• "bu sayfadaki yazıların hepsini okudum ve mahmut, sen haksızsın ibne. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım" klişesini kullanan ilk adama 20 filmlik oricinal dvd seti verilecek olan tartışma.
  • etik açıdan hala tartışması süren bir konunun sözlükteki yansımasıdır...

    o değil de bütün yazıları okudum; mahmut, sen haksızsın ibne,seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.**
  • mahmut'un necmi'ye oranla sınıfın kızlarına daha az entellektüel birikim sahibiymiş gibi görünmesiyle alakalı tartışma biraz.

    necmi daha az para vererek mahmut'tan daha çok kitap alır.. necmi boş vakitlerinde dostoyevski senin kafka benim entellektüel birkimini arttırırken, zavallım mahmut geliri daha yüksek olmasına rağmen boynu bükük kalır. evde paşa dedesinden kalan ömer seyfettin, kemalettin tuğcu kitaplarıyla idare eder. necmi sınıfın kızlarıyla çatır çatır iletişim kurarken, atıyorum dönüşümden, zenden falan bahsederken, mahmut bir sonraki alacağı kitaba vereceği eşşek yüküyle paranın hesabını yapmaktadır.

    hep şu kızlar yüzünden.. ayrıca ekose etek yasaklansın!
  • bu güzide tartışmanın necmi'si olarak, hızını alamayan mahmutların, asıl tartışma başlığında gösteremediği argüman üretme ve kanıt sunma performansını, burada dalgaya vurarak aşmaya çalıştıklarını görüyorum. oysa bu tartışmada herkes kimin haklı, kimin haksız olduğunu biliyor.

    ah keşke sinema okumasaydım, bu sektöre girmeseydim, dağıtım ağlarını ve film piyasasını tanımasaydım da mahmut'un kendi küçük çıkarları için hem sinema sektörünü, hem total olarak film kültürünü, hem de iletişim özgürlüğünü böylesine baltalayan ve kapitalist hegemonya uğruna hükümetleri böyle kuklaya döndüren propaganda ve peşkeş çekme sürecini savunmasına karşı sessiz kalabilseydim.

    galibi olduğum bu tartışmanın, avrupa parlamentosu'nda temsil hakkını kazanmış korsan partisi gibi, türkiye'de kurulacak ayağı aracılığıyla film dağıtım ağlarının kodamanlarına karşı siyasi ayağı da kurulduğu zaman bu sermaye uşaklığına karşı sosyal gücümüzü göreceksiniz.

    zulüm sizdense direniş de bizden.

    http://www.youtube.com/watch?v=1jsbhi_0at0
  • mahallemizin temiz çocuğu mahmut' u desteklemek için, daha güzel, downloadsız yarınlar adına lütfen ampec yetkililerini faks/teleks/mektup/yılbaşı kartı/mail bombardımanına tutalım, bu senenin ihbarcılık ödülünü mahmut' a versinler. birinciye ödülünü bizzat rocco verecekmiş. (bkz: internetten film indirenleri polise ihbar etmek)
  • nihayetinde mahmut' un da bir hırsız olduğunu, dolayısı ile orospu çocuğu olduğunu (mahmut'a göre) açığa çıkarmıştır.
    "mahmut ise isyankarin onde gideni. kopruye para odememek icin aracinin plakasini dahi sokmus, bu halde yillardir polise bile yakalanmadan surusune devam etmekte ayrica."

    (bkz: #16800144)
  • mahmut temiz olduğu kadar kafası da karışık bir arkadaş olduğu için tutarsız davranmak gibi alışkanlığı da vardır. zira mahmut omurgasızdır. film indirmek hırsızlıktır, hırsızlık orospu çocukluğudur der ama evime biri korsan film getirirse izlememezlik etmem de der, yani hırsızlara yalnızca internette kükrer , evine misafir olarak orospu çocukları geldiğinde hizmette kusur etmez. zamanında tribünlere oynamak adına " ben lost indirene orospu çocuğu demedim" diye yanar dönerlikt de yapan mahmut şu ana kadar tüm meşruiyetini yasalar ve dürüstlük üzerinden sağlamışken (örneğin; (bkz: #16799657)) . birden kendisinin nasıl uyanıklık yapıp (plakamı örttüm polisleri kekledim hehe) yasalara aykırı bir suç işlediğini açık edivermiştir. ah mahmut bak köprü ücretleri 10 kuruş olacakken senin gibi parasını vermeyen uyanık hırsızlar yüzünden köprü ücretleri bu kadar pahalı.
  • mahmut safının anlamadığı, bazı necmilerin fikir dediğin nanenin bırak fahiş fiyatlara insanlara kaktırılmasını, bedava olması gerektiğini savunmaları olduğu tartışma..

    bedavaya sunulması gereken köprü hizmetiyle fikir hizmetinin satılması arasında bir fark olmadığını savunuyor olabilir necmilerin bazıları yani.
  • bu tartışmada ne kadar küfür edilirse edilsin, şu gerçek değişmiyor:

    internetten film indirmek teknik anlamıyla meşrudur, çalınan çırpılan bir emek yoktur ve bir filmin reprodüksiyonun paylaşılmasının engellenmesi mümkün değildir. meşru olan kimi durumlar, kimi korpırıt çıkarları uğruna ya da ahlaki sanıldığı için illegalleştirilebilir. birileri de boğazlarını yırtarak bu korpırıt çıkarlarını savunabilir. bireyler çıkar gütmeden süresi geçmiş filmleri paylaşır, beğenirse de alır; kişilerin bu hakkını elinden alma gayretiniz özgürlüklere karşıdır. devletler insanların bu uğurda bir tarafından kan da alabilir. insanların cadı diye yakılması, komünist diye hapsedilmesi, askere gitmiyor diye asılması çok uzak zamanlar önce gerçekleşen tahakküm psikopatlıkları değil.

    işin en komik tarafı da böyle bir tartışma yürütürken şöylesine ihtamlarla karşılaşmak:
    - sen film piyasasından ne anlarsın, insanların emekleri bıkbık!
    ben sinemacıyım.
    - ne sinemacısı, sen ancak sinemada çaycılık yaparsın!
    film çekiyorum.
    - ne çekiyorsun ki!
    çekiyoz işte bişiler. plato filan.
    - ama ışıkçının emeği bık bık!
    abi para peşin yeşil meşin.
    - batarsın sen böyle.
    nasıl batarım biliyor musun? kimse beni tanımazsa batarım. filmim izlenmezse batarım. amerikan filmleri sinemada gösterilirken benim ülkemin insanı film çektiğimden bile bihaber olursa batarım. kalitesiz filmlere "bu tutuyor" diye paralar yağdırılırken, çatır çatır satan filmler siyasi sebeplerle engellenirse batarım.
    - yaptığım filmi çalsınlar diyorsun, ama film çalışanları filan!
    para peşin diyoz, sen hala konuşuyorsun. steal this album bebeğim.
    - bak diyorum batarsın!
    bizim müzikçiler battı asıl. hani şu otellerde, barlarda, radyolarda çalan müziklerden telif almaya çalışan yüce insanlar. şimdi herkes 50lilerin cazını dinliyor.
    - yasalar filan. götünden kan alırlar necmi!
    bebeğim biz burada hukuk tartışıyoruz. diyoruz bu yasalar yanlış. kanun yanlışsa tartışılır. anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemez maddesi değil ya bu.
    - film piyasası batıyooooo!
    yok batmıyo. ama siz bu kafayla batırceksiniz "allahın izniyle".
    - ben sanatçıyım hakkım yeniyoooo!
    sen grafikerlik yapıyosun da kimin filmine koyuyosun. mühendise benzer bir halim mi var benim?

    falanlar filanlar.
  • bizim mahmut iyi çocuktur ama dik kafalıdır. haliyle burnunun dikine gittiği bir tartışmaya daha şahit olmaktayız.

    devletin bedava sunması gereken hizmet yığınla.. köprü geçiş ücreti dedi mahmut madem oradan gidelim.

    köprü geçiş ücretini savunan birisi gelip buraya mahmutvari bir mantıkla "ama o köprüleri yaparken kaç bin ton demir gitti, para harcadık. köprüye bakan belediye hizmetlisi var, hala çalışanı edeni var. yazık yea onlara. hem ayrıca köprü geçiş ücreti sayesinde kaç eve ekmek giriyor biliyon mu? devletlümüz kömür falan dağıtıyor ihtiyacı olana!! halka gidiyor o para o düdük" gibisinden yarrak gibi bir savunmayla gelebilir.

    demem o ki açık yakalamadı necmiler.. mahmut necmilere yaklaştı biraz istemeden.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap