• yabanci ulkelerden kacirilip ozgurlukleri elinden alinmis, alinip satilabilen, her konuda efendisinin isteklerine bagli bulunan genc kadin
  • esir alim satimi - dolayisi ile cariye , halayik , gulam , kole alisverisi - 1885 de kaldirlmistir.
  • tapulu fahişe..
  • yakındogu geysası
  • cariye kelimesi cari ve cereyân kelimeleri ile aynı kökten gelir. likidite kelimesi nasıl likit, akışkan kelimesinden gelip paraya çevrilebilen şeyler için kullanılıyorsa cariye kelimesi de o sebeple kullanılır. cariyeler, bir tür akışkandır ve paraya çevrilebilirler. cariye ismini alma sebepleri de bu olsa gerek.
  • erkek olanları da görülür.eski yunanlılarda eşcinsellik ve oğlancılık yaygın olduğundan yunan ordularının savaşa gittiği öteki milletlerin ülkelerinden hoşlarına giden erkekleri yanlarına aldıkları antik yunan dönemi tarihçilerinin kitaplarında yazılıdır.
  • "evlerde el kızları"dır.
    ferhunde özbay, “evlerde el kızları: cariyeler, evlatlıklar, gelinler”de cariye ve evlatlıklar için: “bu kadınların geleceğe ilişkin umutları iki aşamalıdır. ilk aşamada “evin kızı” olmak, son aşamada “evin kadını” olmak isterler ya da bunları istemeleri beklenir. umutlarının gerçekleşmesi aileye sadakat ve itaat ile mümkün olabilir” der.
  • islam'da cariye ile ilişkiye girmek için nikaha gerek yoktur. pazar yerinden alınan cariye ile hemen ilişkiye girilebilir. hatta mısır sultanı baybars'ın savaş hazırlıkları için vergi koyması üzerine izzüddin bin abdüsselam'ın "1000 cariyen ve hepsinin üzerinde sayısız altınların var. önce onları sattır ancak ondan sonra vergi caiz olur" dediği rivayet olunur. köle ticareti, özellikle de halife ömer dönemindeki fetihlerle yeniden büyük bir yaygınlık kazanmıştır. ama çok ilginçtir ki günümüzde bu kölelik meselesi, el hidaye gibi önemli fıkıh kaynaklarının dahi günümüz türkçe çevirilerinden çıkarılır, "köle bahsi" kısmına gelinmeden diğer konuya geçildiğini görürüz...
  • halayık, odalık eşanlamlarını da içeren cariye kelimesi osmanlı'da "cariyeniz, cariyeleri..." şeklinde kullanıldığında tevazu göstergesi de olan bir kelimedir. günümüzde "bendeniz..." kullanımı gibi. cariyeliğin kaldırılma çalışmalarına denk düşen zamanlarda samipaşazade sezai'nin sergüzeşt romanında mısır'a cariye olarak satılan kızın başından geçenler ve cariyelik uygulamasının izdüşümleri çok ilgi çekici bir şekilde anlatılmış, o devirde çok tepki çekmiş ve yazarın başını ağrıtacak hükümet soruşturmaları açılmıştır. bu tanzimat romanındaki cariye kızın hayatı da intiharla sona erdiğinden kadın veya erkek fark etmez "satılan" bedenlerin isyanı yansıtılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap