ercan saatçi

• (bkz: amına koduk bülent başkan)
• kesinlikle haketmese de, halihazırda bulunduğu konum göz önünde bulundurulduğunda, son olayıyla ilgili olarak, imam-cemaat ilişkisinin kurulabileceği şahıs. yalnız tek bir farkla; bu kez direkt imam sıçmıştır.
• isminin sol frameden düşmediğini görüp başına bişey mi geldi diye merak ettiğim kişi. girdim ve malum videoyu gördüm allah ercan saatçi'nin ailesindeki dişi bireylere sabır versin, şu sıralar kulakları galatasaray taraftarları tarafından bolca çınlatılmaktadır.
• ortaya çıkan rezaletten sonra saçma bir köşe yazısı yazmış olan, özel hayata tecavüzden vurayım da biraz üste çıkayım diye düşünmüş olan müzisyen/köşe yazarı/iç güveysi ünlüdür. bu kadar özelliği gören de rönesans adamı zanneder kendisini. köşe yazısının linki şudur: http://www.hurriyet.com.tr/…1.asp?yazarid=84&gid=61
  
  yazının kendisi ise şudur:
  
  maçtan önce kalamış’a, develi’ye gitmek bir kadıköy ritüelidir...
  
  oradaki taraftarların yiyip içip, birlikte şarkı söylediği atmosferde bulunduysanız, küfürlü tezahüratların bile o atmosferde sırıtmadığını görürsünüz...
  ayrıca kimi ararsanız onu görebilirsiniz kalamış’ta... ünlü işadamı, ünlü gazeteci, sanatçı, sporcu, yorumcu, patron...
  hatta galatasaray taraftarı ünlü bir gazeteciye de, fenerbahçe formalı bir spor müdürüne de rastlarsınız... hemen hepsinin, develi’deki o büyük koroya eşlik ettiğine de şahit olursunuz...
  ama orada olanlar hep orada kalmıştır...
  çünkü bu, develi’nin ve orada bulunanların namusudur... hiç kimse telefonunu çıkartıp da “dur şunu çekeyim belki ileride lazım olur” demez... o samimi ortamın mahremiyetinin ve özel oluşunun farkındadırlar....
  tıpkı galatasaraylılar’ın gittiği match cafe ya da şamdan’daki gibi.
  tıpkı beşiktaşlılar’ın gittiği kazan’daki gibi...
  inanın “mahremiyet” olmasaydı ne develi olurdu, ne match cafe, ne de kazan...
  * * *
  hafta içinde metin özülkü’nün fenerbahçe tv’deki programından kesip biçilen bir bölüm spor kamuoyunun en büyük (!) gündemini oluşturdu. konuk bendim.
  ama o görüntüleri “servis edenlerin” yazdığı gibi tarih 25 ekim 2009 akşamı değildi...
  3-4 yıl önce, dostum metin özülkü’nün “evinde” yapılan bir çekimdi.
  çekimi yapan fenerbahçe tv, montajı yapan da fb tv çalışanlarıydı...kendimizi güvende hissettiğimiz bir ortamdaydık...
  program başlamadan önce, metin özülkü ile ev ortamında tamamen maç geyiği yapmıştık... ve bize özel, mahrem bir konuşma geçmişti aramızda. inanın ben de internette görünce hatırladım ve şok oldum...
  bunun telefon dinlemeyle, gizli kamerayla kişilik mahremiyetine tecavüz etmekle hiçbir farkının olmadığını düşünüyorum.
  fb tv’ye ait bu görüntüler elbette galatasaraylılar’ı üzmüş ve kızdırmıştır. ama bizim o konuşmalarımızın kesinlikle “aleni” olmadığının, iki arkadaş arasında kayıt dışı bir sohbet olduğunun bilinmesini isterim...
  bu nedenle, bütün samimiyetimle ve açıkca galatasaray taraftarından özür dilerim.
  ama bir konuyu da üzülerek bildirmeliyim, artık iki arkadaş arasındaki konuşmanın bile “mahremiyeti” bitmiştir.
  benim üzerimden yapılan bu olay tam anlamıyla, bir özel alan ihlali, mahremiyet ihlali ve bir çeşit telekulak olayıdır. bütün kalbimle bu durumun beni ve ailemi çok üzdüğünü ama yine de bu olayın bel altı oyunlarının sonu olmasını istediğimi bilmenizi isterim..
  galatasaraylılar beni fenerbahçeli olduğum için eleştiriyorlar ama bu görüntülerin de fenerbahçe tv den sızdığını hatırlatmak isterim....
  şimdi bütün takımların taraftarlarına sormak istiyorum;
  ve taraftar delikanlılığınıza güvenerek soruyorum;
  siz hiç mi bir arkadaşınızla size özel bir kızdırmaca yaşamadınız, rakip takım ile ilgili müstehcen bir yorumda bulunmadınız ?
  sevgili galatasaraylı hasan cemal ağabey,
  sen hiç bir arkadaş ortamında fenerbahçe’ye küfür etmedim diyebilir misin?
  ya da fanatik gazetesinin müdürü fenerbahçeli necil ülgen?
  * * *
  beni sevmediğini söyleyen sevgili oray eğin, yakın bir arkadaşınla müstesna ve özel bir konuşmanı internette görmek hoşuna gider miydi?
  mehmet yakup yılmaz ağabeyim, sen hiç galatasaraylı bir arkadaşını kızdırmak için küfretmediğini söyleyebilir misin?
  sevgili fatih altaylı... sen fenerbahçe’ye olan hislerini bir arkadaş ortamında hiç açığa vurmadın mı?
  ya sen mehmet ali birand ağabeyim... bir yemekte fenerbahçeli bir arkadaşını böyle kızdırmadın mı hiç ?
  sayın başkan aziz yıldırım, sayın başkan adnan polat, murat özaydınlı, mahmut uslu, haldun üstünel... ya sizler?
  * * *
  rakip takım taraftarı arkadaşlarınızı kızdırmak için ya da aynı takımı tuttuğunuz bir arkadaşınızla sevincinizi paylaşmak için buna benzer bir sms bile çekmediniz mi?
  cevabınız hayır ise, bütün taşları benim kafama atın razıyım...
  ama değilse...
  o zaman bir balans da “mahremiyeti önemsemeyenlere” çekin.
  çekin ki, herbirimizin mahrem anları böyle internetler de, gazete sayfalarında dolaşmasın, en azından bazı anlar mahrem kalabilsin...
• ettiği küfürü "meşrulaştırmak" adına saçma sapan bir yazıya imza atmış şarkıcı. spor yazarı demiyorum, zira bu memleket ne çektiyse makamına torpille gelenlerden çekti.
• zaten yayınlanmaması gereken bir videoda küfür ettiğini gördüğümüz adam. öyle baktığımda hiçbir sorun göremiyorum, konumu da bir çelişki yaratmıyor (o konuma nasıl geldiği, hak edip etmediği vs. konumuzla alakasız). eğer küfürlü videoyu sızdıran kendisi değilse ortada hiçbir ahlaki sorun yoktur.
• son yazısında nihayet zoraki bir özür dilemiş ve bu da mı gol değil ağabeylerim diye ağlamıştır. baya baya ağlamış. siz hiç mi sövmediniz abiler, ablalar lütfen ühühü
  
