• kazım öz'ün senaryosunu yazıp, yönettiği film. eylül'de gösterime girmesi bekleniyor.
    90lı yılların ünversite öğrencileri üzerinde durmuştur.
    oyuncu kadrosu :

    sinan bengier
    ali sürmeli
    cahit gök
    havin funda saç
    selim akgül
    asiye dinçsoy
    ali geçimli
    kadim yaşar
    bertan dirikolu
    engin emre değer
    volga sorgu
    feyzullah gürdaş
    ececan gümeci
    çağlayan bozaci
    zelal maraşli
    muhlis asan
    turgay tanülkü
    ümit çirak

    web sitesi:
    http://www.firtinafilmi.com/tr/anasayfa.aspx
  • (bkz: fırtına)
  • 14 kasımda gösterime girecek olan kazım öz'ün filmi.
    şu ana kadar gösterime gireceği kesinleşen sinemalar:

    adiyaman - aile kültür 0416 214 99 11
    ankara - optimum avşar 0312 280 34 94
    ankara - eryaman yunus 0312 279 32 31
    batman - yılmaz güney 0488 212 98 34
    bingöl- elit 0426 213 65 79
    diyarbakir- şehir sineması 0412 224 31 31
    antep - oska 0342 371 01 20
    hakkari - yüksekova vizyon 0438 351 47 28
    izmir - palmiye avşar 0232 277 48 00
    kayseri- onay 0352 222 13 13
    urfa - emek 0414 217 13 13
    viranşehir - kültür 0414 511 25 14

    ist. avcilar avşar 212 421 08 55
    ist. bağcilar sinema merkezi site 0212 436 08 08
    ist. bahçelievler holidayplex 0212 442 13 84
    ist. güneşili hayat park site
    2. haftasi esenler'de oynayacak 0212 651 06 66
    ist. çemberlitaş şafak movieplex 0212 516 26 60
    ist. şişli movieplex 0212 380 15 15
    ist. kadiköy kadiköy 0216 337 74 00
    ist. pendik oscar (0216) 390 09 70
    ist. kartal vizyon 216 306 90 07
  • öğrenci muhalefetinin 80 sonrasında bahar eylemlerinin ardından yükselişinin 92 itibariyle yaşadığı ilk çöküşe tanıklık eden bir film. film o dönemi çoğu doğu kökenli kürt ve pkk sempatizanı (hatta pkk'li) bir grup öğrencinin gözünden ve örgütlülüklerinden anlatıyor. o dönemi ve daha sonraki dönemleri yaşamış üniversiteli devrimcilerin muhakkak izlemesi gereken bir film. muhtemelen kendisi de böyle bir örgütlülüğün içinden gelen yönetmen kasım öz o dönemin tipolojilerini ve süregelen tartışmaları yansıtmaya çalışmış. kürt sorununa çatışmaların en yoğun olduğu dönemden üniversiteli bir bakış.

    üniversite olarak istanbul üniversitesi' nin seçilmesi filme çok hoş dekorlar sağlamış. ayrıca o dönemin havasının yakalanması için iç ve dış mekanlarda, giysilerde ve dilde özenle çalışılmış, bayağı emek verilmiş. pastel renkler bana o yılları bir daha yaşattı.

    yalnız filme o dönemin öğrenci hareketini görmek için gidenler biraz hayal kırıklığına uğrayabilirler. dediğim gibi film daha çok yurtsever kürt öğrenci hareketine odaklaşmış ve genel bir perspektif sunma niyetinde değil. ancak örgüt içinde yaşanan tartışmalar ve karşılaşılan durumlar çoğu kişiye tanıdık gelecektir:)

    film de ne yazık ki karikatürleştirilmiş tiplere ve davranış kalıplarına rastlamak da mümkün. bu toprakların filmi olduğu için arabeskleşmek ve derinleşememek bence bazı durumlarda göz ardı edilebilir.

    yalnız film 'dağa çağrı' yla bitiyor ki... o dönem yüzlerce üniversiteli yurtseverin uyduğu bir çağrı.
  • bugün itibari ile, 17:00-18:00 saatleri arasında yönetmeni kazım öz ile başrol oyuncuları cahit gök ve asiye dinçsoy'un uluorta'ya konuk olacakları film.
  • zor koşullarda çekilmiş, naif bir film. bu özelliğini bilen çok fazla da eleştiremiyor aslında.
    söylemek istediği çok şey var, bunca zorluk sonunda herşeyi bir anda anlatma derdi var filmin.gözümüze gözümüze mesajlar fırlatıyor bazen, klişelerde en çok bu noktada karşımıza çıkıyor.
    izlediğimiz sinemanın ses düzeninden mi yoksa çekimlerden kaynaklı bir ses problemi mi vardı anlayamadık,pek çok diyalog güme gitti. yine de samimiyetine inandırdığı için sıcaktır, keyiflidir, izlenilesidir.
  • --- spoiler ---
    1990'lı yıllarda büyük şehirlere üniversite okumaya giden kişilerin karşılaştıkları sorunları anlatan kazım öz filmi. cemal*'in yaşadıkları, sade bir anadolu gencinin tüm sadeliğiyle üniversiteye gelmesiyle karşılaşması muhtemel sorunlardır. kazım öz sadece kürtlerin yaşadıkları sıkıntıları anlatmaktan öte, kürt militan güçlerinin saçmalıklarını da ortaya sermiştir. abdulbaki* ve orhan* karekterlerinin diyalogları bir yerde içimizi burksa da güldürmeyi başarmıştır. bunların dışında cemal'in hayatına yön veren iki inşaat işçisinin otobüsten atılması sahnesi hayal ürünü bir sahne olmamasından olsa gerek inşaat işçisinin anlattığı hikayeye güldürmüştür sadece. tabi inşaat işçilerinin cemal'den tek farkı hayatlarını değiştirecek bir konumları olmamasıdır. yurtsever öğrencilerin aşk hayatlarına karışılması, metropol sorumlusu konumundaki şahsın yaşantısı ile kendini davaya adamış öğrencilerin hayat şartları arasındaki fark, kendilerince haklı gerekçeleri olduklarını anlatsalar da haksız kazanç elde etmeleri ve bunlar gibi bir kaç sebepten dolayı da olsa cemal'in bu ortamda tutunamaması onurlu bir insanın yapması gereken tek tutumdu. ancak orhan gibi köyünden dışlanmış, akrabaları köyden kaçmadıkları için katledilmiş ve hayatının şehirdeki kısmında da polis ve sivil vatandaşlar tarafından ötekileştirilmiş birinin davranışlarını ölçmek için o konumun içinde olmak gerekir. müzikleri de vedat yıldırım kalitesi saçıyordu.

    --- spoiler ---

    film bir bütün olarak ele alındığında bir öğrenci hareketinin örgütlenmesinin yanında, hem kürtlerin dışlanmışlıkları hem de büyükşehirlerde yaşayan kürtlerin tutarsızlıklarını çok iyi işlemiştir. hakkettiği ilgiliyi görmemiş olması, bu işe emek harcayanların hevesini kırmaz umarım.
  • bahoz, bir kazim oz filmi. 90'li yillarin baslarinda istanbul'a okumaya gelen kurt kardeslerimizin yasadiklarina az da olsa taniklik ettik, ne diyelim, allah arttirsin.
  • pkk çevrelerince pek hoş karşılanmamış film. yurtsever ( apocu ) öğrencilerin sevişemeyeceğinden hareketle eleştiriler yöneltilmiştir.
  • film bir bahoz sahnesiyle başlayıp bize ilerde olcaklar hakkında ipucu veriyor. klişeleşmiş fırtına öncesi sessizlik tabirinden çok uzak; fırtına sonrası bir devinim ve dönüşüm biraz bu film.

    bugünün üniversite gençliği olarak seyredince bazen çoğu şeyin değişmediğini görmek ister istemez inasnı üzüyor. hala insanların fişlenme korkuları ve basılan öğrenci evlerini görmek tarihte ne kadar yol aldığımız ile ilgili bizi maalesef utanacağımız gerçeklerle yüzleştiriyor. daha bir özgür olsaydık, daha bir korkusuz büyütülseydik daha mı kötü olurdu sorduran bir film.

    bunlarla beraber o dönem basılan öğrenci evlerinden bahsetmişken bugünlerde basılan o dönemin etkin isimlerinin evleri ve o kişilerin kirli ilişkilerinin ortaya çıkması bizi ayrıca sevindirmektedir. bu filmle bu olayların birbirine denk gelmiş olması her halukarda anlamlıdır.

    tarihimizin beyaz sayfalarının artması hepimizin tek isteği olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap