• amerika birleşik devletlerince tasarlanan ortodoğuya demokrasi getirme projesi.yani krallıklar ve benzerleri birer,birer otadan kalkacak.proje fas tan ve adriyatikten pakistana,yemene ve kafkaslara dek uzayan bir alanı kapsıyor.
  • (bkz: ortadoğu)
  • basiretsiz insanlar yuzunden ileri karakol olarak yer alacagimiz bir projedir.
  • amerika'nın "greater middle east" projesi.

    pakistandan fasa kadar tüm bölgedeki ülkeleri federal sisteme ve -özgürlüğe- kavuşturmayı amaçlayan projedir. son birkaç gündür kafamı kurcalayan şey ise, tasarlanması fikrinin ortaya çıkışı uygulamaya geçmesinden çok çok önceye rastlar(1. körfez savaşı sonu). projenin operasyon kısmı afganistan ve ırak harekatlarıyla başlar. neticede amerika tüm bu bölgeyi(iyimser biri olarak türkiyeyi dışında tutuyorum) eyaletlere ayırdıktan sonra -demokratik- bir şekilde kendine bağımlı bölgeler haline getirip terör olaylarını kaynağından yoketmeyi planlamıştır.

    tabi burda düşündürücü olan kısım rte nin ankara gezisinden sonra bunun gündeme gelmiş olması ve yeni kamu idare yasası revizyonu hadiselerinin gündeme yakın bir noktada duruyor olması.

    kıl olduğum senaryo ise ilerde kurulacak bir "kuzey ırak federal kürt bölgesi" ve "güneydoğu anadolu biraz kürt eyaleti"nin birleşme ve devlet olma kararına türkiyenin amerikanın baskısı yüzünden müdahele edemeyecek durumda olması ve mozaik gibi her tarafında kürt, laz, çerkez, zaza, capon bulunan ülkemde bişeylerin kaynama noktasına gelmesi hatta daha kötüsü..

    başka bir kıl senaryo ise önümüzdeki 20 yıl içinde kurulacak bir "avrupa birleşik devletleri" gücünün de bu çorbadan şehriye hüpletmeye çalışması ve bunu türkiyenin hala beklemedeki avrupa birliği adaylığına şart koşması (bkz: kıbrıs sorunu).
  • konu hakkında: "ileri karakol olarak kalmak" fikrinin polyannacılık bile sayılabileceği kadar korkunç şeyler çıkabiliyor yeterince düşünülürse.*
  • başlangıcı süveyş bunalımı'dır. fezaya kadar gider.
  • melih asik bugun milliyet'teki kosesinde bu projeden buyuk israil projesi diye bahsetmis.
  • içerisinde olmamızı sağlayan imzalar 1950 li yıllarda menderes ilk dış borcu aldığında atılmıştır. afiyet olsun, soğuk su servisimiz mevcuttur.
  • fransiz ve almanlar, abd’nin mevzubahis bölgedeki insanlara hazir paket halinde demokrasi sundugu bu plana gicik olmuslar, cevap vermek için haril haril calismaktadirlar…
    bu iki ülke, ortak pozisyon belirleyerek 25-26 mart 2004 tarihlerinde irlanda baskanligi altinda yapilacak avrupa birligi zirvesinde, mihenk tasi teskil edecek bir rapor sunmayi dusunmektedirler. genel egilim « mevcut statu quo’yu ciddi bir ortaklik, kooperasyon plani ve vizyon belirleyerek çözelim » olmakla beraber, ortam joschka fischer’in yapmis oldugu konusmalar dahilinde biraz gerilmis bulunmaktadir... zira joschka bey 7 subatta münih’de yaptigi konusmada bol keseden sallayarak, büyük ortadogu projesine katildiklarini, özellikle de güvenlik kanadina pek bi destek verdiklerini anons etmistir…
    fransizlar « hizaya gelelim beyler ! » uyarisini çekmis, her zaman oldugu gibi avrupa birliginin dis politika konusundaki tutarliligina duyulan süpheler denizinde dalgalar asilmistir...

    ayrica (bkz: yeni emperyalizm ve demokrasi)
  • büyükçe bir proje: türkiye'deki yalakalar "yav bu büyük ortadoğu tam da osmanlı coğrafyası ile örtüşüyor" şeklinde aydın çevrelerde destek toplamaya çalışıyorlar, göya bizim için stratejik hamle olacakmış, türkiye osmanlıdan bu yana vahhabilerle savaşıyormuş, vs. vs. talimatı direk amerikadan alınmış bir adet reklam metni için bakınız:
    http://www.zaman.com.tr/…alt=&trh=20040310&hn=24232 .

