• en muhafazakar network.
  • hayali mekan...keşke olsa...huri cenneti...bi giderdim şerefsizim nüfus oranları iki katına çıkardı...ekiekieki
  • cennet mahallesine giden minibuslerin onunde yazan yazi. dindar birine kurulabilecek tuzak.
    - hadi cennete cennete bi, cennete bi kisi hadi. gelion mu dayi???
    - neeee!!!!! cennete mi? gelmem mi?
    ....
    - abi son durak
    - yok inmem ben cennete gitcem.
    - iste geldik.
    - huriler nerde?
    - en iyisi abi sen geceyi minibuste gecir.
  • (bkz: paradise)
  • insanların ölüm olayından korkmaması için uydurulmuş hurafe
    (bkz: atlantis)
  • (bkz: ölüdeniz) (bkz: datça)
  • ne yazıkki günümüzde insanların (çoğunluğunun) belli bir trende veya modaya uyarak küçük gördüğü bi yer. acaba düşünmez miyiz hiç, hayatta kendimizi adadığımız bütün zevkler bitiyor tükeniyor en sonunda, bitmese bile insanın güze bir şeyden aldığı her zevkin marjinal faydası o zevki her tattığına azalır ayrıca insan hep daha fazlasını ister. işte insan -kendini zorlayıp iyilik yapma kapasitesine sahip olan insan- nası olur az önca saydığım üç özelliğin olduğu sadece bir dünya hayatı için yaratıldığını düşünür.hayvan dediğimiz canlılar da böyle düşünüyor.düşünmüyorlar hissediyorlar.fakat biz düşünebiliyoruz ve düşünüp çaba sarfedip iyilik yapabiliyoruz. ama bence kafamızın içindeki çok değerli şeyi hep kötüye kullamışız öyleki bizden daha aşağılık saydığımız canlıları bile yokediyoruz.ve bence asla cenneti dünya formatında düşünmemek gerekir.mesela insan şöyle der: "orda hiç sorumluluk yok, insan sıkılır ben istemem" ama sen dünya formatıyla (bu kadar yüzeysel) düşünürsen tabi böyle olduğunu sanırsın. işte cennet, bence yaratıcısına nankörlük etmeyen insanların çaba sarfederek yaptıkları tüm iyiliklerin sonucudur.
  • the ananda shankar experience - state of bengal - pluck
  • ulaşılacak yer lao tzu'nun, kerouac 'ın watts'ın, yunus emre'nin umduğu gibi mi? tanrı ile bir olmak mı amaç. gökyüzü ve deniz ve tüm nesneler ile duyduğumuz bütünleşikliğin sonucu mu?.
    kör ve duyusuz din hocalarının, hurilerin,şarap ırmaklarının ardında kaldıkça cennetin bir anlamı yok, bunların ardında kaldıkça kimse cenneti haketmiyor.
    ilahi adalet bir kural/ödül/ceza mekanizması ise, tanrı da alçı suratlı bir yargıçtır ancak. anlamlandırma saplantımız bu kadar gerçeğin uzağına düştü ve hala orada duruyor.
    bu biçimde nasıl kendimizi kandırıyoruz anlamıyorum.
hesabın var mı? giriş yap