• şizofrengi dergisi yazarlarından, şaşkın karayolu balinaları diye bir kitabı olan ve güle güle filminin senaryosunu yazmıs olan psikiyatr.
  • hastalarının hayatlarına ağlayan, sizofrengi'yi yeniden canlandrması için verilen gazların işe yaramadığı psikiyatr.
  • antipsikiyatri yolunda yürüyen bir psikiyatristtir.
    şizofren'lerin yaratıcı yanlarına inancını koruyarak şizofrengi'yi çıkartmıştır. edebiyatçı yanını hep korumuştur. bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesi nde ve aynı zamanda kendi gibi düşünen arkadaşlarıyla açtığı bir klinikte çalışmaktadır.
    bir ara da radikal gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştı.
  • 1964 inegöl doğumludur. express, özgür gündem, gazete pazar ve matbuat gibi gazete ve dergilerde de yer aldı. dut ağacı (2001) isimli bir tiyatro oyunu, güle güle (2000) isimli bir uzun metraj film senaryosu yayınlandı. boşlukta (1998) ve tuhaf günler (2002) isimli kitapları vardır.
  • efsane dergi şizofrengi'nin kurucularındandı.

    güle güle, gülüm ve çinliler geliyor filmlerinin senaristi.

    şaşkın karayolu balinaları, boşlukta ve tuhaf günler adlı kitapların yazarı.

    anlatımında dostane bir mizah göze çarpar.

    ve şimdi http://www.afilifilintalar.com/'da yazıyor.
  • afili filintalar'da "kutsal aile" isimli şahane bir öykü dizisi sürdüren yazar.
  • şizofrengi dergisi'nden başka 15 yıl önce şizofreni dostları derneği'ni de kurdu ve halen de dernekle ilgisini kesmedi.
    dernek türünün türkiye'deki ilk örneği. şizofreni hastalarının hakları için mücadele eden bir öncü kuruluş ve şu an şizofreni tedavisi altındaki kişiler tarafından yönetiliyor.
  • http://www.afilifilintalar.com/monitor-alacasinda

    "bir kırılma oldu bir süre önce. bu dünyanın eskileri eski kafalarıyla bunu anlamlandırmaya çalışıyor çaresizce.
    gençlerin aileleriyle birlikte geçirdikleri zaman bilgisayar ya da cep telefonu başında geçirdikleri zamanın onda biri bile değil nerdeyse artık.
    hiç evden çıkmadan monitör başında çalışan, yiyen, içen, seks yapan milyonlarca insan yaşıyor artık bu dünyada.
    sekiz yaşında çocuklar seçmen olacak kadar dünyadan, etraflarında olup bitenden haberdarlar artık.
    yumurta atan, prens arabası tekmeleyen, gizli belgeleri çalıp dünyaya faş eden yirmili yaşlardaki anarşistler bile yaşlı sayılır bu dönüşümün hızında.
    ortalık dokuz, on yaşında nihilist kaynıyor.
    dünyanın son yirmi yılına gelenlerle onlardan önce burada olanlar arasında bir köprü yok artık.
    aileleri ve güzel okullarıyla bu köprüleri kuramıyor artık dünyanın eski ev sahipleri.
    uterustan yeni gelenler bağcılara kulak asmıyor, yeni bir lisan konuşuyor. boşuna kafa yormayın.
    çözemezsiniz. çözemeyiz.
    şiddetinizle önünü kesemezsiniz. kesemeyiz.
    dünyayı zamanında kurup bu hale sokanlar bu oyunda bizim de baş rol oynayabileceğimiz gazıyla hepimizi figüran yaptılar.
    yeni gelenler bu oyunu çabuk çözdüler ve hiçbir rolüne hevesli değiller. bu oyuna girmiyorlar.
    huxley’in ‘cesur yeni dünya’da öngördüğünden farklı bir durum bu.
    nice alametler beliriyor usul usul. “hakkımızda hayırlısı neyse o olsun.” demek lazım bi yerde, figüranlar olarak."

    son cümleye benden, çok içten bir "amin"...
hesabın var mı? giriş yap