    edit: link ölmüş, yazının kendisi kayıtlarımızda şöyle:
    -------------------
    (yazar nevval sevindi)
    bir diyalog projesi : büyük ortadoğu
    marc grossman ile toplantıya katılmak için ankara’ya gittim,ancak onun aksayan programı sonucu büyükelçi eric s.edelman ile masaya oturduk. sayın büyükelçi grossman yerine büyük ortadoğu projesi’ni anlattı bizlere. doğru bir soruyla konuya giren edelman, bop’nin ne olmadığını açıkladı. bir plan değil, bir diyalog projesinden söz ettiğinin altını çizdi. başkan bush’un “alternatif projeler olabilir mi?” sorusunu arada aktardı. benim için önemli olan bu sorudan başladım düşünmeye. alt alternatif projelerden oluşacak bir bop diyalog şemsiye projesi olabilir.
    bop ‘nin haritasını osmanlı haritası üstüne koyduğumda birebir örtüşmesi tesadüf değil elbette. islam jeopolitiğinin coğrafi alanı türkler tarafından genişletildi. türkiye’nin bölgede deneyimi ve batı ile bölge arasında diyalog oluşturması 80 yıllık değil, 700 yıllık bir kültür, değerler, güvenlik ve siyasi birikimin temelidir. bölgede güvenliği sağlamak için ilk vahhabilerle savaşan osmanlıdır. kavalalı mehmet ali paşa 1811’ de arabistan içlerine girdi. vahhabi hareketi ölümcül bir yara aldı ama ölmedi. kavalalı bölgeyi ele geçirmek isteyenlere karşılaşacakları güçlükleri anlatmak için anlatılan bir arap söylentisine göre: “bir arap halısının ortasına elma koydum. bunu kim halıya basmadan alabilirse harekatın komutanı onu yapacağım der. kimse alamaz. oğlu ibrahim halıyı elma kol menziline girinceye kadar sararak elmaya ulaşmayı başarır.” ülkenin derinliklerine nüfuz edecek bir stratejiyi anlatmak isteyen kavalalı’nın deneyimleri bugüne de ışık tutuyor. bu birikimin kanat ülke olan türkiye’de bulunması önemli. amerika’ya karşı bölgede varolan güvensizlik türkiye’ye karşı da var. yıllarca sadece batı yanlısı politikalar izleyen ,kendi özgün birikimini özgün bir politikaya dönüştüremeyen türkiye’nin bu projede diyalog kuran olabilmesi gerekir. köprüler inşa edecek ülke türkiye ise aktif,özgün ve istekli davranmalı proje için. kendi yerini kendi belirleyen bir türkiye politikası bop içinde değerlidir. orta doğu’ya modernizmi getiren osmanlı kültürü, bölgede yatırım yapmıştı. biz bunun izleyicisi olamadık. fakat türkiye avrupa içlerinde yüzlerce yıldır var. türkiye sıkı bir şekilde 150 yıldır batı dünyasıyla entegre olma savaşı vermiş ve bunu ab üyeliği ile sonuçlandırmak isteyen bir ülke. bop içinde türkiye’nin güçlendirilmesi ve 2.dünya savaşı sonrası avrupa’ya kazandırılan almanya gibi yatırım yapılması gerektiği ortada. japonya ve almanya’ya yapılan desteğin bugün türkiye için gerekliliği tartışılmaz. projenin motor gücü türkiye’dir.bugünkü savaş kültürler ve değerlerin çarpışması, eski paradigma sahibi iktidarlarla yeni global köy yasalarının çatışmasıdır. insanı merkez alan anlayışın totaliter yapılara kafa tutmasının sonucu atatürk cumhuriyeti kurdu.radikal devrimlerin tek sahibi olan ve bu devrimleri hayata geçiren türkiye yeni anlayışın temsilciliğini almalı. bunun için ilk önce anayasal düzenlemeleri yaparak düşünce özgürlüğünü hayata geçirmelidir. ardından cinsiyet ayrımcılığını her alanda ortadan kaldırmalıdır. özgür ve ortak bir avrupa yaratmak çok uzun bir zaman aldı. kimse inanmıyordu olacağına da. ama bugün milli paralardan bile vaz geçildi. bu irade bop için de neden geçerli olmasın?
    amerika dağınık ve karışık bir tutumla değil, kararlı bir şekilde türkiye’yi desteklemelidir. bu bölgede bağnazlıkla özgürlüğün savaşının zihinsel formlarını kırmak öğrenci okutmak,ders koymakla olacak şeyler değil. ama ortadoğu kalkınma bankası kurma fikrini olumlu buluyorum.yeni kurumlar yeni zihniyeti destekleyecek altyapıyı yaratır. farklı düşünce biçimlerine ortak dil böylece zaman içinde gelişir.
    bunun alt yapısını kurmuş bir türkiye’de önce tam teşekküllü bir başarı göstermek şart. ayrıca bu alt yapı kafkaslar ve orta asya’ya doğru devam etmektedir. sağlam bir omurga bop için çok önemli. birbirimizle önce güven tazeleyen bir diyalog projesi gerekiyor bop şemsiyenin altında. sistemleri değil,insanı hedef alan bir kültürel ve sosyal projeler dizisi olarak görülmelidir bop.
    ---------------------------
hesabın var mı? giriş yap