• çanakkale kara savaşlarının efsane komutanlarından birisidir. konyalıdır. tahminen 1883 doğumludur.

    kara savaşlarının başladığı 25 nisan 1915 günü seddülbahir cephesini savunan 9. tümen 26. alay 3.taburunun komutanıydı. cepheyi 22 nisan'da devralmıştı ve 12 bölüklü yaklaşık 900 kişilik birliği ile morto koyundan, seddülbahir kalesi ve ertuğrul koyundan doğudaki teke koyuna kadar savunma tertibatı almıştı. bu bölge ingilizlerin 29.tümeni ile yapılan ana çıkarma bölgesidir ve yaklaşık 6.000 askerin çıkarıldığı yerlerdir. taburu ile birlikte seddülbahir çıkarmalarının tüm yükünü sırtlamıştır.

    bu bölgede taburu ile 36 saat direnmiş liman von sandersin kuzeyde iki tümen tutarak kaybettiği bir buçuk günü türk ordusuna geri kazandırmıştır. çıkarmadan önce kurduğu savunma tertibatını denetlerken "burası şanlı bir yer veya mezar olacaktır " dediği nakledilir. 25 nisan günü tüm cephe boyunca her bölüğünün yanına koşmuş, hepsi ile konuşarak moral vermiş, zora düşen bölüklere ihtiyatında tuttuğu ikiyüz kişiden onar yirmişer destekler göndererek direnişlerine yardım etmeye çalışmış, yaralanarak cephe gerisine alınmıştır.

    kendisi ile ilgili rivayet edilen bir anı şöyledir.

    binbaşı mahmud sabri, yaralılara moral vermek için sargı yerine koşuyor... sırtlarda yaralılar taşınıyor, değişik yerlerden sedyelerle de. asker kanrevan içinde. komutanları mahmud sabri’yi görünce bir moral kazanıyorlar. ufak tefek yarası olanlar yaralarını sardırıp tekrar siperlere dönüyorlar ve vatanı müdafaaya başlıyorlar. tavaslı memiş sedyeye yatırılmış sol kolu kopmuş birazdan şehitlik mertebesine kavuşacak, şahadet şerbetini içecek komutan mahmud sabri’yi görünce bütün gücüyle toparlanıyor ve göz göze geliyor komutanı mahmud sabri’yle.
    “cephane mi yanımdaki arkadaşım tekirdağlı sadık’a verdim.
    tüfeğimi kime teslim edeyim komutanım?”
    can evinden vurulmuşçasına mahmud sabri irkiliyor ve elini uzatıp, askerinin tüfeğini alıyor.
    “gazan mübarek olsun evladım.”

    çıkarmada yaptığı görev ve gösterdiği komutanlık becerisi itibarı ile 19. tümen komutanı yarbay mustafa kemal ve 27. alay komutanı yarbay şefik kadar hayati, onlar kadar önemli, onlar kadar büyüktür.

    raporlarına ismini yazamaz, hep gidildi görüldü, yapıldı şeklinde bitirir cümlelerini, bu durum ordu müfettişi fahrettin beyin anılarına şu şekilde yansır.

    “bu raporu yazan zat imzasını koymamıştır. sonradan yapılan araştırmalardan binbaşı mahmut bey olduğu anlaşılmıştır. bu muharebeden takriben bir ay kadar sonra kendi yaralı ve tedavide iken hatıra olarak yazmış harbiye nezareti müsteşarlığına vermiştir. aslı şimdi harp tarih encümeninde ve dosyasındadır.”
    1. ordu müfettişi ferik fahrettin

    işte o zaman, o cehennemde görevlerini yerine getiren alçak gönüllüklerini belirten raporun son satırları:

