• dissolve (switchblade symphony)

    can you see me going down
    i am screaming out loud
    and the fear of god is in me now
    dissolve
    in the moonshine
    i leave no trace
    my visions have gone
    far away from this place
    they've dissolved
    can you see me going down
    i am screaming out loud
    and the fear of god is in me now
    dissolve
  • frusciante ' nin dc ep albümden bir şaheser. sözleri:

    flat on your back
    you’re senses are lost
    and you’re what you are
    just because you mean what you say
    that’s not saying
    that you’re so far in the clean
    nothing means anything
    last of the pack
    your image dissolves
    and your life’s unresolved
    all my children slaughter me
    all that was is not to be
    all the snakes that are on my back
    look on back and never laugh
    nothing leaves your mind
    there’s nothing that is left behind
    nothing ‘round your back
    believe me girl relax
    i’m in the breeze
    believe me
    nothing is seen really
    all’s in the mind
    see me
    i am a lie
    really
  • the dc ep de yer alan john frusciante track i.adamin bangir bangir sadece iyi bir gitarist olmadigini , bunun yani sira cok da iyi bir vokalist oldugunu haykirdigi eseridir bu.

    i’m in the breeze
    believe me
    nothing is seen really
    all’s in the mind
    see me
    i am a lie
    really

    sozleriyle baslayan melankolik hava , albumde yer alan diger uc parcayla devam etmektedir(topu topu 4 sarki zaten ).siki bir acilis parcasidir ve bu adam zaten her halukarda beni oldurmekte, tarifsiz duygulara gark etmektedir.emmm bir de bu entry tamamen yargilarimdan ve hislerimden bagimsiz yazilmistir.i am a lie reallyyyyyy ....*
  • bir film cekimi teknigi. bir onceki karedeki sahne, bugulanmiscasina bir efektle, digerinin uzerine kapaklanir ve yokolur, altindan yenisi taptaze cikar. teknik olarak nasil oluyor da oyle olayor bilmiyorum tabii.
  • ing. eritmek, yok olmak, feshetmek, dağıtmak.
  • ing. içine nüfus etmek (en formal anlamı)
    halk arasında eriyik elde etmek anlamında kullanılır
  • liquid stranger olarak ortamlarda yer alan martin stääf güzellemesi.
  • bir planın sonunu öbür planın başlangıcı ile üstüste bindiren, böylece birinci plan eriyerek kaybolurken ikinci planın belirdiği optik etki (optıcal effect). kimi kameralarda bu işlemi yapacak düzenek vardır ama genellikle laboratuarda veya optik laboratuarda (optıcal house) gerçekleştirilir.
  • görüntüler arasına eklenen bir çeşit kurgusal efekt. diğer adıyla mix geçiş diye biliriz.
hesabın var mı? giriş yap