• dikkatimi özellikle 1990-2000 yıllarında gençlik arasındaki trendlerin, arkadan ite kaka göze sokulmuş heder konuların veyahut "ben gençken woodstock da bulundum." gençliğinin zamanla -değişim süreci- ni yaşaması ve günlük değerlerin, nietzsche nin deyimiyle, "genel geçer ahlaki yargıların" pörtlemesi sonucu yaşama geçmiş kabul görmüşe dönüş eyleminin insandaki etkisi.

    örneklemek gerekirse; bana yüzyılın en alternatif iki filmini söyle deseler (kendi dönemine göre tabi) taxi driver ve fight club ı parmak hesabı gibi artarda belirtir, "vay be iyi filmlerdi." derdim. çünkü bu filmler mevcut sistemin dışındaydılar. bir nevi genel nehir akışının tersine yüzükoyun yatmışlardı. peki ne oldu da; türk genci (önceden verebileceği tepkinin aksine, "siktir lan izlenir mi bu ezik film..?" diyebileceği) o simdi asker gibi konusu olmayıp da bir araya getirilmiş levent kırca parodileri gibi bir filme bile sempatiyle yaklaşabilir hale geldi?

    rockistanbul / tuborg da, müslüm gürses ile pentagram nasıl artarda sahneye çıkabildiler?

    bir çekicilik ki bu, kendi içinde sistemle barışma olarak da değerlendirilebilir. dünyanın değiştiğine yorulabilir. koyunlaşma sürecinin bir parçası olarak düşünülebilir. fakat asla ilk alternatifliğin tadını veremez, verebilir mi yoksa?
hesabın var mı? giriş yap