475 entry daha
  • asıl dinleyici kitlesi yurtdışında olduğu düşünüldüğünde, reklam için çıkışlarda bulunduğuna inanmadığım piyanist. arabeske fenerbahçe yada sezen aksuya giydirmesinin onun popülaritesine hiç bir etkisi yoktur. istediğine istediğine laf geçirsin, kimse bu yüzden "sıkıcı" konserine gitmez. kısacası orhan pamuk gibi değildir.
  • kendisi siyasi konulara dalmadan önce ekşi sözlük'te hakkında sadece 6 sayfa yorum yazılmışken siyasi konulara dalınca 25 sayfa daha yazılmış sanatçı. keşke sanatıyla gündeme gelseydi ama işte dünya çapında sanatçıymış filan bilemem ama türkiye'de hitap ettiği kesim belli.

    herif dünya çapında sanatçı olmasından mütevellit kendisini her konuda dahi sanıyor. sözüne itimat etmemiz gerektiğine inanıyor sanki.

    bir şey değil kendisini savunanlar da; "fazıl say'ı eleştiren atatürk düşmanıdır" demeye başladı. durumlar gerçekten vahim. bir fazıl say sorunuyla karşı karşıya kalacağız galiba. zira baksanıza dünya çapında sanatçı diye söylediklerine itiraz etmek atatürk düşmanlığı oldu.
  • facebook hesabı aracılığıyla sürekli sitem etmektedir. bir yerden sonra kime sitem ediyor anlamadım bile. ama en çok taraf gazetesine sitem ediyordu onu anladım.
  • türkiye'nin yetiştirdiği, dünyaca ünlü bir piyanisttir herşeyden önce. bir insanın eğitilip, piyanist olabilmesinin zorluğu ötesinde, konser piyanisti olabilmesinin zorluğunun yanı sıra, türkiye'den böyle bir konser piyanistinin çıkması, birçok kişinin tahmin edebileceğinden çok daha zor bir ihtimaldir...

    gerçek müzisyen, devlet memuru gibi 9-17 işine gidip gelmeden öte, edebiyata, heykele, mimarlığa, sanat tarihine, müzik tarihine de bilgi bazında hakim, yenilikleri takip eden bir aydın olmalıdır. bunun yanısıra, bir sanatçı, ancak toplumun başına gelenleri yorumladıkça, geleceğe çok daha ileri ve aydınlık şekilde nasıl gidilebileceğini tartıştıkça sanatçı olabilir. zira gerçek sanatçı, her konuda fikir ve bilgi sahibi olandır.fazıl say beyefendiye de aynen bu şekilde davranmak yakışmaktadır. ve o da o şekilde davranmaktadır...
    bize yıllarca dayatılan apolitize yaşamın ötesinde her bireyin net bir politik fikrinin olması gerekliliğinin yanı sıra, "sanatçı" gibi toplumun geleceğine yön veren insanlar (pop şarkıcılarından veya berilerinden bahsetmiyorum) 10-20 yıl ötesine dair fikirler sunup toplumun kamuoyunda bilinç oluşturmalıdırlar... bunu layığıyla yapan birkaç sanatçıdan birisidir sayın fazıl say...

    ayrıca yüce atatürk'ün çok önemli de bir lafın vardır.
    "sanatçı, alnında ışığı ilk hisseden insandır"
  • arabesk ve pop kulturune yaptıgı elestırıler tam kıvamındadır, onno tunc ve uzay hepari'nın olumunden sonra turkıyede ikinci kez dinlemek istedigim bir pop albumu cıkmadı' sozu ise ayakta alkıslanmalıdır. lakın sozu sezen aksu'ya getırıp do minor olan yerde do dıyez mınordan gırıyor, boyle olursa kirli ve detonelıge ben duygusallık demem,patlıcan yemegı yapmıyoruz muzık yapıyoruz demesıyle hakettiği ovguyu sıfırlamıstır bunyemde.

    bazen teknık detaylardansa soyleyenın gırtlagı herseyın onune gecer,unutmayınız sayın fazıl say muharrem ertas hic nota bılmezdı ancak tum dunya onun sesını halen arastırmaktadır,zira oglu neset ertas'ın turkıyede ne derece onemlı olduguda su goturmez bır gercektır.

    kısaca sezan aksu hakkında soyledıklerı ıcın gokmen ozdenak'tan (bkz: e amın ooo) dedıgım ünlü piyano virtuoz'umuz üstün bilgili muzik insanımızdır.
  • bir ben hak veriyor olamam kendisine, bir ben anlıyor olamam. belki ifadesini gözden geçirip çoğunluğun anlayabileceği bir tercüme ile yenilese kendini - anlamaya çalışmayanların içinden tabi - daha çok anlayanı olacak. ama onun da böyle bir kaygısı yok işte...
    düşüncelerinden vazgeçmemesi yine de umut vaat ediyor fikirdaşlarına.
  • illa her aydın toplumu aydınlatmak zorunda mı? fazıl say sadece çalsın, sanat yapsın. laf yapınca patlıcanı çıkıyor...
  • müziğin, ilk kez belki de kemikleri birbirine vurmak sureti ile yapılmış olabileceğini, bugün bile istense, tenekeye vurarak gaayet de güzel müzik yapılabileceğini kavra(ya)mamış (elitist) müzisyen...

    piyano başlıyormuş do minörden; sezen, doğru şekilde girip, si minöre kaydığı için duygusuz; müziği de patlıcan yemeği gibi oluyormuş...

    hey allahım! manu chao kırık dökük, kurt cobain de zamanında akordu bozuk gitarlarla kapuska mı yaptılar o zaman...?

    en nefret ettiğim yemek pırasadır, ama anneannem yapsa, onu bile yerim. bob marley şimdi hayatta olsa, çalacağı teneke sesini bile dinleyebilmek için bile ömrümden feragat edebilecekken, senin müziğin bende neden bu kadar mide bulantısı yapmaya başladı acaba???

    do minörmüş, si minöre doğru detoneymiş. gel kumsala şöyle ılık bir saros akşamında, göstereyim sana afiyetle müzik nasıl dinlenirmiş... (bu arada, 5li ve 9'lu akorları basmak için hiç yormam kendimi, baştan söyleyeyim. ha basana saygım sonsuz, o da ayrı. gelsin, onunla da çalalım, afiyetle...)
  • son olarak sezen aksu'ya da(-ki çok da sevmem) laf atarak, "ben saksı değilim, aydınım. herşeyi ben bilirim. bana soracaksınız." boyutuna ulaşmıştır.

    işte sosyal medya böyle bişey. suskunken, senede bir kere röportaj verirken çok matah sandığımız adamların gerçek yüzlerini böyle şrak diye ortaya çıkarıyor. bu adam da demek ki senin benim gibi (eleştirilen ekşici gibi) her gördüğü şeye bir kulp takan, misantropik bi tipmiş. abartmışız... üstelik adamın başında yetkili bir moderasyon da yok. gg'den de korkmuyor.
3393 entry daha
hesabın var mı? giriş yap