• bu ülkenin, ve heteroseksizmin hüküm sürdüğü bütün coğrafyaların ayıplarındandır. bir insana kendisini keşfetmeme, kabullenememe ve dolayısıyla tam olarak sevememe aşılamanın sonucudur. dolayısıyla bu saydıklarım ne kadar sağlıklı ve normal hareketlerse işte onların bu meyvesi de o kadar sağlıklıdır. peki neden? nedeni yok işte. öyle öğretilmiş. öyle şırıngalanmış. tersini düşünmek bile ayıp.

    dolaylı yoldan da olsa kişiyi olmadığı, yapamayacağı, ait olmadığı ve aslında istemediği durumlara sokmak insan hakları ihlali değilse nedir? ve hatta ait olmadığının, sevmediğinin bile farkında olmadığı, tersini düşünmeye cesaret bile edemediği? hiç sevmediği, ama hem kendini hem de birlikte olduğu(nu sandığı) insanı üstelik bazen oldukça uzun zamanlarda kandıran, hatta evlenip çoluk çocuğa karışan eşcinseller var. toplum korkusundan daha kendini bile tanımamış belki de. belki en yakınında, belki aklına bile gelmeyecek biri, en yakın arkadaşın ve hatta ailenden biri? hem kendini, hem birlikte olduğu kişiyi, hem de belki de ileride doğacak çocuklarını mutsuz etmeyi göze alacak kadar büyük bir telaş bu. neden? sırf birilerinin çenesi kapansın diye. nasıl yaşayacağımıza her konuda olduğu gibi başkalarının bu konuda da başkalarının karar vermesi yalnızca. ve bu yazısız kurala kafa tutmak söz konusu bile değil. değer mi, gerçekten merak ediyorum. değer mi?

    her zaman yaşamın gerçek amacının mutluluk olduğuna inanmışımdır. mutlu ve huzurlu olduğun zaman yaptığın eylem yerini bulmuş, görevini tamamlamıştır, her ne yapıyorsan. dolayısıyla senin için başka insanların gözündeki yerin gece birlikte uyuduğun insanın yanında hissettiklerinden daha önemliyse ben yaşamda bir şeyleri cidden anlamamışım demektir.
  • belki de, aslında biseksüel olmaktır.

    kendime bakınız: (bkz: biz bunu neden daha önce düşünemedik)
  • biseksüellikle ilgisi olmayan durumdur.

    biseksüel eşcinsel değildir. ikisi farklı kavramlar ve farklı kimliklerdir. sözü edilen, yönelimi yalnızca kendi cinsine olup da birilerine bir şey kanıtlama adına karşı cinsle birlikte olanlardır. biseksüellikte istek, irade ve yönelim vardır. bu durumda ise yalnızca kandırmaca vardır.
  • bazı örneklerde çocuk sahibi olmak için tercih edilen bir durumdur. evlat edinmektense kendi çocuğuna sahip olmak isteyip baba olan , anne olan örnekler mevcuttur. hatta efsane dizi friendsde ross geller bu durumun mağduru olmuştur.
  • başıma gelmiştir, zevk de almışımdır, hoş olmuştur ... da, bana oldukça yapay gelen bir durum. görünce canım istemiyor. ancak önsevişme başarılı olursa, "gözlerimi kaparım vazifemi yaparım" durumu olabilir. karşımdakini hemcinsim olarak hayal ederim ve ...
  • paket lastigi vardir. boyle cisimleri bir arada tutmak icin, posetlediginiz seyleri, tiktiginiz yerde dursun diye soylenen, kategorizasyon sozcukleri.

    bunlardan yalnizca bir tanesidir escinsel. bu paket lastigini zorlamak, ve kendi kimligini aramak gibidir kanimca.

