3075 entry daha
  • ama ragıp abi de eski boksördü. boksör olmaya astranot olamayacağını anlayınca karar vermişti. istese mahallenin ağır abisi o olurdu ama o sadece ayşenur'unu istiyordu.
  • ragıp'ın o yaz almanya'dan kuzenleri gelmişti. aralarında almanca konuşmaları ragıp'a çok dokundu. almanca kursuna yazıldı..
  • ragıp abi, yine sıradan bir almanca kursu sonrası, yolda süleyman ile ayşenur'u gördü. dayanamadı içi gitti... sonra kuzenlerine almanca "seni seviyorum" ve "bu herifin ağuuakoyiim" nasıl denir diye soracağını kendine not aldı. ama süleyman ile ayşenurda bir değişiklik vardı, maşallah yolda yürümüyor resmen sikişiyorlardı. bunu kendine yediremedi ragıp abi, parası olsa gidip bir büyük alacaktı, yanına da beyaz penir. parası yoktu ama çok efkarlandı buna da, bu gün herşey üst üste geliyordu, içerledi çok içerledi böyle eciş bücüş birşey oldu...
  • süleyman gelecek ay ki doğum gününü düşünmeye başlamıştı.. zira gelecek ay ayşenur'un doğum günüydü.

    geçen sene aldığı ugg botun taksiti hala bitmemişken ne de çabuk gelmişti bir diğer doğum günü..
  • bütün gece aysenur un gelecek dogum gününün planını yapmakla ugrasan ragıp zamanın nasıl geçtigini anlamamıs, bir büyük rakıyı bitirmişti. yenisini almalıydı. o saatte açık bir market bulamayacağını biliyordu ancak içindeki yangını söndürmeliydi ve kendini sokağa attı. neresi olabilir diye düşünürken aysenur ve süleyman ın evlerinin önünden geçtigini farketti. süleyman bu saatlerde calısıyordu ve aysenur yalnız olmalıydı. bugünü konusmalı, içindeki yangını söndürmeliydi. kapıyı çaldı, aysenur uykulu bir tavırla "kim o?" dedi. "benim, ragıp".
    "ne istiyorsun ragıp" dedi aysenur , endiselenmişti. hemen telefona uzanarak süleymanı aradı..
  • süleyman telefonu açacağına işteki sekreterinin sütyeni ile uğraşıyordu nitekim.
  • burun kanamaları her geçen gün artıyordu, ertesi gün bir doktora gitti. beyin tümörü olduğu anlaşıldı. 3 ay ömrü kalmıştı.
  • süleyman sütyeni açmaktan vazgeçti. birden oturduğu yerden kalktı ve başını ellerinin arasına alıp yüksek sesle haykırdı; "nasıl yaparım!!"

    sekreter ne olduğunu sordu hemen..

    süleyman kısık ve acı bir ses tonu ile; - bugün otobüse binerken oyalanmışım biraz aktarma yapamadım, normal bastı yine!" dedi..

    odada derin bir sessizlik oldu..
  • sessizliğin içinden bir fısıltı işini yarım bırakmamasını söylüyordu. ve karar vermişti, sütyen çıkacaktı!
  • bağıranın ragıp olduğunu düşündü ama değildi, bağıran hilmiydi.
1046 entry daha
hesabın var mı? giriş yap