*

  • lastik tekerlekli metro.
  • milliyet'in haberine gore, ankara'da ulus - bakanliklar hattinda kullanilmasi planlaniyormus.

    (bkz: http://sondakika.milliyet.com.tr/…/son/sontur23.asp)
  • istanbul avrupa yakası trafiğine çözüm getirmesi umut edilen araç çeşidi.
    http://www.ibb.gov.tr/…aberdetay.html?haberid=22305
  • "otomotiv ülkesi oluyoruz" nidaları bir taraflarda yankılanadursun, bu araçlar hollanda'dan ithal edilecektir. o kadar yerli üretici var, alınacak olan da uzay mekiği değil, çalışma prensibi atla deve değil, neden bu iş ülke içinde projelendirilmiyor. elin parasıyla yiyor, içiyor, yan gelip yatıyoruz, sonra feryat figan, "dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz" diye.

    (bkz: ayranı yok içmeye taht-i revanla gider sıçmaya)
  • cevizlibağ küçükçekmece metrobüs hattında kullanilacagi aciklanan phileas icin haber sitelerinde 200 yolcu tasiyacagi bildirilmesine ragmen http://www.apts-phileas.com/ adresindeki sitesinde gorulen resimlerden icinde yaklasik 40 koltuk oldugu gorulmektedir.

    edit: winsome ve aviatorin uyarilari nedeniyle editliyorum.

    http://lw2.easy-site.nl/...origincode=m&time=2652

    adresinden de gorulebildigi gibi bir modelinde yaslilarin ve bayanlarin oturacagi tam 52 koltuk vardir ve ayakta gitmek zorunda olan genclerle birlikte 185 kisi tasiyabilirmis bu metrobus icadi.

    (bkz: eh)

    edit: 2.link olmus
  • şu ulaşım, demiryolu, çağdaş yaşam gibi unsurlara takmış biri olarak beni çıldırtan icat.

    herşeyden önce şunu belirteyim; tem otoyolu hakkında bir yazım mevcuttur, dileyenler oradan jimmy2 yazarı ile okuyabilirler.

    ben, bu metrobüs olayının tamamen bizim kıçımızdan uydurduğumuz bir yaptık-oldu modeli bir icat olduğunu sanıyordum ki bir baktım meğerse güney amerika'da kullanılıyormuş. yani, amerika'nın sike sike bitiremediği ve buna rağmen gelişmekte olan bir kıtaya çoktan konmuş. yine yani, petrol satmak için, geri bırakmak için, o kadar çabanın sonunda bunu da ittirmişler ve adamlar halen gelişmekte. bildiğim kadarıyla "mexico city" yani meksika'nın başkenti, dünyanın en depremsel tehlikesi altında olan şehri. ve maalesef bu adamlar sulu çamurun üstüne değişik bir teknik ile yine de ve inatla demiryolu çözümü koyuyorlar.

    biz ne yapıyoruz? buna bakalım. konunun 2 boyutu var. istanbul, ankara, izmir vb. büyük kentlerin ulaşım problemi ve şehirlerarası seyahat ve nakliyat problemi. eğer ben yanlış bilmiyorsam, ülkemizin işgali zamanından bu yana şehirlerarası demiryolu yatırımında sanırım 10.000 km'yi aşmayan bir katkımız var. bu demek oluyor ki 80 küsür yılda bi sikim yememişiz.

    her paragrafta başka bir açıdan konuya bakmaya çalışacağım ve maalesef her paragrafta sinirlenerek devrik ve küfürlü cümlelerle konuyu bağlayacağım için şimdiden hepinizden özür dilerim.

    bu metrobüs denilen icat için yolun 2 şeridi kapandı mı hocam? kapandı. buraya asfalt döküldü mü? döküldü. bu araçlar benzin-lpg ve/veya mazot yakacak mı? yakacak. bu durakların hepsine üst geçit yapılacak mı? yapılacak. demek ki bu çözüm yine karayolu çözümü mü? evet karayolu çözümü. güney amerika bile yavaş yavaş bunu bırakıyor mu? evet bırakıyor. türkiye avrupa modelini kendine hedef biçmiş mi? evet biçmiş. var mı metrobüs? maalesef yok hocam.

    demek ki bu ve benzeri yatırımların ilk yatırım maliyetine bakmayıp bütünde bakmak gerekiyormuş. bir arkadaşımız da yazmış ki, bu metrobüsün yatırım maliyeti çok düşük. aferim o arkadaşımıza. tebrik ediyorum onu. şehiriçi taşımacılıkta karayolu çözümü ile demiryolu çözümü arasında birim taşıma maliyetleri 1/85'e varan bir orana sahip olabiliyor. yani, günde taşıyacağın yolcu ile adam başı alacağın parayı çarptığın zaman yaklaşık 3-5 yılda demiryolu çözümü ile karayolu çözümünün maliyeti aynı seviyelere gelebiliyor. buradaki esas konu şudur: her iki çözümde de 1 kişiyi aynı bilet parasına taşıyorsun. ama buna rağmen demiryolu çözümü çok daha çağdaş ve sağlıklı, çevreci ve de modern.

    demek ki karayolları için ortalama 2 yılda 1 bakım yapacaksın, bu karayolu çözümü için tuttuğun müteahhit firmanın metrekare başına 16 ton ve üzeri yükü kaldıracak kalitede asfaltı dökmesini sağlayacaksın, yaktığın benzin ve/veya mazot için de tonlarca vergi alacaksın ve buna çözüm diyeceksin. kusura bakmayın burada artık küfür etmek istiyorum "yok artık anasının örekesi".

    gelelim şehirlerarası nakliye konusuna. demiştim ki ben o "tem" yazımda, dünyadaki tek "ford kamyon" fabrikası türkiye'de. ve halen de deriz ki "bursalının trene baktığı gibi bakma". bursa'da az da olsa bir şekilde demiryolu çözüme gitmeye başladı. daha çok başındalar. ama bir diğer yandan iskandinav ülkeleri kilometrelerce dağı delip demiryolu çözümü için -afedersiniz- götlerini ...

    antalya'dan istanbul'a taşınan meyve ve sebzenin haddi hesabı yok. geçenlerde bir kamyoncu ile konuştum. adam afyon'dan istanbul'a mermer taşıyor. 20 tondan aşağı olursa yola çıkmam diyor. -burada belirteyim ki bizim tem'in bile kalitesi yaklaşık 14-16 ton arası bir asfalt kalitesi ile hizmettedir.- yani adam yaklaşık 20-25 ton yük alıp, kendi kamyon ağırlığını da koyarsanız yaklaşık 40 ton ile afyon'dan istanbul'a yola çıkıyor. aldığı ücret 1000 ytl. yaktığı mazot 500 ytl. burada bir ambar ve/veya kooperatifin sırasına yazılıyor (yaklaşık40-50 ytl veriyor bunun için) sonraki gün yine afyon için yük alıp yola çıkıyor.

    basit hesap yapalım. bu adam yükü afyon'dan aldı. 1000 ytl için anlaştı. 500 ytl mazot gideri oldu ve istanbul'a geldi. burada 1 gün yattı. kooperatife sıra için 50 ytl verdi ve yine 1000 ytl için afyon'a yük aldı. demek ki bu adam sırf haftaiçi çalışsa kendi başına 1000 ytl kemiksiz kara erişecek. diyeceksinizki kamyonculuk zor meslek. kusura bakmayın, biz o işi zor hale getirmişiz ve biz türkiye olarak kamyoncu kültürü oluşturmuşuz.

    daha yazacak o kadar çok şey var ki aklınız almaz. basit bir ipucu vereyim: bir adam elini cebine götürmeden 107 bin ytl'lik kamyona sahip oluyor. 3 yıl sonra kamyonun borcu bitiyor. bu adamın 0 maliyetle 3 yıl sonraki kazancı sadece kamyon bedeli için bile 50-60 bin ytl. sorana anlatırım nasıl olduğunu.
  • sevgili kadir topbaş'ın e-5 trafiğini rahatlatmak için bulduğu "geçici" çözümü. metro yapımı uzun sürdüğünden böyle bir yolu tercih etmişlermiş. projenin tümünün devreye girmesi yani beylikdüzü mecidiyeköy hattı 2011 yılında tamamlanacakmış (çüş, yaptıkları da trafikten ayrılmış otobüs yolu yani başka bir şey değil). ilerde de devam ettirip karşıya geçirebilirlermiş ki o da 2015 i bulur herhalde. artan yolcu talebini karşılayamaz duruma geldiklerinde önce arkasına römorkla başka bir otobüs bağlarlar, o da yetmeyince 2020 gibi metro yapmaya karar verirler artık. aldıkları bilmemkaç tane metrobüs aracı da hayvan gibi pahalı bu arada. tüm sözlük bir araya gelsek bir tane alamayız..

    istanbul'un kültür, sanat ve iş merkezi bağcılar(!)dan 3 farklı raylı sistem hattı geçecek, tabi para kalmadı buraya. anlayış göstermek lazım.
hesabın var mı? giriş yap