2716 entry daha
  • bu dizi gelmiş geçmiş en iyi türk dizisi olarak tarihe geçmeye az kalmıştır, tabi sona doğru saçmalamazlarsa ama bu zaman kadar gerçekten çok güzel geldi ve güzel şekilde biteceğine inanıyorum. bu dizinin en önemli başarısı olarak iki kadın senaristin heyecanı dizide hiç düşürmemesidir, bunun yanında başrol oyuncuların mükemmel oyunculuk sergilemesi diğer etkendir.

    beren saat tam bir oyuncudur o bakışlar, o gülüşler, o laf sokmalar, ağlamayı bile çok güzel yapıyor, çok mu güzel bence kesinlikle hayır, evet saf bir güzelliği vardır ama insanları etkileyen onun bakışları büyük cesareti değil midir? kıvanç tatlıtuğ ise belki de bugüne kadar oynadığı dizilere inat çok daha iyi oynuyor ve o role yakışıyor. kıvanç tatlıtuğ evet cidden aşırı şekilde yakışıklıdır ve yaşı geçtikçe daha da yakışıklı oluyor ama onunda oyunculuğunu da bir numara kimse beğenmiyorum diyemez.

    bugüne kadar izlediğim bölümler içinde en son bölümdeki sahne beni bitiren sahne olmuştur. bihterin bölümün sonunda annesine yalvarması ve ağlaması beni bitirmiştir, o ağladı, gözlerim doldu boğazıma bir düğüm atıldı sanki. burada yasak bir aşkı savunmak istemiyorum ama bihter aşk acısı çekiyor hem de hiç bir suçu yokken. evet yasak olan şeyleri yapmak, yaşamak bize heyecan verir, hangimiz okul köşelerinde sevgilimizi öpmedik hocalarımıza yakalanma uğruna, hangimiz ailemize yalan söyleyerek dershaneye gidiyoruz diyerek, sevgilimizle birlikte olmadık, hangimiz(ben hariç) yasak sevişmeler yaşamadık, evet heyecan bu değil miydi? biz bu diziyi zaten bu yüzden çok benimsemedik mi? dizide bu yasak ilişki devam etmeli ve sonunda büyük aşkın bedelini öyle bir ödemeliler ki, dizi yıllarca unutulmasın. bence final şu şekilde olmalı bu iş yasak kalsın ve böyle devam etsin bizde bundan heyecanlanalım, sonunda herkes her şeyi öğrensin ve son kez fütursuzca sevişsinler ama öyle sevişsinler ki ağzımız açık kalsın sonra ikisi birden intihar etsinler reyting rekorları kırsın ve bitsin.
  • aşk-ı memnu canımmsss, bir süredir ben mi okul bitiriyorum yoksa okul mu beni bitiriyor, ben aslında yaşıyor muyum pek bilemediğim için sen, bihter, peyker, behlül, nihal` :mümkünse bununla apayrı kalalım zaten`, pek sevgili deniz hanım, sonracığıma hilmi ve katya bebişlerimle ayrı kalmanın üzüntüsünü duyuyorum. seni izlemediğim, sadece çizer ve çizerken dinlediğim ve sana radyo tiyatrosu muamelesi yaptığım nice boşa gitmiş kıyafetli, uzun bakışmalı, gölgesinden korkup elini böğrüne götürmeli, birine yazılmış notlar bulmalı ziyan olmuş bölümlerin ardından ilk kez geçen hafta yayıla yayıla ve adeta mesih olmanın 7 sırrı filan gibi birşeyi izliyormuşçasına huşu içinde izlediğim son bölümünden sonra seni çok özlediğimi anladım ve sana laflar hazırladım.

    bihter şekerim,

    öncelikle en sonda söyleyeceğimi pattadanak şimdi söylüciim, dünyanın en manasız 2. yaşam formu olan behlül için intihar edersen sana ağzımla gülmem, çok kızarım ve arkandan çok ağlarım. tamam mı. oldu mu.
    canım bitterim biliyosun ki en başından beri, hayat felsefesi "bak şimdi. eha eha" olan baban yaşındaki bir adamla ama huzur buluyorumm, ama taç nevresimlerin boncukları uyurken orama burama batmasın diye kendini siper ediyor, ama anneme kapak oldu bahanelerine sığınıp evlenmiş olmanı hiç ama hiç tasvip etmedim. açık konuşacağım huzur huzur nereye kadar? çok huzur arıyosan gidip pörsümüş bi adam yerine mevlevi dergahına sığınsaydın?! ama bu fazla huzur yüzünden östrojen salgılarım birikti acilen tüketmezsem zehirleneceğim diyerek o eblek, o vasıfsız, o bir dönem çok kilo alıp "aşığınım yanında olamasam da" diye şarkı söyleyecekmiş gibi bir tipe bürünen hint tavuğu behlül'e kendini bu kadar kaptırmanı gerektirmiyordu. bunu sen zaten biliyorsun. ama bunu bile bile düştüğün şu durum beni ziyadesiyle geriyor artık.
    dudaklarımı büzüp gözlerimi belerterek söylüyorum, sen bihter donudantelligil'sin. ve artık memelerin de var. iki dakika analitik düşün, behlül katamaranı seni bırakıp sırıtışıyla gönüllerimizi tırpanlayan azgın ergen nihal'le evlense ne olucak? bir de ayrı eve çıkacaklarmış. görüyorsun ki bu kız onca hizmetçi, dekorasyoncu, laz balıkçı, gelen giden içinde bile tahammül edilebilecek bir şey değil, behlül bununla evlenip bir de ayrı eve çıkarsa 1 yıla kalmaz olacakları ben sana söylüyorum:

    - eski günlerimiz ne güzeldi değil mi bihter, seralarda, kafelerde, rivalarda, mahzenlerde, eski dostlaarr esk.. neyse bihter seni aşığım, sana ölüyorum, seni, zeka ve beyin sahibi olmanı, saçını başını, giyim tarzını ve zevkini, her bi tarafını çok özlüyorum. ühü ühü. nihal beni evin içinde kovalıyor :((

    + sana, senin aile geleneği olarak salak amcan ve sülalesine mi kaldım ben? beni bir daha rahatsız edersen seni bihtertirim! hah.. eteklerimin hışırtısına kurban ol sen.

    bu herif için mi intihar ediceksin bitter, hala "evet onun için ölüyore" diyorsan annenin odasına girip çantalarına geceliklerine bi yüz sür bence. 21. yüzyılın istese behlülüş'ü topuğuna sakız diye yapıştırabilecek bihterinin intihar etmesine hiç gerek yok kocakafalı bihter.

    nihal,

    insan değil kamu hizmeti cezası mübarek. ben çok salaklar gördüm, çok koca delileri, çok telli baba fans gördüm de senin gibisini hiç görmedim. sen öyle "ehahahğğehaehahahaehağğğ" diye güldükçe dizi sadece tüm gün katya'yı göstermekten oluşsun istiyorum ona bile razıyım. çok ciddi soruyorum senin bir işin gücün yok mu? tüm günlerini bir milisaniye ziyan etmeden, saçımı kestirdim behlül beğenir mi, adım attım behlül beğenir mi, acaba behlül tuvalette oturma süremi beğeniyor mu diye düşünerek geçiriyorsun lan resmen. kolun kırılmış, acıdan gebermen lazım ama sen "behlüüeğğll nolur beni terk etme, isterse tüm kemiklerim kırılsın hayatıma dart vader kostümü içinde devam ederim ama kıçından ayrılmam canım nişanlım" diye höykürerek o vıcık vıcık var oluşuna yeni bir boyut kazandırdığından beri nişanlılıktan da kocadan da soğudum. seviştiğimi cümle aleme nasıl duyurabilirim diye bir tarafını öyle bir yırttın ki, suratının resmini nasılsa çok zengin benim babamm diye hürriyet'e tam sayfa ilan verdirip altına da hala o çok sevdiğin masum ve tatlılıktan ölen opak çoraplı kız diliyle "yüzümden belli oluyor muğğ :/:/ (utandım)" yazdırmadığına bin kez şükrederek sana bir giyim tüyosu veriyorum ve seni terk ediyorum: allaşkına şöyle mini düz elbiseler giyme, biliyorum ki üvey annene her anlamda çok özeniyorsun fekat o elbiseler sen giyince revü kızı kostümü gibi duruyor, her an voulez vous coucher avec moi ce soir diyecekmiş gibi oluyorsun, insan babasının yanında giymeye utanır aaa, üstüme iyilik sağlık. kıyafetlerin de, sen de, son anda çükünden yakalayacağın nişanlın da, bok gibi dizayn edilmiş odan da yok olunuz lütfen (bkz: marilyn monroe'nun folloş edilmesi)

