4255 entry daha
  • bu sekiz 3 bölüm sonra efsane(!) bir şekilde ölecekse kenan birkan bunun sebebi olacaktır bu da dayının yanında öleceği anlamına geliyor.
  • sekiz'in çocukluğunu oynayan çocuk oyuncu, emre aydın'ın bu yağmurlar şarkısının klibinde oynayan çocuktur.
  • geriye dönüşlerde dayı'nın selma hünel'i ilk kez izlediği sahnede selma hünel'den önce sahne alan dansöz "bir bakış baktın kalbimi yaktın, aşkın kemendin boynuma taktın, bahçende gülün kapında kulun olmaya razıyım sevgilim senin" ezgisi eşliğinde dansediyordu ki, zannımca tam da o yılların popüler bir şarkısı idi. (bkz: bağdat yolu). güzel ayrıntı.

    edit: dalgınlıkla şarkıyı selma hünel söyledi gibi yazmıştım, düzelttim. uyaranlara teşekkürler.
  • --- spoiler ---

    çocukların selma yenge'mizden olup olmama durumunu bir kenara koyup yaş hesaplamadan devam edersek yine de elimize tutarsızlıktan başka bir şey gelmiyor.

    bu sekiz karakterinin babasının adı selim karaeski, daha önceki bölümlerden gördüğümüz kadarıyla da doğum yılı 1978. selim ve kardeşlerinin öldüğü yıl 2001. yani selim 23 yaşında iken ilk okula giden bir çocuğu var. eğer selim'in 18 yaşında evlendiğini varsayarsak torun ramiz karaeski'nin 2001'de 4-5 yaşlarında olduğunu görürüz. hadi diyelim ki selim daha da genç evlendi veya evlenmeden önce çocuğu oldu. ilk okula giden bir çocuk maksimum 11 yaşında olabilir, bu durumda 2010 senesinde sekiz 20 yaşında olur. amma velakin 20 yaşında bir insan nasıl olur da onca kahramanlık yapmış olur, askere alınma yaşı zaten 20.

    2. sezon için oyun daha yeni başladı diyen senaristlerin sırf kıvanç tatlıtuğ'u kadroya katmak için bir torun karakteri yarattıklarını düşünmek istemiyorum. şu anki hikayede sekiz karakteri bir yan rol değil ki bu tutarsızlığı görmezden gelelim. umarım en kısa sürede bir aydınlanma yaşarız.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    kıvanç tatlıtuğ'un canlandırdığı karakterin * bakışları bizim psikopat katilden * esinlenmiş. kıvanç bu konuda rıza kocaoğlu'nun çalışmalarını izleyip kendine oturtmuş gibi duruyor. tabi aralarındaki fark dayının dediğine göre sekizin yüreğinin oluşu. herkes başta daha psikopat bir sekiz karakteri bekliyordu ama senaristlerin öyle bir karakter çizmeye niyeti yok gibi duruyor. bara çuvallarla gelen sekizden veya ortaya çıkan çuvallardan operasyona ne zaman başlayalım muhabbetinden hepimiz sniper, bazuka falan beklerken (evet ben silah konusundan biraz abarttım) adam dümbeleği zurnayı kapıpson günüymüş gibi çalmaya gelmiş. adam gidip cephe arkadaşlarından helallik falan istiyor. kırmızı süper mezuniyet ödülü ile ( adam kendine ölecek gibi bakıyor ölecek adama ne bokuma hediye veriyorlarsa bir iki gün gezsin tozsun diye herhal) istanbul tepelerinden bakarken kenan birkan ile konuşmak istiyor ama sekiz baba dediği bu adamdan istediği sevgiyi alamamış. kenan birkan ona baba gibi değil sahibi gibi davranıyor. dayının ezel'e verdiği duyguları kenan birkan sekize verememiş. işte sekiz buna sinirlenip telefonu attı gibi geldi. bu yüzden son sahnede saati * 12.08'i gösterirken hikayeyi dinlemeyi niyetlendi diye düşünüyorum. sekiz dedesinin tarafına geçip dayıyı sakatlayan başkası olup sekizde bu çatışmada kim vurduya gidecek gibi düşünmeye başladım şimdi de. sanki benim düşündüğümün ne önemi var. sanırım senaristler kendilerine bernd schuster'i örnek alıyorlar. sürekli bir rotasyon, karakterlerin yön değiştirmesi hikayenin yön değiştirmesi.

    ali abi'nin şebo'ya '' ev işinden anlar mısın? börek açar mısın? dur dur buldum 900lü hatlardan iş ayarlarız böyle evde oturduğun yerden para kazanırsın'' diye takıldığı sahne yarıldım. ha birde ezel'in şebo'ya ''kahve makinesi hala bizdeyken bir kahve yap'' dediği sahneler hoş ayrıntılardı. şebo- ali abi - tefo bu üçlü olunca yüzlerde bir gülümseme oluyor.

