler, hiçbir aksilik olmasın istersin, her şey mükemmel olsun, yağmur yağmasın, insanlar bunalmasın, müzikler karışmasın, ufacık ama ufacık bir aksilik olmasın istersin. her şeyden de ötesi, o güzel gün belgelensin, sonsuza dek yaşasın istersin.

    işte böyle dualarla başladığım bir düğündü, aylin'e bizim masayı uygun görmüştü gelin hanım. aylin kah yerlerde, kah ayakta çekiyordu da çekiyordu. ama her şeyi, en güzel ayrıntıları ile belgelemek için oradaydı adeta. bazı insanların enerjileri gözlerinin içinden fışkıracak gibi olur ya, işte öyle bir insan fotoğraf çekmecesinin sanatçısı aylin. daha henüz fotoğrafları görmemiştik ama ben mükemmel olacaklarını o an sezmiştim. yanımda oturan sevdiceğime "bizi de o çekmeli" dedim, gülümseyerek onayladı. döndüm ve aylin'e bizi de sen çekmelisin dedim o anda.

    sonra fotoğraflar geldi, hala baka baka doyamıyoruz, arada açıp açıp yeniden bakıyoruz. başka çiftlerin fotoğraflarına da bakıyorum ve bir insanın düğünün en önemli ayrıntısının fotoğraf olduğuna inancım yeniden artıyor.

    ve ben ne mi yaptım? 8 mart 2011'de evlenme teklifi aldım. henüz isteme, nişan vs olmamıştı. henüz gelinlik bile bakmamıştım hiç. balayında nereye gidecektik, düğün nerede olacaktı vs vs, tüm bunları düşünmedim ilk etapta. hatta gün bile almamıştık nikah ve düğün için, sadece kafamızdan geçen bir tarih vardı. hemen ama hemen aylin'e mail attım. benim evleneceğim gün için başkasına söz vermiş olma ihtimali bile beni üzüntülere süreklemeye yeterdi, böyle bir şey olamazdı. neyse ki korktuğum başıma gelmedi, düğün günümde müsaitmiş aylin.

    benim düğünüm için ilk belirlediğim şey fotoğrafçım oldu. fotoğraf çekmecesine eklenmek için günleri sayıyorum ve eylül'ü bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap