• 1967 doğumlu, boğaziçi üniversitesi bilgisayar mühendisliği mezunu. isviçre ve brezilya'da fizik, atom fiziği branşında çalışmalar yaptıktan sonra türkiye'ye döndü ve kendini yazmaya verdi. ilk romanı 'kabuk adam' 1994'te yayınlandı.
    "bir itirafla başlayayım. bu, bir türlü yazılamayan bir yazıdır. aralarına günler girmiş cümlelerin ağırlığıyla ezik, bir türlü doldurulamayan kâğıt yığınlarına bakıyorum.
    ... gene 'light' yazamadım.
    ... belki de yazmaya değer tek şey, gerçekten yazılamayandır."
  • bir nevi oğuz atay. (ama az pişmişi.) bir de güzel kadındır. radikaldeki yazıları kara gözlüklerle ve kendini kasarak yazıyordu galiba. zayıftır. çok hüzünlü bir bakışı vardır. (aynı araçla yolculuk etmişliğimiz vardır, oradan biliyorum.) yol boyunca hiç konuşmadı, bir sürü soru sordum. ekonomik yanıtlar aldım.
  • gercekten huzunlu bakislari var..incecik..narin..kalkik bir burnu mavi gozleri zarif uzun parmaklari elleri var.olumu varolmayi cocuklugunu babasini asmak icin yaziyor.yine de "kafkanin bir sozu vardir,dunyaya savas acacaksan dunyanin yaninda ol diye,ben de babama savas acacaksam babamin yaninda olmaliyim" diyor.babasi yazarligina karsi cikmis.yazarlik aptallara goredir demis.yine de konusmalarinda kizinin kitaplarindan alintilar yapmadan duramazmis ama asla kimden alintiladigini soylemezmis.asli erdogan dort senedir kitap yazmiyor.sanki icinde bir yara varmis kanamis kanamis ama artik durmus..insanin devamli bir degisim donusum icinde oldugunu dusunuyor.bu yuzden varilcak bir yer,zirve yoktur..karamsar evet ama karamsarligi onun yaraticiligini engellememis belki de daha yaratici kilmis.kabuk adam kitabi daha otobiyografik gozukse de daha light bir yanini anlatirmis o kitap.kirmizi pelerinli kentteki ozgur daha bir kendisine yakinmis.hayata karsi dimdik omuzlarini gerip cakali bir yuruyusle etrafta dolasiyor ama aslinda icinde cok kirilgan ozgur..mucizevi mandarini cenevrede fizik laboratuarinda calisirken yazmis 91 de ama dort bes sene kadar yayinlanmamis.soyleside toplulugun karsisinda once rahatsiz asli erdogan..eli devamli mavi bogazli kazagiyla oynuyor..sorulara kisa cevaplar veriyor ya da cok zor bir soru bu diyor.sonra gittikce acilmaya basliyor..hayattan olumden babasindan sozediyor..kizildereli kabileleriyle ilgili bir oyku anlatiyor:sanirim karayiplerdeki bir kabilede anlatici isimli biri varmis.her aksam kabile toplanirmis ve anlatici herkese o gun neler yaptigini anlatirmis."sen bugun agac kesin","sen bugun kaplan oldurdun"..sonra diyor ki yabancilasma sadece gunumuzun sehirde yasayan insanina ozgu birsey degil.cok eski bir duygu..
  • elif şafak'ın, sibel tüzünleşmiş seden gürel modeli. yazarken büyük bir hata yapıp herşeyin anlamsız olduğu keşfetti ve metinler, gerçeklik, yaşam ve düş sözcükleri arasında kayboldu.
    çıktığında o zaten o olmayacak, zaman bir yerden kırılmış çoktan.
  • olumden cok olum $ekilleri saplantisi olan karakterlerin yazari.tezer ozlu karamsarligina sahip, rahatsiz,uzayip giden tasvirler yerine kisa,basit ama vuran cumlelerin sahibi huzunlu,yalniz, okumaktan zevk alinan ki$i.
  • kirmizi pelerinli kent kitabinda que color diye sitem eden "özgur" sahsiyettir. anlatimi oldukca iyi ve arka kapaktaki resminden zeki ve kacik oldugunu teshis ettim. diger kitaplarida henuz okunmasa bile iyi olmali...kaygisiz yazmis bunu sevdim...
  • içini dökerken biraz daha organize olmayı başarsa hem derdini daha iyi anlatabilecek hem de biz böyle heder olmayacağız.
  • acik radyo'da bütün mümkünlerin kıyısında isimli bir programi var. pazar gunleri saat 8'de.
hesabın var mı? giriş yap