alacak
-
yol kenarlarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım
- sunay akın - -
-
(bkz: alacaklı)
-
(bkz: #39902763)
-
kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. zamanaşımı (=müruruzaman) sebebiyle borç kendiliğinden silinmez. borçlu tarafça zamanaşımı savunmasının süresinde ve usulüne uygun bir şekilde ileri sürülmesi lazım.
-
karne alacak parası olmayan tamirci çocuklar: hepiniz takdir aldınız, takdirnameniz bizden!
hakkıyla sevilme veya sevilmeme* riskine seven kendisi değer. sevilenin hiçbir zaman değme görevi olmamıştır. o sayede bazıları değme değersizi sever, sevgisiyle kuşatır, sevilenin altında inlediği halde kendisi parlar. sonunu düşünen kahraman olamaz, sevileni hesabeden sevemez. sevilenin seven kadar parlak olması sadece ve sadece şanstır, olduysa ne ala, alacak veya hak değildir. alacak veya hak peşinde koşan seven değil yahudidir. (bkz: değmeyecek birini sevmiş olmak/@ibisile)
en azından bir düzeyde, 'hayat ilişki ve ilişki sorunlarıdır,' mı demeli. ilişki dengesizliklerinde, ilişki sorununda sınırlarını ve kendini bilmek, içinde açmaza veya güçsüzlüğe izin vermek, kararını yönünü seçimini fark etmek, kahretmemek*, aşırı alacak biriktirmemek*, batık alacakları tanımlamak önemli. alacaklı olan eylemeyen, sadece etik üstünlükle* idare eden biridir, saçını süpürge eden* anaya dönüşür.
(ilk giri tarihi: 17.4.2019)
(bkz: alacaklı/@ibisile), alacaklılar
(bkz: borç), verecek -
borç teriminin karşıtıdır.
bir kimsesin veya bir kurumun, başka bir kimseyi veya kurumu belli bir zamanda bir şey yapmaya ya da yapmamaya veya kendisine bir şey vermeye zorlayabilme hakkına denir özetle...
genellikle alınması gereken para ya da malı dile getirir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap