• bir fetva...

    evet müjde nurtopu gibi bir fetvamız oldu..

    http://ekonomi.haberturk.com/…547782-faiz-caiz-oldu

    hayretiin karaman bey işin içine islamcı sermaye ve para girdi mi nasıl fetva verilirin cevabını bu fetva ile vermiş oldu.. domuz eti meselesinde kesin hüküm diye pelin batuyu hedefe yerleştiren islamcılar nerdesiniz ?..
  • "... adına kar payı dediğiniz sürece"

    şeklinde bir devamı var.
  • faize bir şekilde zaten kılıf uydurulmuş, adına kâr payı denmişti.
    islami sermayenin nasıl oluyorsa tüm bankaları piyasadaki faiz veren bankalarla hemen hemen aynı yüzdelerde kâr payı veriyor yıllardır. bu da enteresan bir durum. sadece mudilerinin içini rahatlatmak için "faiz" kelimesini bankacılık anlayışlarından çıkartan ve yerine "kâr payı" kelimesini koyan, onun dışında da başka bir şey yapamayan islami sermaye bankalarının hiç mudilerine zarar bildirmiyor olmaları da hoştur.
    kıssadan hisse:
    müslüman geçinen bir takım çevrelerde küçük bir hülle ile "faiz haramdır" sorunu aşılmış, ve faiz kelimesinin yerine kâr payı kelimesi kullanılmaya başlanmıştır...

    herke4s mutludur.
    allah'ı kandırmışlar ve paracıkları kucaklamışlardır...
  • islam için söyleniyorsa yanlış olan bir ifade. (bkz: bakara 275)
  • "murabaha artik para etmiyor eskisi gibi, ne yapsak da onunu acsak su faiz denen olayin" demek icin yapilmis bir yesil sermaye saklabanligi.

    "para kazanamiyorum, piyasami genisletmek istiyorum, ne yapabilirim hoca efendi?" sorusuna "fetva yayinlayalim, su ana kadar haram dedigimiz seye helal diyelim" diye verilmis olan bir yanit gibi.

    yakinda "aslinda sarap da sandigimiz gibi degilmis..." saklabanligina girisirlerse hiiic sasirmam.
  • faiz elbette ki haramdır.

    "ey iman edenler! allah'tan korkun ve artık faizin peşini bırakın, eğer gerçekten müminler iseniz." (bakara/278)

    üç katılım bankası'nın danışmanı olan hayrettin karaman'ın bahsettiği farklı bir durumdur. tüm bankalar kanun gereği, topladıkları fonların, tl ve usd bazında merkez bankası'nda munzam karşılığını ayırmak zorundadırlar. bu tl'de %6, dövizde ise %9 oranındadır. bu kanuni bir zorunluluktur. katılım bankalarının bu duruma dahil olmama gibi bir lüksü yoktur. katılım bankaları, oranlarda düşüş, gelen faizde indirim talep etmiş olsalar da bu merkez bankasınca kabul görmemiştir.

    bu zamana kadar, yıl sonunda oluşan faiz gelirini sosyal sorumluluk projelerinde veya bağış gibi durumlarda değerlendirmişlerdir. ancak meblağlar yükselince bu paraları değerlendirmek daha zor hale gelmiştir, normaldir. buna istinaden de hayrettin karaman'ın "merkez bankası’ndan alınan faizde bir seçim olmadığı ve zorunluluk nedeniyle faiz alınması nedeniyle bunun ‘faiz olarak’ adlandırılamayacağı yönünde"ki fetvası son derece normaldir, işlevseldir.

    bilip bilmeden konuşmamak lazımdır.
  • faizsiz islami bankalar merkez bankasında zorunlu olarak ayırdıkları karşılıklar için kendilerine ödenen faizleri bugüne kadar bağış, sosyal projeler vb şeklinde değerlendiriyormuş. ne güzel. demek ki gerçekten de faizin haram olduğuna inanıp, mecburen kendilerine ödenen bu paraya el sürmeyip hayırlı işlere vakfediyorlarmış.

    ama merkez bankasının ödediği faiz miktarı artınca bu paraları değerlendirmek daha zor hale gelmiş.

    nasıl yani?

    para az olunca bağış yapılabiliyor, sosyal projelere aktarılabiliyor. ama para miktarı artınca bağış yapmak, sosyal projelerde değerlendirmek zor mu oluyor? yoksa para tatlı geliyor da bağışlamak mı zor geliyor?

    ahahaha, demek ki faiz geliri artınca para tatlı gelmiş, bağışlamaya elleri varmamış. çıkarttırmışlar bir fetva, zorunlu alınan faize faiz denmez diye.

    biz de bilip bilmeden konuşuyoruz işte.
  • evet gerçekten bilmeden konuşmamak lazım..

    hayrettin hocanın fanları olduğunu biliyorum. biraz daha gelenekçi bir kanattan geldiği için sempati duyulan bir isim.. özellikle ateşli gençler arasında çok popüler.. islamoğlu hoca ile yarışır halde diyeyim..

    neyse konu dağılmasın..

    "katılım bankalarında biriken fonlar artıp faiz geliri de 48 milyon tl gibi önemli bir tutara ulaşınca faizsiz bankacılık yapan kurumlar bu faizin hesaplara katılmasının dinen uygun olup olmadığını dünyada diğer islami bankacılık yapan kurumlarda adı şeirat kurulu olan ancak türkiye’de bu adın kullanılmasının hassas olması nedeniyle ‘danışma kurulu’ olan kurula sormaya karar verdiler."

    para karşı konulmayacak bir miktara ulaşınca hayrettin beye sormaya karar vermişler. ondan önce fakir fukaraya dağıtılan bu avanta para belirli bir meblağa ulaşınca kılıfına uydurmaya bakmışlar..

    benim çıkarttığım sonuç: eskiden de haram olarak görmüyorlardı bunu ama bunu almayıp dağıtmanın daha iyi bir reklam olacağını düşündüler.. yani bu parayı reklam gideri olarak not etmişlerdir. fakat daha sonra bu meblağ o kadar büyüdü ki reklam gideri olarak gösterilemyecek boyuta geldi. ee bir fetva şart oldu... hayrettin bey de elimizin altında şura kurul istişare filan falan.. hoopp nur topu gibi bir fetva..

    ama ama bilinmesi gerekn başka birşey daha var tatlım:

    vade farkı faiz değildir.

    aşağıda bir yerdeydi gözden kaçmasın..
37 entry daha
hesabın var mı? giriş yap