• bir diktatörün yapmayacağı şey.

    hangi aydının nasıl bir kafayla onaylayabileceğini bilmiyorum ama var böyle bir şey. baştan söyleyeyim ki buradaki cehalet ölçüsünü ben kendim az önce tamamen öznel biçimde, bu milletin kafamın içindeki görüşlere uymamasına göre belirledim. ben çok zekiyim.
  • milletin cahil olduğu ile ilgili bir karar verme hakkına sahip olduğunu düşünebilecek kadar "cahil" birinin cahilce beyanatı...
    bu cahil(!) insanlara;
    hizmetçi olup evine gündeliği gelince ya da kapıcın olduklarında saygı duyarsın...
    güneydoğuda senin tohumlarını ektiğin bir savaşta öldüklerinde,
    bilmem kaçyüz lira verip basket maçına girerken kapıyı tutuklarında saygı duyarsın...
    kurtuluş savaşında izmir'i kurtarmak için, vatan toprağı yapmak için erzurumdan, diyarbakırdan, samsundan, yozgattan koşup geldiklerinde saygı duyarsın...
    ama ben başbakan seçeyim, cumhurbaşkanı seçeyim dediklerinde saygı duymazsın...
    gözlerinin içine baka baka, "sen cahilsin" "seçemezsin" dersin...
    para kazanmaya başlayıp tribünde ya da uçakta yanına oturmaya başladıklarında
    burun kıvırırsın...
    çocukları oddülerde, boğaziçilerde okuyup iş hayatına atılmaya ve bilumum ihalelerde rakibin olmaya başladıklarında,
    alternatif bir medya oluşturduklarında yaftalarsın...
    bir pasaport elde edip yurt dışında senin katıldığın kimi turlarda "görünür" olduklarında
    için ezilir, kabullenemezsin...
    senin "değerler" sistemine alternatifler üretmeye başladıklarında "yardım isteyen gözlerle" etrafına bakarsın...
    baktın kimse gelmiyor, çıngar çıkarırsın...
    sadece vergi verdiklerinde ve öldüklerindedir saygın...
    hazır ol'da beklediklerinde...
    emredersiniz dediklerinde...
    değişmemek üstüne kurduğun sistemi, zihnini değil onların tüm bu hallerini sorgularsın...
    "onun bunun vesayeti" üzerine kurduğun bir sistemde; bu vesayetin çürümenin gerçek nedeni olduğunu bir türlü göremezsin...
    yumruk gösterme huyundan vazgeçip, bir kez olsun tokalaşmak için elini uzatamaz,
    anlamaya çalışmazsın...
    sonra da saygın bir insan olduğuna inanarak(!) ortalık da dolaşırsın...
    (bkz: dön dolaş yine bana gel)
  • zordur. hele ki demokrasi ve çoğunluk faşizmi arasında ince bir çizgi olduğunun farkındaysanız.
  • demokrasilerde meburiyettir. sezen aksu "evet" diyeceğini açıkladı diye sezen aksu sokağı'nın adını değiştirmek isteyenlerin iradesine sırf cahiller diye saygı göstermeyecek miyiz ?
  • öncesi: insanların eğitim özgürlüklerini ellerinden al, üniversite kapılarından çevir. "yürü git evinde dantel ör sen bu kafayla" de, kov.
    sonrası: halk sandıkta ağzının payını verince "bu halk cahil, mal gibi oy veriyorlar" diye ağla.

    öncesi: insanların iradelerini yoksay, "ordu gelmedikçe bunlar adam olmaz" diye ağla.
    sonrası: orduyu başa getirmek için plan kurduğun ortaya çıksın, halktan ikinci tokadı ye, sandığa gömsünler seni, sonra "halk hala cahil" diye ağla.

    öncesi: "ben ergenekon'un avukatıyım" de, "madem türban sorunu var, çözsünler türbanlarını, türban sorunu çözülsün" de, postallara cila yap.
    sonrası: halk sandıktan sana nah çıkarınca "halk hep cahildi ama olsun biz onları anlıyoruz, aziz nesin de haklıymış bak" tribine gir. ne bok olduğunu anlayama...

    (sürer... sürer...)
  • evet diyenlerin yanında öcalanın direktifleri neticesinde boykot uygulayanlar daha muteber kalıyor sanırım. öyle ya adam iradesini gösterdi diye cahil oldu , salak oldu , aptal oldu... ha salağın teki çıktı da yok atatürk düşmanı bunlar dedi diye % 58 cumhuriyet düşmanı olmadı veya iki üç gerizekalının götüne kaçan sandıkların acısıyla millete cahil demesi, bu gerizekalıların homoluklarından aldığı zevk gerçeğini değiştirmiyor. daha ne kadar bu saplantılarla götünüzde patlayacak o sandıklar meçhul. bırakın halkı işe yaramaz görmeyi. toplumun bütünlük oluşturabilen çoğunluğu böyle istedi. yok yani hayır verenleri de utandırıyorsunuz...
  • seçimden önce "halk gerekli cevabı verecektir", "halk gerçekleri görüyor" deyip seçimden sonra "cahil halk" diyen kişinin beyanatı.
  • öncesi: "istikrar senin neyine vesayet" diye ünle.
    sonrası: vesayet teyze seni sandığa gömsün. "türk halkı çok rerörerö" diye ağla. ona buna sataş.

    öncesi: "bakarsın muhammed seni bırakmaz" diye yaşlı bir dedeyi taşşağa al. sonra da ensesini pışpışlayıp yolla.
    sonrası: o dedenin torunları seni sandıkta piçe çevirsin. "halk cahil" diye ağla.

    öncesi: türban yırtma eylemi yap.
    sonrası: halk sana sandıktan hareket çeksin. ağzının payının verildiğini inkar edip "acımadı kiii" çek.

    öncesi: telefonu açık unut, ana avrat dümdüz gitme ayarında konuş. halkı da yerden yere vur. sonra "ben konuşmadım inkar ediyorum" diye çık.
    sonrası: konuşmanın gerçek olduğu ortaya çıksın, halkı aptal yerine koyduğun netleşsin. halk sana nah çeksin. "halk cahil" de.
  • akla hemen
    nevzat tandoğan'ın meşhur
    "bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor?"
    vecizesini akla getirmiştir..
    işte bu memleket yıllarca bu yaklaşımla yönetildi.
    yönetilmesi de isteniyor halen ya bu kısım gerçekten vaka analizi gerektiriyor.
125 entry daha
hesabın var mı? giriş yap