    adnan,

    yaşına hürmeten bunu demedim uzun bi zaman, ama tambimalsın işte hey adamım. kızın yaşındaki karın gotik kliplerdeki gibi ayna filan parçalamış, yere oturmuş depresif bir aczmendi gibi iki yana sallanıyor ve senin o hımbıl beyninin üretebildiği tek soru cümlesi: "neyin var bihter?"
    kızın mahzen fantezisi yapmaya iner aynı sırıtış,
    karın keçileri kaçırmış, vücudundaki tüm kan çekilmiş, aynı anlayışlı sandığın sırıtış,
    19 yaşındaki güya lise 2.si ` :asdfghjklşdfgh pabucumunn` vasıfsız kızını yine en az onun kadar vasıfsız yeğeninle evlendiriyorsun, allahım yine aynı sırıtış!
    zaten ki sen en başından beri böyleydin, aklı havada 25lik bi çıtır "al beni ednan, sende huzur buldum (rahmetli dedemi andırıyosun)" diyesiye "bende huzur buluyormuş, şefkatliymişim, ihihih ne tatlı adamım" diyerek sorgusuz sualsiz aldın. bazı bazı senin bir şizofren olduğunu ve gidip, öpüşen firdevs görünce şoka giren uhrevi ablanla dedikodu yapmaktan başka bir iş yapmadığın tüm o holding düzeneğinin seni oyalamak için kurulmuş olduğunu boşuna düşünmüyorum, insan bir kendini sorgular benim huzurum ve tatlı mı tatlı sarkık yanaklarım 25 yaşında bir gacının neyini ne kadar tatmin eder, bu bayan 1 yıla kalmaz bana benim sponsorluğumda boynuzlar kazandırmaz mı? bir tek hilmi var seni düşünen o olmasaydı hala bihter ve behlül gözünün önünde şeyetse "yok canım yanlış görüyorum yakın gözlüğümü getirin" diyecek durumdaydın, ve kanımca bu dizinin son sahnesi de senin 2 metre x 2 metre bir tahtaya oyduğun hilmi portresini salonun baş köşesine asmanla bitmeli..

    behlül,

    bence harika bir seçim yaptın! iyi ki bihter'i terk ettin ve artık milli kelebeğimiz nihal'i seviyorsun. bence düğünü bile beklemeden nihal'i de alıp kaçmalısın, kimsenin olmadığı bir ıssız adada bir ev tutmalısınız, tüm gün onunla başbaşa kalmalısın ve o seni çok sevmeli, sen kendini prenses ve peri sanmalısın. lütfen bu dediklerimi hemen yap behlül, bir an önce nihal'le evlenip başbaşa kal, bunun için daha fazla bekleme.. bence şu ayırttığınız mekanların hepsinde düğün yapın kaparolarınız da yanması. lütfen kavuşsun bu tatlı aşıklar hemen... (nihahahahahahahaha-el ovuşturma hareketi)

    matmazel,

    siz çok emek verdiniz ama olmayınca olmuyor. neyse ki uzun ve zorlu bu eğitim sürecinden kazandıklarınızla kendinize hiper bir daire aldınız, ki bence kurtların kemirdiği ziyagil höyüğüne tur bindirir. eğitim süreci başarıya ulaşamadı ve fransızcasını sadece siz ona "hadi nihal geç oldu yat" dediğinizde "durun matmazel behlül'e yamanmaya çalışıyorum birazdan çişimi yapıp yatacağım:(" demekten başka bir şey için kullanamayan nihal yakında evleneceğini sanıyor, tavsiyem o evlenemese bile sizin buradan topuklayarak kaçmanız. nişanlısı gidince bu iyice çekilmez olur, çoban olsa güdemez ıyyy...

    firdevs the great,

    bana bak kadın, şu kızına söyle behlül için intihar filan etmesin senin gibi 10 tanesini eskitsin. bir de şu merlin'deki arthur'a aşığım, bana da bir el at, başarabileceğini biliyorum kib.

    çetin özder,

    ev değil adams malikanesinde mi yaşıyorsunuz sayın çetin özder, yüzünüz haribo ayıcığını andırsa da firdevs'le ikiniz bir tristan-isolde, sülayman-şayeste, lady gaga-beyonce kadar tencere kapak durumundasınız. bihter intihar etmeyip size taşınabilir mi ve gotikli konak adlı bir spin off'unuz olabilir mi, lütfen lütfen.

    peyker,

    sana yazacak pek bir şey bulamadım bari hatrını soruyum, naber? ara sıra bihter'le kahve içiyorsun, bazen doğuruyorsun, ne yazsam aynı peykersin. yalnız şu günlerde eşin nihat'a dikkat et, her zamankinden daha prostat prostat bakmasının bir sebebi var. iz üstünde ol peyker.. ve kaynanası.

    duydum ki 8 bölümün kalmış, şimdi oeehh bitsin artık desem de biliyorum ki seneye bir seni bir de atolyelerin toz, aydınger, marker, laptop karışımı kokusunu çok ama çok özleyeceğim. şu son kalan bölümlerinde entrikalarını, dolaplarını, kıyafetlerini, manzaralarını ve rengarenkliğini doruğa çıkar ve afallat beni aşk-ı memnu, nihal ve cemile hariç hepinizi gözlerinizden öperim.
  • son bolumunde* beren saat'in oyunculugunu konusturdugu dizidir. acilar icinde kivranan, perisan bir kadinin duygularini yansitmayi cok guzel basarmistir. cok begendim, hissettim, tebrik ederim.
  • genel olarak beren saat'in sanılanın aksine çok iyi iş çıkardığı bir dizidir. nevrotik, histerik, yaşlı kocasına uyum sağlamaya çalışan genç kadın halleri, toy duruşu... karakterin vermesi gereken etkiyi en iyi veren oyunculardan biridir dizide. ve sanırım diziyi de en ciddiye alan oyuncudur tüm cast içinde. iyi planlanmış ve göz yormayan bir dizidir. tebrikler sunuyoruz.
  • bu dizi büyük bir özenle çekiliyor ve ayrıntılara önem veriliyor, dolayısıyla dizinin değeri benim gözümde artıyor. şöyle ki; 69. bölümün son sahnesinden sonra ekrana giren yönetmen ve yapımcı ismi her zaman olduğu gibi ortada altta, bihterle firdevs hanımı kapatacak şekilde değil de; daha solda, onlar görülecek şekilde gösterilmiştir ve o son sahnenin etkileyiciliği böylelikle bozulmamıştır. kusursuzluk ayrıntılarda gizlidir. düşünenin eline sağlık diyorum.
  • kendisi bir komedi dizisi değil fakat dizide bir yerde halit ziya uşaklıgil'in ya da eserin isminin geçtiği pek zekice espriler yapılabilir ve çok da hoş olabilir. çocuklar test çözerken ya da birinin masasında bu romanı görsek gülümsetebilir. düzenli izleyicisi değilim gerçi, belki zaten yapılmıştır.
  • http://www.youtube.com/watch?v=psgo2wnu1lk adresinde bihter'in cenaze görüntürleri bulunmakta.
  • ikinci bahar, süper baba gibi efsaneler varken, "gelmiş geçmiş en iyi türk dizisi" yakıştırması biraz abartılı gibi. yine de sırf, türk dizilerinden umudunu kesmiş, "asmalı konak" "binbir gece" gibi popüler dizileri bile izlemeyen beni perşembe akşamları saat 8'de ekran başına oturttuğu için bile takdir edilesi.

    seviyorum huleyyynnn!
  • 63 bolum geriden takip etmeye calistigim dizi. 5. bolumunu izleyebildim. simdilik nihal i bogmak istiyorum. yok arkadaslarin gaziyla izleyecegim diye soz verdim. izleyecegim tamam ama valla su nihal e karsi bir antidot varsa bir zahmet bana iletir misiniz? sozlukten takip ederken gayet eglenceliydi, butun eglencesi kacti izleyince.

    edit:65 bolum geriden geliyormusum. 70. bolum yayinlanmis.
  • geçen hafta izleyememiştim *. özeti izlerken gördüm; behlül'ün bihter'i kolunu sıkarak itmesi, bihter'in o anki şaşkınlığı, üzüntüsü... ne biliyim lan çok üzüldüm. gözlerinde "lan ben bu adamın beni sevdiğine inanıyodum" bakışını gördüm. o hareketi yapanın aşık olduğu adam olmadığına inandığını gördüm... ama hala büyük bi gurursuzlukla -ya da aşkla diyelim- bağlı olduğunu gördüm...
    bi anda acayip acıdım bihtere. bebeğini de düşürdü zaten. nefret ettiği firdevs hanımın önünde de ağladı ölüyorum diye... intihar etmesi için bi sürü sebep var...

    ama tabi yaptığı çirkeflikleri de bir kalemde silip atamam bi "itme" yüzünden *
6740 entry daha
hesabın var mı? giriş yap