• ingiliz argosunda "a cup of tea" anlamina gelen soyleyis.
  • türkçe'de, daha ziyade küçük çocuklara söylenen (bıcı bıcı gibi), atlamak anlamında sözcük, "cuppa yatak", "cuppa deniz" vbg.
  • web adresi şöyledir; http://www.cuppajuice.com/
  • bol seçenekli meyve suyu mönüsü ile her gittiğinizde yeni bir lezzet keşfettiren mekan. ihtiyaca göre farkli karisimlar ilac niyetine.
    pazar sabahlari icin hangover mükemmel mesela. mekan o kadar ince bir zevkin ürünü ki, insanin oturdumu kalkip eve gidesi gelmiyor.
  • kitabi dergiyi almaya dahi gerek biraktirmayan arsiviyle kocaman tahta masasinin etrafinda 8 kisi yayilip yemek yenesi, muhabbet edilesi bir yer. (cok guzel yaptiklari) salatalarindan zimba teli ciktiydi da (bkz: nasil yani) bedava meyve suyu filan ikram ettilerdi. cok sahane bir yer, gidin, gittirin!
  • (bkz: cakkidi)
  • (bkz: çimen suyu)
  • acilisindan itibaren uzun zaman onunden gecip, inatla icine girmedigim mekan. inadim biraz sahsi de olsa, bugun pisman oldugum durumdur cunku mekan huzurlu ve icine ceken bir atmosfere sahiptir. inanilmaz sevimlilikte olan meyve logolari hafiften japon cizgi roman karakterlerini andirip, calisanlarin giydigi logolu t-shirtler "hemen bir tane edinmeliyim" duygusu uyandirmaktadir. bize biraz yabanci olan meyve suyu cesitlerinden ziyade, lezzetli yemekleri de yenilebilir, hatta birinci tercih sebebi olabilir. inadimdan vazgecip gittigim tum seferlerde meyve sularini (ve isimlerini) eglenceli buldugum, yemeklerinden cok memnun kaldigim, ve eggs benedict 'ine tek kelimeyle vuruldugum mekan (nitekim bu biraz tehlikeli oldu cunku simdi her pazar gidip, sadece eggs benedict yiyip, kahvemi icemek istiyorum). ayrica pazar gunu 11i gecince bir anda kalabaliklasmasi rezervasyasyon sebebi olabilir.
  • sağlıklı ve lezzetli sıfatlatlarının beraber olabileceğini ispatlayan mekan. hurafeymiş meğer lezzetliyse sağlıksızdır, sağlıklıysa lezzetsizdir beyanatları.
  • evimin dibinde bitmis ve yakininda oturanlara ozellikle haftasonlari rahat huzur vermeyen mekan. kis gelse de, disarda oturanlarin histerik kahkahalarindan, bidir bidir konusma seslerinden kurtulsak. tamam kucuk paris olcaz da, sokak icinde kafeye ruhsat veren belediyeyi de kiniyorum burdan. haa, simdi noolcak? zincirleme reaksiyonu baslatcam: ben sizin gurultunuzu bastirmak icin muzigin sesini accam, ust komsum da bundan bayip televizyonun sesini accak, karsi rum komsumuz mahalleye rembetiko yayinina basliycak vs vs.
    not: ot suyunuz, cop suyunuz guzel olabilir, sokaga medeni bir hava katmis olabilirsiniz vs ama burasi bir sokak, insanlarin yasadigi bir mekan; sizin is yeriniz, ekmek kapiniz ama burasi da bizim evimiz.
    ek not: kaldirimlari masalarla kapattiniz, kendi capimda anlayis gosterdim. gurultu olayi icin de koca yazdir sabrediyorum ama bir pazar gunumuze de el attignda musterileriniz, dellendim ben.
hesabın var mı? giriş yap