    vee bazen bu paket lastigini biraz "gevsetmek" isteyebilir insan. tam da o tanimin gobeginden gevsetilirse, kendi ile celisir gibi gorunebilir. aslinda ...x ile birlikte olmayan y ile birlikteligi arzulayan insan" diye cinselligimiz, karsi cinsin biyolojik cinsiyetine indirgenirken, hepimiz ben buyum ben suyum diye deklerasyonlar eyler iken- yani insanlarin aslinda "hangi toplumsal kurallar ve paket lastikleri paralelinde yasarsam rahat ederim" diye dusunmeleri, kendi ozgurluklerini bu bircok degisik kuralciliklar arasinda tabiri caizse "yalpalayarak" aramalari da normal hatta caiz degil midir?

    anormal nedir.. zaten kim kim icin caizlik kuralini koymustur.. eski roma'da (ki ergenlik cagindaki erkeklerin vucuduna torenle meni "konmasi"nin onlara ilk ve ihtiyaci olan erkekligi vermenin bir araci sayilabildigi bir toplumdur) escinsellik erkekler icin guc saylirken, sen de su zamandan o zamana baktiginda, erkeklik kazaniminin bambaska yollardan oldugunu duymussan, bilmeli ve unutmamalisin ki oncelikli sayilan iliski bicimi topluma gore de degisir: orada kendi cinsinle olanidir. bizim toplumumuzdaki heteronormativite ise, "normal" olani doga ve cogalma ekseninde incelerken, bir cok teorik yanlisliga da dusmektedir.. daha fazla buralara girmiyorum, malumumuzdur.

    sadece kendimizi "asal" eksenimizden disari cikardigimizda, birincisi toplumun ikincisi de iceriye yansiyan kendi etik deger skalamizin cok derin bir yargi- elestiri-acima ucgenine hapsediyoruz.

    nasil mi? toplum yargiliyor (toplum etrafinizdaki "marjinal" toplum da olabilir, tvdeki ayse teyze de. bunu siz secersiniz) toplum ve icinizdeki siz (yani toplum aile ve sizin yargilarinizin bileskesi olan siz) elestiriyor. sonra da ne haddinize ise, kendinizi yargilayip, bir de aciyorsunuz. ya da bu basliktaki fiili islemis (curum islemek gibi aman tanrim) escinsel bir insana aciyorsunuz. ayni sey. siz o degilsiniz. o da siz degil. herkes bireydir. bence bu unutuluyor. herkesin sinirlarini zorlama, aranma bakinma hakki vardir.

    ancak sadece bunu gecmisten alarak daha degisik bir boyutta da ele alabiliriz en basitinden: ergenlik caginda, duzcinseller escinsel "denemeler" yaparlar. eh escinsellerin tam da o caglarinda boyle bir "ters deneme"den ziyade kabuguna cekilmeleri soz konusuysa eger (genel konusuyorum) o zaman ergenlikte yapamadiklari denemeleri sonradan yapmak isteyebilirler. kimi memnun ettikleri tabii ki tartisma konusudur. gercekten kendi ic motivlerinden mi yola cikiyorlardir? yalniz kalmaktan mi korkuyorlardir?

    evlenmek, nisanlanmak vs icin olanlar bir tarafa yani. ama onda bile, elde etmek istedikleri bir toplumsal butunluk, veya kaybetmek istemedikleri, o cinsin onlara saglayacagi "guc" oldugu suphesizdir. bunlar kisisel kesfi butunleyen seyler degil, tersi istikamette adimlardir.. kabul ediyorum ve bu gorusu destekliyorum.

    ancak yine de ekonomik olarak bagimsiz yasayabilecek ender sayida insan, yani ailesinden destek almadan istedigi isi kurabilecek, istedigi standartlarda yasayabilecek insan vardir. bazen gelecegini de, bu yonde kabul gorecek bir iliskiye tamamen "soguk tavir almayarak" garantileyen insanlar sozkonusudur. olabilir. birlikte olsun olmasin- altindaki motifleri incelersek budur yani.

    cok da buyuk uzerinde durulacak bir kabahat degildir kisi adina- ama "sucu" toplumsal bilmemnelere yuklemenin de bazen gereksizligini goruyorum ben burada. imho.

    tanim: "icimizdeki homofobinin * bizi ittirdigi kiskirttigi aksiyon.." peki ya icimizdeki heterofobi? bifobi?

    hayir efendim, sinirlarini sen cizersin. her yerde olmak lazim diyorsan, zaten her yerde olma ve deneyimleme ozgurlugunu kendine vermissindir demektir. vermemissen, deneyimlemezsin. ihtiyac duymamisindir, duymayacaksindir.

    gelelim zat'ima: bir escinsel olarak, neden hala denemedigimi, zevk almadigimi (basit de olsa, igrenc ?!!! de olsa, tiyatro da olsa) dusunduren bir aksiyondur ayrica. heterofobimi yenerdim hem. boyle bir fobimin var olup olmadigini anlardim. cocuk yapmak istersem eger, nasil olup da bunu yapabilecegimi bilirdim. gercekten cocuk yaparken, en azindan o andan zevk alirdim boyle bir on deneme yaparak. evet, benim yap(a)madigim aksiyondur. tanim.
  • eğer kişi bunu gerçekten merak ederek, isteyerek ve birilerine bağlı olmadan, deneme amaçlı olarak yapıyorsa elbette yadırganmayacak bir durumdur. kişinin kendi bileceği bir şeydir. hesâbını kendine ve kiminle birlikte ise ona verir.

    ancak "denemeden bilemezsin." mantığı bana çok saçma geliyor. sözgelimi dışkı yemedim, tadını da merâk etmiyorum. gereğini de görmüyorum. belli konular ve sınırlar söz konusu edildiğinde ille deneyime gerek olduğunu da düşünmüyorum. cinsellik ve aşk da kesinlikle bunlardan biri. çok merak ediyorsan elbette dene, tutan yok. ama deneme gereği hissetmeyene, gerçekten istemeyene, istemediğini, zevk almayacağını, mutlu olmayacağını ve içinin kaldırmayacağını bilene de "dene de sonra konuş." demek de çok saçma. bunları bilmek için denemesi gerekmiyor. bir karşıcinsele eşcinselliği önerirken de, tam tersini yaparken de. ne birinde heterofobiden, bifobiden bahsedebiliriz, ne de diğerinde homofobiden. bunun için önce bu kavramların içini dolduralım bence. eşcinsellerden nefret etmemek, onlara saygı duymak ve onların da hakları olduğunu, normal bireyler olduklarını, herhangi bir insandan müthiş farklı yaratıklar olmadıklarını, onları dışlamanın faşizmden farksız olduğunu anlamak için, yâni homofobik davranışa bürünmemek için, onlardan biri olmaya ya da onların yaptığını denemeye gerek yok. aynısı karşıcinsellik için de geçerli. yoksa dünyâ üzerinde hakkı yenen her grubun yerine geçelim. kızılderili değilim, gidip çadırda yaşamadım, beyaz adamla savaşmadım. ama amerikan târihi'ni okurken içimin kıyılmasına engel değil bu. örnekler çoğaltılabilir elbette.

    bifobiye gelince, sevgilinin eğer eşcinsel bir ilişkideysen karşı cinsten, karşı cinsten bir ilişkideysen aynı cinsten bir ilişkisinin olmuş olmasından/olma olasılığından hoşlanmamayı, hattâ rahatsız olmayı bifobiyle eş tutuyorsak ben en önde gideniyim, gururla. herkes bu kadar esnek ve geniş olmak zorunda değil. olmadığı için de eleştiremezsiniz. sorsanız bundan hiç rahatsızlık duymayacak insan pek bulamazsınız. yukarıda derdimi biraz olsun anlatabildiysem zâten bifobinin bu olmadığı da az çok anlaşılmış olsa gerek. üstelik bu mantığa göre bifobi yanında duruma göre heterofobi/homofobiyi de getirecektir. doğru bir önerme değil.

    zâten burada eleştiri meraktan yapana değil. toplumun doğrudan ya da dolaylı baskısı üzerine kendini böyle bir şey yapmak zorunda hissetme durumuna yapılan bir eleştiri var. istemeye istemeye, birilerinin çenesini kaparken ya da birilerini kandırarak da olsa mutlu ederken kendi içinin kan ağlaması, mîdesinin bulanması durumuna. orada da eleştiri oku eylemi yapana değil, heteroseksist düzene ve onun kıç yalayıcılarına gelmekte. kimsin, nesin ki sırf senin gibi hissetmiyor/davranmıyor/değil diye karşındakini istemediği durumlara sokma hakkını kendinde buluyorsun? buna anlayış göstermeye çalışmak, bu suça ortak olmaktır.

    çocuk meselesi ise apayrı bir boyut. elbette üremek herkesin hakkı, ancak o çocuğa toplum içinde bir yer açabiliyor, onu içi rahat bir biçimde büyütebiliyorsan. aile kavramını ona verebiliyorsan. ve bunu yaparken mutluysan ve mutlu edebiliyorsan. hayvan değiliz, iş üremekle ve doğurmakla bitmiyor.

    edit: anlatım eksikliği giderildi.
  • kimi gay davranış biçimleri, erkeklik ile güç arasındaki alışıldık bağlantıları değiştirme çabası olarak görülebilir - belki de, eşcinsellerin neden heteroseksüeller tarafından böylesine tehdit altında olduklarının düşünüldüğünü açıklayan bir neden. gay erkekler kendileri ile özdeşleştirilen kadınsılık görüntüsünü yadsıma eğilimindedirler ve iki yolla böyle bir görüntüden sapma eğilimi gösterirler. birisi aşırı kadınsılığı önplana çıkarma ya da maço bir görüntü geliştirmek. maço görüntünün arkasına gizlenmiş bir eşcinsellik, vicdani sorumluluğu çok yüksek olan davranış biçimlerini de geliştirebilir. özünde toplum içerisinde kendini kabul ettirme davranışı olarak görülen bu davranış biçimi, kimi zaman kariyer kimi zaman da aile içerisinde varolma düşüncesi olur. durumun vicdani sorumluluğunu taşımak zorunda bırakılan eşcinsellerin toplum dayatmalarına uyum sağlaması amacı ile diğer kişinin yaşam sorumluluğunu alması kişisel çöküş yaşatabilir...
  • kendi cinsel kimliğini keşfetmenin belki bir parçasıdır. cinsel yönelimdi, dindi, kalıplardı, popüler kültürdü, çoğunluktu azınlıktı, anarşiydi nasıl her şeyi nasıl deneyip deneyip üzerinize oturup oturmadığını anlamak için giyip çıkarıyoruz, bu da onun gibi çoğu zaman deneme, keşif sürecinin bir parçasıdır.

    ama baskı gören,kendini çoğunluğa uydurmak adına dükkanda kıyafet denemekten ziyada adeta kabul görmek adına kendini kanırta kanırta karşı cinsle birlikte olan insanların hikayesi gerçekten iç acıtıcı. "denemeden nerden bilecen, belki zevk alacaksın"söz konusu olduğunda asıl eğlence başlıyor .... hadi bakalım canım heteroseksüel ailem, arkadaşlarım, canlarım ya siz ya siz nerden bileceksiniz .....

    eşcinsel olup da evlenen insanlar, zorla evlendirilen insanlar, zorla ilişkiye girmeye zorlanan ve belki de aile içi tecavüze zorlanan, geceleri ikinci hayat yaşamaya çalışıp da iki hayatta boğulan insanlar .... tek hayatını başkaları adına mahveten insanlar .... hikaye bol .... uzun zamandır ekleme yapmadığım; (bkz: klasik mutsuz eşcinsel filmi)

    ona bakan buna da baktı;

    (bkz: lavender marriage)
  • heteroseksist baskıcı topluma yenik düşmektir.
hesabın var mı? giriş yap