düğün istemeyen hatun

• benim bu. çünkü şöyle bir şey var, evlendiğinizde yakın uzak bütün akrabalar, tanıdıklar orada olmak istiyor, istemese bile çağırılmazsa dargınlık yapıyor "biz aileden değil miyiz" diye dudak büküyor. düğün dediğiniz de adam gibi yapılmalı, kıytırık bir salon tutup iki göbek atmayla, pasta limonatayla geçiştirilmemeli. adam gibi bir düğün için (yemekli olacak) kişi başına bayılmanız gereken parayla, sadece düğünlerde ve cenazelerde gördüğünüz, yolda görseniz tanımayacağınız insanların sayısını çarpınca acıtacak bir fiyat çıkıyor. über zengin filan değilsem hakkıyla düğün yapmak yerine o parayla evimin ihtiyacını alırım, balayına giderim, banane yani.
  
  bundan kurtulup ama yine de güzel bir kutlama yapmak için iki seçenek kalıyor:
  1. nikah+kokteyl yapmak. 2 saat kadar sürüyor, yemekli düğün kadar tuzlu olmuyor, ama herkesin aklında kalan, şık bulunan zarif bir kutlama oluyor. tabi dağıtılacak yiyecekler lezzetli olacak. bir de bizim milletimiz öyle ortada dolanan garsonların ellerindeki tepsilerden yiyecek almaya bayılır. değmeyin keyfilerine.
  
  2. nikah yapıp, herkesi buraya çağırıp takıları da kapmak; akşamına da gerçekten bu günü paylaşmak istenen az ve öz insanla beraber yemeğe çıkmak/ kutlama yapmak, istediğin saate kadar istediğin gibi eğlenebilmek. hatta gelinliğin eteğinin rahatsız edici kısmını çıkarıp rahat oturup dans etmek de geline keyif verecektir.
  
  bunları düşünen hatun, düğün istemez.
• canandır hem de.
• normal şartlar altında yoktur böyle bir hatun ama her şey de olduğu gibi bir ancak bunda da mevcuttur. şimdi geçelim o ancak bölümüne;
  efendim şimdi kafada bir düğün şeması vardır. her şey mükemmel olacaktır vs. herkesin vardır kafasında böyle şeyler. sonra o kafadaki resimde yanında olan insanlar yakın dostların, ailen ve yakın akrabalarındır. hayatının önemli bir bölümünde yanında olmuş insanlardır. sonra kafadaki resimden gerçek dünyaya geçiş yapılır, yüzünü belki bayramda bile görmediğiniz insanları düğününüze çağırıp yedirip içirme zorunluluğu vardır. kafanızdaki düğünle uzaktan yakından ilgisi kalmamaya başlar gerçeklerin, piyanist şantör eşliğinde limonata pasta düğünü yapıp doğru düzgün tanımadığınız insanların bik bik etmesini dinlemek yerine en fazla bir kokteylle bu kalabalığı atlatıp, akşamına arkadaşlarla yakın akrabalarınız vs ile istediğiniz gibi eğlenebilirsiniz.
  
  ps evlenmedim yakın zamanda da evlenmek gibi bir planım yok ama düşüncelerim bu yönde
  
  gerekli editimsi: sanırım yanlış anlaşılmış bazı şeyler. düğün istemeyen hatun yoktur bildiğin yoktur. en mutlu peri masalı gibi olması gereken o günde gözler sevdiği insanları arar. ufacık bir yemek bile olsa hatun kişi mutlu oluyorsa o düğündür onun için, ama saatlerce ayakta dikilip, neredeyse hiç bilmediği insanların arasında bi kendisinin bi damadın süzülmesini izlemek, aradaki dedikoduları duymak, zilyon tane insana karşı sevimlileri oynamak falan bana yapmacık geliyor. aman o laf etmesin bu alınmasın kırılmasın deniyorsa yapılır bi kokteyl bu süre minimuma indirilir. sonra gider gerçekten o mutlu gününde yanında olmasını istediğin insanlarla kutlarsın. bu yemek yada bir bar eğlencesi de bir nevi düğündür hemde hatun kişi tarafından amacına ulaşmış bir düğündür
• ayak yapiyordur, sakin inanmayin.
  genelde yakin arkadaslarin dugununden sonra pirtlar bi de ne hikmetse;
  
  - ay sekerim ben dugun mugun istemiyorum, ne bu boyle, suraya bak ne kadar cok yoruldu kizcagiz, masraf da cabasi... o paraya sahane balayi yaparim ben.
  
  meali: fesatimdan catliycam, ben ne ara evlenicem ya artik hadiii!
• henüz evlilik teklifini almamıştır
• benim hatundur. istemediği kendi düğünü değil elbette. çünkü kendininki yıllar önce yapıldı. çifte düğün hem de. yani mesafe uzak olduğu için erkek tarafında ayrı kız tarafında ayrı.
  ama şimdi oğlu için düğün istemiyor. "ne gerek var oğlum milleti eğlendirmeye" diyor. "nikah + pasta limonata yeter, o parayla karına araba alırsın."
  bakıcaz bakalım, arabaya tav olacak bir gelin bulur inşallah bizim oğlan.
• (ara: düğün istemeyen hatun)
  
  gelsin bir de ben evleneyim.
• (bkz: aa bu benim)
• benim bu. ha çok zengin biriyle evlenirim o zaman çırağan'da 1000 kişilik düğün yapmayan şerefsizdir! ama onun dışında 1 gece için gereksiz bilmem kaç milyar harcıyacağıma gider onunla evime güzel şeyler alırım, ne bilim balayında çok kral bi yere giderim falan filan. o paranın harcanacağı çok daha luzumlu yerler var sonuç olarak. bence yapılacak en mantıklı şey bi nikah yapıp sonradan yakınlarla yemeğe ordan da gece eğlencesine gitmektir. alan memnun satan memnun daha ne?
• tek taş da istemiyorsa, şukuya boğarım kendisini.