• övül-mustafa avkıran tarafından yönetilen ve yirmi muhteşem genç oyuncu tarafından oynanan yeni sezon istanbul dt oyunu. ferhad ile şirin hikayesi' ni mehmene banu' nun ağzından anlatmakta.

    --- spoiler ---

    ben mehmene banu. kardeşi şirin' i sevdiğinden ayıran, ferhad' a dağı delmesini şart koşan acımasız hükümdar, taş kalpli abla. yalandır, iftiradır demeyeceğim. başka türlü olmaya cesaret edemedim çünkü. kendi hikayeme sahip çıkamadım.

    --- spoiler ---
  • hakkında güzel bir yazı için:

    http://bookuccino.tumblr.com/tagged/ay-ecesi
  • 87 dogumlu burcak collu (bu ismi yazin buyuk isler basaracak buraya yaziyorum) yazdi, alistigimiz oyunlardan cok farkli. muzikleri, muzikleri derken topuk sesleri dahil her ses ayri anlam katar; isiklarin muhtesem yansimalari, yakaladiklari acilarla gorsel olarak da buyuleneceksiniz.
  • güzel ve çok çok uzun bir oyun.

    uzun ama etkileyici. ilk sahnede başlayan o sesler, tüm oyun boyunca devam ediyor. bence bu, oyuna ayrı bir hava katmış. hayallerimdeki oyun olmuş. ben sadece oyuncuların birbiriyle konuştuğu tiyatro oyunlarını hiç sevmem. çok sıkıcı gelir. çok sesli, hep sesli tiyatroları severim. işte bu da onlardan biri.

    gidin, görün derim ben.
  • iktidar sorumluluktan çok ayrıcalık sağlıyorsa, bir yanlışlık var demektir...

    başka ne deyim? bu nasıl bir bakış açısıdır? bildiğin hikayede bilmediğin bakış açısı...

    sayfalar yetmez yazmaya bu oyunu...gidin ve sonra bir daha gidin...
  • bildiğiniz ferhad ile şirin hikayesinden çok farklı bir hikaye anlatarak sizi şüpheye düşüren oyun. amma ve lakin ben bu oyundaki bakış açısını bilindik hikayeden daha çok sevdim. ayrıca oyundaki sadece insan sesiyle yapılan müzikler o kadar hoş bir hava katmış ki. hepsinin birbirinden güzel sesi var, bence müzik piyasasına da girsinler bizim de kulaklarımızın pası silinsin, halkımız güzel ses duysun.

    son olarak oyunun en çok akılda kalan muhteşem performansı deniz bolışık. sırf onu izlemek için bile gidebilirsiniz.
  • gidip üsküdar tekel sahnesinde izleyip sıcağı sıcağına bir seyler karaladığım oyun. bir ferhat ile şirin hikayesi böyle bir bakış ile boyle bir hikaye yorumu ile anlatılabilir , müzikler cidden farklı . ama ben o muziklerin ,seslerin yani sira o icsel anlatımlari, bunun anlatis bicimini çok sevdim, ve isiklarla, seslerle geçişleri... kendinize izleyerek bir güzellik yapmış olursunuz derim.
  • içinde bulunduğu iktidardan sorumluluklarından dolayı aşkını saklamak, içindeki ay ecesini bastırmak zorunda olan bir kadının, mehmene banunun hikayesi. burçak çöllünün ferhat ile şirinin aşkının hikayesine çok farklı ve başarılı bir bakış açısıyla sunumu bu oyun. hiçbir enstrüman kullanılmadan yapılan o müzikler çok etkileyici, aşkın imkansızlığının acısı insanın yüreğine işliyor. ve hepsinin sesi bu kadar mı güzel olur. etkileyici bir oyun, gidip görün.
  • ferhat ile şirin efsanesini mehmene banu gözünden anlatan, hakkında ne muhteşem ne de kötü diyebileceğim oyun. beni çok fazla etkileyemedi lakin oyunculuklar için lafım olamaz. performanslar başarılı idi.
    emek harcanmış farklı bir konsept yaratılmış, ama dediğim gibi eksik bir şey vardı oyuna bir türlü adapte olamamamı sağlayan. sahne dekor kullanımı ve ışık yansımaları başarılı idi. beğeni kişiye göre değişkenlik göstereceğinden kelli seyretmekte fayda var.
  • beni epey etkileyen oyun. oyun hikaye olarak da müthişti ama özellikle ses efektlerini kendilerinin yapmasını kim düşündüyse doğru düşünmüş. oyunun atmosferini tamamen değiştirmiş. karakterler olarak , oyunculuk olarak, hikaye olarak ortalamanın epey üzerindeydi. bu sezon gittiğim diğer oyunların aksine bu oyunda oyuncuların oynama isteği ve heyecanı gözlerinden okunuyordu. kısaca iyi yazılmış, iyi yönetilmiş ve iyi oynanmış bir oyun. ama benim bu kadar beğenmiş olmama rağmen salonda da epey sıkılan insan vardı. nedeni sanırım hikayenin herkese hitap etmemesinden kaynaklanıyordu. gidip görmenizi tavsiye ederim. hikayeyi beğenmeseniz bile en azından tiyatroya farklı bir açıdan yaklaşan bir oyun izlemiş olursunuz.
hesabın var mı? giriş yap