    “kısaca tabur ordunun en naciz taburu olduğu ve vazifesinden başka bir şey yapmadığı ve düşmanın sayı ve silah üstünlüğüne rağmen gayesini gerçekleştirebilmesi ancak allah’ın yardımı olduğunu itiraf ile beraber 12 ve 13 nisan (25–26 nisan) tarihlerinde seddülbahir sahilinde mukavemet ve metanetini ve subayların çoğu ile askerlerin yarıdan fazlası harp hattından hariç kalıncaya kadar son derece gözü kara fedakârlık gösterdiği yukarıda anlatılan harp tablolarından anlaşılacağı gibi emsalleri arasındaki yeri zatıalilerinin yüksek görüşlerinin takdirindedir.”
    26. alay
    iii. tabur kumandanı
    binbaşı.
    *

    ayrıca ezineli yahya çavuşu raporuna yazarak, taltif edilmesini isteyen ve kendisini tanımamızı sağlayan da odur. ama taburu içinde kendisi dahil onlarca ezineli yahya çavuş vardı.

    yaralı iken yazdığı raporunda yahya çavuşu şu şekilde anlatmıştır.

    tekke koyu’ndan başka çıkarmaya muvaffak olamayan düşman ertuğrul koyu’ndan çıkartmaya tekrar teşebbüs etti. koyun, batı yönüne yerleşen ve koyu yandan gören beş manga askerimizle başındaki 10. bölük ikmal efradından ezineli yahya çavuş’un cesaret ve kahramanlığı sayesinde anılan koy sahili boydan boya düşman cesetleriyle dolmuştu. yahya çavuş kahraman olduğu kadar sebat ve metaneti maiyetinde icrayı nüfüzu sayesinde manga askerleri ile birlikte sayısız ve dehşetli bombardımana karşı akşama kadar sebat ile düşmanın askerini öldürdü, ikindiden sonra ertuğrul koyu’nu yandan döven bu dört mangalık siperin mahvı lüzumlu olduğuna düşman tarafından tam kanaat ortaya çıkmış olmalı ki, düşmanın bir kısım donanması oraya ateş açtı ve adı geçen siperleri dümdüz etti. kahraman yahya çavuş sağ neferleriyle beraber o siperlerden başka tarafa atladı ve düşmanın çıkarmasına engel olmak için ateşine devam etti. ne çare ki teke koyu’ndan çıkan düşman kuvveti aytepe’yi aldıktan sonra ertuğrul tabyasını arkadan sardığı haberi yahya çavuş’a geldi. kahraman çavuş kumandası altında bulunan takımının arta kalanlarıyla bu yeni düşmana doğru ilerledi ve süngüleri takırdı fakat kendine haber vermezden evvel oradaki manga askerinden dördü şehit, ikisi yaralı olması üzerine düşman makineli tüfeği kurmuştu. yahya çavuş’u makineli tüfek ateşiyle karşıladı. ortalık kararmıştı. bir tabur kadar iş gören yahya çavuş mahcup bir vaziyetle harapkalesi’ndeki bölük kumandanına katılmaya mecbur oldu. ertuğrul koyu’nu tam on iki saat müdafaa ettikten ve her türlü ateşe dayandıktan ve siperleri dümdüz olarak arkasına aldıktan sonra mevkisinden ayrıldı. yahya çavuşun emsallerine üstün bir surette taltife layıktır. bölük subayların şahadeti, tabur komutanının daha sonra yaralanması ile hastaneye gitmesi yahya çavuş’un kahramanlığının duyulmasına sebep vermedi. ertuğrul tabya harabesi akşamdan sonra düşmanın eline geçti.”

    çanakkale savaşından sonra köşesine çekilmiştir. ismi unutulmuş kahramanlarımızdan birisidir.

    erol mütercimler ona seddülbahir aslanı diyor.
    ruhu şad olsun
  • " çıkarma sırasında düşman, askerine cesaret vermek için ya rom içiriyor ya da kırbaçlayarak hücum etmelerini sağlıyordu. fakat bizim askerimiz, hadi aslanım dememize bile gerek kalmadan sabırsızca hücum ediyordu."

    anılarının bir bölümünde düşman askeriyle yürek ve inanç farkını bu şekilde dile getirmiş çanakkale yiğitlerindendir. ruhu şad olsun
hesabın var mı? giriş yap