916 entry daha
  • son olaylardan dolayı kendisine iki çift lafım olacak gazeteci

    bir - iki entry sildirdiniz, hakkınızda düşnülenleri kafalardan sildiremediniz ; peki adam etmekten bahstmiştiniz , adam mı etmiş oldunuz şimdi onları yazanları; yoksa bu insanların fikirlerini; hem üslup açısından, hem de bana göre saçma sapan saptamalar yapan bazı gazete yazarlarının yaptığı gibi işi kitabına uyduramadıklarından dolayı; sadece duyurmalarını bir süreliğine engellemiş mi oldunuz ?

    peki şunu düşündünüz mü; internet değil direkt olarak bu sözlüğü hedef alarak, sizin tabirinizle kokuşmuş bedenlere sahip bu insanların yazdıklarının, yani bu sitenin de, en az diğer basın kadar okunur olduğunu teyit etmiş olmadınız mı ?

    merak etmeyin işi kitabına uydurup yine size - argo üslupla* - giydirenler çıkacaktır; fakat bu sefer işi sizden öğrendikleri aslında adam olmanın, işi kitabına uydurarak " düşüncelerini " açıklamak olduğunu bilerek, bunu yapacaklardır.

    saygılarımla...
  • şöyle bir demeci vardır:
    (doğan grubundan ayrılmasıyla ilgili) "(...) umur talu'ya bakın. hadi ben boktan bir adamım diyorsan. umur talu da aydın doğan'ın yanında yıllarca en üst düzeyde çalıştı. o da şimdi doğan'ı eleştiriyor. üstelik benimki daha makbul. umur, doğan'dan yollandı. ben kendim bıraktım. (...)" yeni harman, ağustos 2007, sayı 109

    umur talu kadar muteber bir gazeteci olmadığının -ve hakkındaki genel kanaatin de bu yönde olduğunun- kendisi de ayırdındaymış demek ki. şu halde hakkında beyan edilmiş olumsuz fikirleri mahkum ettirmek için gösterdiği çaba da mezkur çapsızlığının bir parçası olsa gerek.
  • gazete habertürkün genel yayın yönetmeni kişi.

    bu akşam didem yılmaz'ın sunduğu türkiye'nin nabzı programında hüseyin çelik tarafından tekzip edilen, açık açık yalanlanan heberlerin sorumlusu dürüst, çalışkan, zeki, çevik aynı zamanda ahlaklı gazeteci, televizyoncu, yazarcı. çelik basının güvensizliğinden konuya giriyor. diyor ki;

    habertürk ünlü sanatçıların bir kısmının referanduma hayır diyeceklerini yazdı. ben de çıkan haberdeki sanatçılardan bazılarını bizzat aradım ve sordum. onlar da bana kesinlikle böyle ifadelerinin olmadığını söyledi. behzat uygur, mehmet ali erbil, adnan şenses'le görüştüm kendileri evet ya da hayır demediklerini söylediler, hatta sevgili kardeşim mustafa sandal kendisinin amerikada çekimlerde olduğunu bu konuyla ilgili kimsenin fikrini sormadığını, konuyla ilgili kimseyle görüşmediğini söyledi. ama siz gazetenizde bu kişileri hayır cephesinde gösterdiniz."

    bu şok tekzip karşısında canlı yayında donup kalan sunucu didem yılmaz ilk başta bu sanatçıları dolaylı olarak kıvırmakla, inkarla, korkalıkla itham eden cümleler sarfetti, ciçek'in benden neden çekinsiler? ben amirleri değilim, patronları değilim, işverenleri değilim niçin yalan söylesinler demesi üzerine iyice köşeye sıkışan sunucu pası fatih altaylı'ya attı ve sayın altaylı'nın bu işin peşine düşeceğini belirterek konuyu daha fazla uzatmadan kapattı.

    keşke habertürkte haberin dibine akıllı bkz'la gg (good game) koysaymış. zira öyle oldu sanki...
  • had bildirme ve hakaret zengini, ekşi olduğu kadar hassas olduğu da anlaşılmış karun. o değil de, yıllardır köşesinden ve dahi ekranlardan bildirdiği hadleri, savurduğu hakaretleri nasıl sildireceğiz? hadi bir mucize oldu da sildirdik, yaşattığı dumurların, önderliğini ettiği kötücül kanaatlerin izleri nasıl silinecek, o da var. bonus track: (bkz: atlantis'ten gelen adam).
  • 12 eylül referandumunda oyunu nejat sabuncu ilköğretim okulu'nda kullanacak adam.

    (bkz: götümüze girmeyecek entry'ler)
  • (bkz: pride and prejudice)
    serbest çağrışımla...
  • tamam ayarlaşıldı karşılıklı falan da adamın tc kimlik numarası gizlenseymiş iyi olacakmış sanki o mahkeme kararları yayınlanırken.
  • aslında başvurusunun sadece "zararlı" içeriğin çıkarılmasına yönelik olmasına bir anlamda şaşırmalı, bir yandan sevinmeliyiz. açıkçası ben site kapattırmaya kadar zorlar diye düşünürdüm.

    her ne kadar sağduyulu ve deneyimli bir gazeteci olarak tanımlasa da kendisini, bilinç sahibi okur ve gündem takip edenler tarafından pek te kaale alınmayan yazıları ve çizgisi olduğu aşikar. programında da reyting kaygısıyla kurulan cümleler ve sorularla bütünleşik, insan haklarına ve düşünce özgürlüğüne saygılı ve her ifadeye aynı mesafede olduğunu sarfetmesine karşın popülaritesini yükseltmede bir basamak olarak gördüğünü düşündüğüm ekşi sözlük yazarlarını dedikoducu ve aşağılık, seviyesiz ve kompleksli olarak görmektedir.

    eleştiriyi kaldıramayan, kompleksli bir yazar olduğunu "düşünmem" , umarım saygınlığını azaltmıyordur.

    (bkz: fatih altaylı saygınlığı)
  • fakir edebiyatı yapmayı ve maserati gibi yarım milyonluk arabalara binmeyi çok seven, içi dışı bir, o an hangi medya patronunun kanalında ve gazetesinde çalışıyorsa, o gruba karşı yalakalığı ve taraf olmayı hiç sevmeyen, marlboro paketinde maltepe taşımayan delikanlı abimiz.
  • köşesinde sürekli eleştirdiği galatasaray spor kulübü için yapabileceklerini değerlendireceğine sanal aleme kafayı takmış yazar..
10150 entry daha
hesabın var mı? giriş yap