• mezun oldugunuz okula, yeteneklerinize, zekanıza, not ortalamanıza, kasınıza goze göre degismeyen, cesitlenmeyen is hayatı türü.
    icinden geldiginiz sınıf, yukarıdaki tüm maddelerden cok, mezuniyet sonrası kaderinizi belirler. felsefe mezunu, dogası itibariyle issizdir, ama sınıfınıza göre issizligin adı degisir, kah küratör kah yazar kah editör kah okeye dördüncü olabilirsiniz.
  • plato yapım, ariston buzdolabı, cogito yayınları, heraclitos değişim danışmanlığı, meshur descartes septik köftecisi, diyojen giyim sanayi, özkant holding, marx dondurma, engels rehabilitasyon merkezi gibi markaların oluşumuna zemin sağlaması olası hayattır.
  • öncelikle asistanlık yaparak akademik hayata kayması beklenir. ama bu işi yapabilmek için sınırlı olan kaynaklar da düşünülürse, yönelimlerine göre yapacağı yüksek lisans ile sinemacılıktan iktisatçılığa kadar uzanan bir birikim sağlamaları da olasıdır. ama felsefe mezunları genellikle fazlaca okuyan kişiler olduklarından ve argüman geliştirmek hususunda başarılı olduklarından editörlük, eleştirmenlik gibi alanlarda çok kolay iş bulabilirler ve buldukları işi başarıyla sürdürebilirler.
  • oruç aruoba demişki bir röportajında; "felsefe tarihinin en büyük filozofu, yani sokrates, aylaktır. ne iş yaptığı ve nasıl geçindiği bugüne kadar bir muammadır. gençliğinde kısa bir dönem askerlik yapmış, herhalde o sırada bir para veriyorlardı. 60 yaşına kadar yaşıyor, idam ediliyor, ama yaşamı boyunca nasıl geçindiği hiç bilinmiyor. felsefe ile iş dünyası arasında kurulabilecek ilk bağ demek ki olmama bağlantısı. "

    yoktur öyle bir hayat.. olamıyor zira.
  • eğer bir felsefe mezunu işsiz kalmaya dayanamayıp özel sektörde bölümüyle tamamen alakasız bir alanda çalışmaya başlamışsa tam anlamıyla bir işkencedir. hayata dair en ufak bir sorgulaması olmamış, sunulan hayatı olduğu gibi kabul etmiş insanların arasındadır artık. herkesin en çok üzerinde konuştuğu konu patronun mal varlığı ya da kolay yoldan nasıl zengin olunur? sorusudur. bu satırları yazan kişi hayatının her anını sorgulamış üstün bir insan değildir ama bölümündeki en ilgisiz arkadaşlarının bile bu insanlardan daha fazla düşünebildiğini farketmiştir. hayat acımasızdır. hele ki o hayata mümkün olan en geniş pencereden bakabilmeyi öğrenen bir felsefe mezunu için iki kat daha acımasızdır...
  • özel sektörde genelde çiledir, es kaza devlette bir kadro bulmuş ve girmişse karışıktır:

    itirazları "zaten felsefeci bu" diye önemsenmez, (doğasında itiraz var diye düşünüyorlar sanırım)
    aykırı bi şey yaptığında "yarı deli" diye çok fazla takmazlar, (görece rahatlıktır)
    okuyan insanların olduğu ortamda saygı görür, sosyal konularda sohbet açılır,
    mezuniyet dillendirildiğinde herkesin bi nietzsche hayranı olduğu, onu okuduğu ortaya çıkar,
    ve elbette yazı çizi dışındaki evrak vb. tarzı işler, hep sıkar, hep bıktırır,
    sosyologlarla aynı işi yapıp, kadro sınıfı sebebiyle (onlar teknik sınıf, felsefe genel idari hizmetler) daha az para ve derece alır,
    başka bir kuruma geçiş yapmak istese, uygun kadro ve iş bulması zordur
    daha uzar bu.
  • şu ara nedense bunu merak eder oldum.
    felsefe mezunu birileri bilgilendirebilir mi? ne iş yapar felsefeciler?
  • zordur muhtemelen.
  • eğitimini aldıkları işi icra etmektedirler *
hesabın var mı? giriş yap