  sayın damat, seni bilmem ama gerçekten ailen çok üzülmüştür ona hiç şüphe yok. hele ki son galatasaray-sivasspor maçını ailecek izlediyseniz baya kahrolmuşlardır.
  
  bi de şu dikkatimi çekti:
  
  varan1- "çekimi yapan fenerbahçe tv, montajı yapan da fb tv çalışanlarıydı...kendimizi güvende hissettiğimiz bir ortamdaydık..." demek ki ortam bu şartları sağladığında söve söve muhabbet çevrilebilir.
  
  varan2- "ve bize özel, mahrem bir konuşma geçmişti aramızda" eee çekim var dedin ya az önce, ne mahremi yahu.
  
  (bkz: ağlama melis)
• ''bütün kalbimle bu durumun beni ve ailemi çok üzdüğünü ama yine de bu olayın bel altı oyunlarının sonu olmasını istediğimi bilmenizi isterim.'' demiştir.
  
  adam hala bel altı diyo. sinirden kendimi sikicem. ama burdaki küfür cinsellik içermiyor onu bilin de.
• halen anlamak istemediği şey; bu denli fanatik bir taraftarın, müzik dışında bir tek cümlesinin bile yazılı ve görsel basında bulunmaması gerekirken, türkiyenin yüksek tirajlı bir gazetesinde eline kalem tutuşturulup spor ve futbol hakkında köşe yazarlığı yaptırılması ve hatta spor müdürlüğü görevine getirilmesidir. o gazetenin spor sayfasının objektifliği ve tarafsızlığı tartışılmaktadır. tepki hürriyetedir.
  
  yoksa normalde kendisi, üzerine olumlu bir yorum yapılamayacak, o iki kelimeyi sonuna kadar hakeden, ancak bunu söylemeye gerek duyulmayacak kadar da sıradan ve değersiz bir kimsedir kanımca.
• ''3-4 yıl önce, dostum metin özülkü’nün “evinde” yapılan bir çekimdi. çekimi yapan fenerbahçe tv, montajı yapan da fb tv çalışanlarıydı...kendimizi güvende hissettiğimiz bir ortamdaydık...''
  
  ''fb tv’ye ait bu görüntüler elbette galatasaraylılar’ı üzmüş ve kızdırmıştır. ama bizim o konuşmalarımızın kesinlikle “aleni” olmadığının, iki arkadaş arasında kayıt dışı bir sohbet olduğunun bilinmesini isterim... bu nedenle, bütün samimiyetimle ve açıkca galatasaray taraftarından özür dilerim.''
  
  sanirim sunu demek istiyor:
  
  maskelerimizi cikarabilecegimiz kadar guvenli bir ortamdayiz saniyorduk. ben nasil siktigimizi sorarken metin neresine koydugumuzun oneminden dem vuruyordu. kaydi gecen hafta izleyince nasil tongaya dustugumuze inanamadim. kaydin sizip herkes tarafindan izlenecegini bilsem terbiyeli takilirdim. cunku gercekten oyle guvensiz ortamlarda galatasaray'a kufretmemeyi tercih ederim. asagilik ve galiz kufurlerimizi fb tv icerisinde saman alti etmeyip internete sizdiran ve sanirim bize ders vermeyi amaclamis bir kisinin varligindan haberdar olmadigim icin tum galatasaraylilardan ozur dilerim.