• muthis ve dayanilmaz bir belgesel. bize gunluk hayatimizda fark etmeden yaptigimiz ve alet oldugumuz seylerin icerdigi vahseti hatirlatmasiyla muthis, insanligin icindeki onlenemeyen siddeti ve "guclu dogrudur" ilkesiyle hareket eden dunyayi fark ettirmesiyle dayanilmaz..
    tamamini izleyememis olsam da coguna dayanmayi basardim (cunku birilerinin dayanmasi ve birseyler yapmasi lazim). beyin kasilmasi seklinde bir bas agrisi yasamaya basladim ve beynimde tumor olsa bu siddet dolu dunyadan kurtulmak icin ne iyi bir bahane olurdu diye dusunecek kadar umitsizlige kapilmis bulunmaktayim.
  • dunya uzerinde yasayan canlilar anlamina gelen kelime.
    daha da onemlisi dunya uzerinde yasayan en cani (locke un degisiyle dunyanin gordugu en yirtici) varlik olan insanevladinin hayvanlar uzerinde yaptiklarini anlatan belgesel. konuyu 5 bolumde ele alan film rahatsiz edici sahneler icerebileceginden cocuklara izletilmemesi uyarisiyla basliyor; artik hayvanlarin eglence icin kullanildigi kisimda izleyenleri gozyaslarina boguyor. filmden ciktiktan sonra bi sure et yiyemeyecek hale geliyor insan.
  • insani kendi irkindan tiksindiren, kalp krizi gecirten, can acitan, bas agritan, mide bulandiran, ofke nobetine sebep olan, yasama sevincini alip goturen, "hayvana gelene kadar ohooo...peki ya insanlar?" diyen turcu denyolarin gozlerini dort acip izlemesi gereken belgesel.

    yerkuremizde insanin hayvana yaptigini baska hic bir canli bir digerine yapmadi. yapmayacak ta, cok yakinda icine ettigimiz gezegen iflas edecek hersey yok olacak ve sistem restart olacak. iste o zaman bu yeni "dunya" da insan olmazsa tum turler derinden bir oh cekecek.

    "son irmak kurudugunda, son agac yok oldugunda, son balik oldugunde; beyaz adam paranin yenmeyen bir sey oldugunu anlayacak" kizilderili atasozu.
  • (bkz: turculuk)
  • dünya üzerindeki her insanın en az bir defa sonuna kadar izlemesi gereken belgesel. izlerken kanım dondu ama bu gerçek ne kadar görmek istemesek bile gerçek. malesef gerçek.
  • yeryuzundeki tum oscar, odul, bok, pusur ne varsa toplamasi gereken cunku gercek olan film.
  • dünyalılar anlamına gelen, bütün canlı varlıkların* eşitliğine vurgu yapan sözcük.
  • (bkz: shaun monson)
  • bunu izleyen bunu oldu:
    (bkz: vejeteryan)
  • hangi kısmı daha kötü karar veremedim, hayvanlar canlıyken kürklerinin yüzülmesi mi, yunusların yerlerde sürüklenmesi mi, kümes hayvanlarının kafalarına vurulmak suretiyle öldürülmesi mi, büyükbaşların derileri yüzünden onlarcası bir arada kamyona tıkıştırılmaları mı? hangisini tutsan elinde kalıyor, hangi birine üzülüceğini şaşırıyorsun. bizim de ucundan kıyısından, köpekleri çöp arabasına atmak suretiyle katıldığımız, insanın kanını donduran bu belgeseli hiç bir şey hissetmeden, normal karşılayarak izleyen insanın akli dengesinden şüphe ederim. 2. kez izleyemedim, o kadar acı, o kadar gerçek.
hesabın var mı? giriş yap