    ah ali abi cengiz'e dediğin gibi yolladım seni cengiz yoldasın o riski ben bir daha alamam dediğin gibi cengiz'i o yoldan çevirmeseydin. cengiz'in oğlunu gördükten sonra eyşan'a doğruyu söylemekten vazgeçti gibi bir sahne çizildi ama gene de ucu açık bırakıldı. bu sırada can'ı da eyşan köprüaltına falan bırakmıştı herhalde sonunda aklına geldi. ezel bırak artık şu eyşan'ı da önüne bak lan! sekizi, kenan'ı, kaybettiğin paraları, en önemlisi dayıyı bırakmış eyşan da eyşan. bütün kurduğum teorileri sildim bu bölümle. eyşan'a verdiğim toleransı hiçbir dizi karakterine vermedim. sıtkım sıyrıldı eyşan'dan. kenan birkan'ın tarafına mı geçer darth vader mı olur ne olur bilemiyorum ama artık içimi baymasın.

    dayı geçen sezon cengiz'e ben senim dediğinde kendine hakaret etmiş olur. cengiz eğer eyşan'a doğruyu söylemediyse bırak dayıcığım cengiz ile sen nalaka yahu? tamam sen de selma yenge konusunda kenan birkan'a bir yamuk yapmışın da cengiz ayrı bir mesele. sen hikayeler anlat biz dinleyelim. tabi bize de balık ekmek ısmarlarsan aç karnına hikaye gitmez şimdi.

    *sekiz yarasını gösterdiğinde daha hayvani böle gözlerimi kocaman kocaman açacağım bir yara bekledim. küçücük bir şey gösterdiniz.

    *ramiz dayı'nın istanbul'a gazi antep'ten geldiğini öğrendik ya da ben yeni öğrendim.

    *karakolun önünde ali abi ezel'in peşinden gitmeye başladığında şebo'nun tefo'dan niye öpücük beklediğini anlayamadım?

    *ali abinin cengiz'in yanına kerpeten ile geldiğinde cengiz'in müzik grubu mu kurmaya karar verdin, sokaktan da mı kovacaksın beni demesiyle gene cengizliğini yaparak hafiften dalgasını geçti.

    * dayıdan günün anlam ve önemi ''tepeye çıkmak ne kadar zorsa düşmesi o kadar kolay olur''. ezel bu noktada her şeyi kaybetmesiyle başladığı yere geri döndü. ali abi'nin dediği gibi sokaktan gerilla savaşı yapılabilir.

    * kenan birkan'ın dayı'nın peşini neden bu kadar bırakmadığını da çözebilmiş değilim. yani bir canına susamışlık var orda. mahallede peşinde, adamı polisler götürüyor geliyor garın kapısında karşılıyor. bu artık kaderin ağlarını örmesi değil kenan birkan'ın ağları örmesi olmuş.

    önümüzdeki bölüm dayının hikaye anlatması ile bol flashbackli geçecek gibi duruyor. hadi bakalım hayırlısı.

    --- spoiler ---
  • sekiz'in küçüklüğünü canlandıran çocuk büyüsün, bihter'i becerir, sonra adnanla behlül'ü üst üste koyar onları da becerir, orgazm sigarasını da eyşan'ın koynunda yakar...
  • bi 20 sene bi 30 sene muhabbeti dönüyor sonra kenan bilmem kaç yıldır bu anı bekledim diyor. rakamlar ile görüntüler şimdilik hiç ama hiç uymamaktadır. ayrıca tanışma hikayeleri uymuyor. son zamanlarda hiçbir hikaye diziye uymaz oldu.
    hikayeler bölümler başlar bölümle de biterdi. şimdi diğer diziler gibi haftaya sarkıyor. neyse artık.

    tahminimce dayı torununu ikna edecektir ve torunu da ikna olduğu zaman öleceğini bilmektedir. aslında ikna edilmeyi beklemekte de diyebiliriz. öleceği günü önceden söylemesi de bundan olsa gerek.

    ezelin kenanın zayıf noktasını bulması gelecek bölümlerde güçlerin dengelemesine neden olacaktır.
    böylece bir süre daha sezonu götürecekler gibi durmaktadır
  • kafa bulmak gibi olmasın da 1971 yılına gitmişti bi ara. tamam polis arabası, maalle, eski araba, polisin kıyafeti döneme ait. ama o sahnedeki evlerde hep halk dilinde pimapen dediğimiz pvc kaplamalar var. bak sizin bu sanat yönetmeninde bi dandiklik olduğunu düşünebilir millet. ha "bizim seyircilerimiz onları bilmez, siktir et" diyosanız da, ayıp edersiniz. haftaya yine izler, daha ağır yazarım. hıh!
  • ramiz dayı'nın torunu küçükken şu meşhur ağlayan çocuk imiş meğerse, şu benzerliğe bakın:
    http://img248.imageshack.us/…mg248/8692/adszaon.jpg
    http://www.ayop.biz/dosyalar/aglayan_cocuk.jpg
  • eyşan'ın höm höm bakışları artık baydı be sözlük. nasıl bir aşk yaşadığı ile ilgili büyük büyük laflar ederken bile aynı bakış. poker suratlı bir aşık. pöhh
5653 entry daha
hesabın var mı? giriş yap