burger king

• ankara / beşevler'deki şubesine seslenmek istiyorum.
  
  herkes değil ama eminim insanların bi çoğu oraya sizin kara kaşınıza kara gözünüze değil, soslarınız için geliyor.
  en son gittiğimde içecek ne olsun diye sordunuz ice tea şeftali dedim, yok dediniz. neden diye sordum makine bozulmuş.
  yoktan anlarım, tamam. ama bi ay sonra yine gittim bana aynı bahaneyle gelme güzel kardeşim. manager dediğiniz adama
  diyorum kasiyer üzerine alınmasın.
  
  bakkaliye işletmiyorsun bozulduysa makine gider yaptırırsın. sarımsaklı mayonez istedim yok, acı sos istedim o da yok.
  hiç yüzün kızarmadan umarsızca sadece 'hardal, sade mayonez ve ketçap da var' da diyebildin üstelik.
  
  şimdi lipton ice tea'nin, sarımsaklı mayonezin, acı sosun olmadığı bi burger king düşünün.
  işte orası ankara / beşevler burger king.
  
  benimle aynı ürün ve aynı niyet için gidecek olan arkadaşlar mağdur olmasın diye dedim. 150 mt daha yürüyün,
  tandoğan şubesine gidin. orası hem daha sakin hem de ürünlerin büyük bi çoğunluğunu bir arada bulabiliyorsunuz.
• kolaları nedense bok gibi olan fast food zinciri. light kola desen değil, normal desen hiç değil. niye böyle bilmiyorum ama sos olayıyla iyice haddini aştı ve kesinlikle gidilmemesi gereken bir yer oldu benim için.
• tıpkı ankara beşevler şubesinde olduğu gibi, istanbul palladium şubesinde de ice tea şeftali makinesinin bozuk olduğu fast food şirketi. tek bir yalanı bütün şubelerde aynı anda uygulamaya sokmaları pek de akıllıca olmamış. benim anlamadığım şey, ice tea şeftali satmamak için yalana başvurma sebepleri.
• kötü tada sahip gazlı içecekleri, bulunmayan sosları ile açık açık "nasılsa gidiciyiz, son müşteriye kadar yine ne kazanırsak kar" mesajı verdiğini düşündüğüm, ülkemizdeki pazardan çekilmek istiyorsa bunu bir an önce, iki taraf için de iyice sancılandırıp bulandırmadan yapması gereken firma. bir an önce yemeksepeti.com'dan da çıksın, 444king hattını da iptal ettirsin.
  
  diknot: eğer böyle bir fikir yoksa, aşağıdaki tavsiyelerim sinirlerini fazla yıpratmadan ilişkinizi sürdürmene yarayacaktır:
  
  tavsiye 1: yemeksepeti'nden verdiğin siparişlerinde mutlaka not kısmına siparişin tam olarak belirttiğin şekilde gelmezse^* teslim almayacağını yazarsan o bulamadıkları sosları "yaratıp" getiriyorlar. aynı durum telefon için de geçerli, görüşmeler kayıt altında gerçekleştirildiği için itiraz edemiyorlar.
  
  tavsiye 2: yerinde yerim diyorsan da kararlı ve gerekirse ısrarcı olmak sonuca ulaştırıyor. "olmayan" acı sosu depolarından getirip farklı iki küçük kapta verdiklerine şahit oldum. siparişi verirken henüz ödeme yapmadan önce sosların ve içeceklerin durumunu sormak da mantıklı tabii...
• buraya "vay daha da gitmem" diyenlerin hepsinin ilk fırsatta 1 lira verip, 2 ranch, 2 honey mustard alıp paşalar gibi banacaklarından o kadar eminim ki.
• güzel ürünlere sahip olduğu halde, şubeler arasında bariz tat farkları olan fast food dükkanları zinciri. paket servislerinin kalitesi de aynı şekilde şubeden şubeye değişmektedir. yaşadığınız şehir bursa ise fazla alternatifi olmadığından mecbur kaldıkça gidilen yerdir. ayrıca, zaten iki lokma yemeğe bir dünya para verdiğinden, yanına istiyceğin sosa fazladan bir kaç lira vermeyi tartışmakda gayet yersizdir. zaten mecbur kalınmadıkça fast food a yaklaşmak gereksizdir. mecbur kalınca, daha iyi bir fast food dükkanı bulana kadar seçilecek tek yerdir.
• henüz ankara/meşrutiyet şubesinden kötüsünü görmeden, kendisiyle olan ilişkimi sona erdirdim. kesinlikle gitmemenizi tavsiye ediyorum.
• 0.25 liralık sos hamlesini gayet normal karşıladığım zincir.
  bedava olduğu için savaş için gıda stoğu yapacakmış gibi sos isteyen kesimi rahatsız etmiştir bence.
  simit aldığınız zaman üçgen peyniri de yanında hediye ediyorlar mı; bence aynı şey.
• sos fiyatlarına üzülenler genellikle 15 - 20 tane alıp evine götürenlerdir. çünkü eğer normal bir insansanız ücretli sosların fiyatı sadece 1 tl tutacaktır ki çok çok fazla bir ücret değildir. ha ben öğrenciyim, ekstra para ayıramam ona diyorsanız o zaman 4 tlye ev yemekleri yapan lokantalar var sizi oraya alalım.
  
  edit 1: işbu entry sosların paralı olmasını değil, paralı olmasında bu kadar büyütülecek bir hadise olmadığını anlatmaktadır. beyini olupta anlayamayan arkadaşlar sizi ben nerelere göndereyim asıl? olupta kullanamamak daha feci bir hadise.
  
  her gittiğimde bahsi geçen soslardan en az ^* 2 şer tane alan insanlar gördüm ^* durum böyle olunca bende o işletmenin sahibi olsam benim de uygulayacağım bir yönteme başvurmuştur.
  
  son olarak, ekstradan para vermek çok mu harikadır? değildir tabii.
  
  edit 2: alttaki entriye göndermeler yapılmıştı, fakat yazarı silmiş.
• sosunu parayla satarak an itibariyle reklamın hasını yapmış şirkettir. pazarlamada çığır açmışlardır.