112 entry daha
  • 21 eylül 2009 kasımpaşa galatasaray maçında rakibine yumruk sallamış lakin tutturamamıştır. hakeme kör deyip bazı pozisyonları görebilen keskin gözler bu hareketi görmemiş olacak ki pek üzerinde durulmamış. topu rakibine vermek için kullandığı taç atışına koşmasından hiç bahsetmiyorum bile.
  • ali güneş'in kendi takımının emeğini hiçe sayarak kırmızı kart ve gole sebebiyet verebilecek bir pozisyonda elle müdahelesinin "abi adam elle kesti golümüzü yedi", kendisinin salladığı yumruğun da "çok faul yapıldı adama o yüzden yumruk salladı" olarak algılandığını gözler önüne serdiği için kendisine teşekkürü borç bilirim. hakemin maçın genelinde çuvalladığı ve kasımpaşa'lı futbolcuların da kendisini kışkırtmak için ellerinden geleni ardlarına koymadıkları doğru ama bir daha yazayım da iyice anlaşılsın olayın boyutu. "yumruk". bütün bu söylediklerimden de rakibinin kışkırtmalarının ya da dirsek atmasının mübah olduğu anlamı çıkartılmasın lütfen. ama rakibine yumruk atmaya çalışan birisini de savunmayın rica ederim.

    bir beşiktaşlı olarak zamanında pascal nouma'nın yaptığı hareketlerden ne kadar utandığımı anlatamam. dışarıda ne yaparsa yapsın ama aşık olduğum forma üzerindeyken rakibine yumruk atacak kadar da alçalmasın arkadaş. eğer hakem o hareketi görüp de kırmızı kart gösterebilseydi bundan en büyük zararı kendisi gibi yetenekli bir oyuncusundan mahrum kalacak olan galatasaray görecekti. hakem her ne kadar olayın o noktaya kadar gelmesinde en önemli etken olsa da dediğim gibi yumruk atmanın savunulacak hiçbir yanı yoktur.
  • maç psikolojisi denilen şeyden bihaber olup da "yaa ama yumruk attıııııı" diyerek eleştirilen futbolcu. ya arkadaş, 2 dakika adamın yerine koy kendini. takım olarak süper bir çizgi yakalayıp 5'te 5 yapmışken, amiyane tabirle bir grup futbol fukarasına puan kaptırmak üzeresin. stoperlerin dahi ileri çıktığı, tüm kadroda götü kurtarma parolasının hakim olduğu bir maçta ikinci yarı hücum gücünün belki de en önemli parçası olarak oyuna dahil oluyorsun. üzerine yeterince yük binmiş, hafiften stres de var. ve rakip sol bek futbol hariç her tür hamle ile seni oyun dışı bırakmaya çalışıyor. en sonunda patlıyorsun tabii. bir anlık da olsa yumruğunu sallayıveriyorsun. kimse haraketi meşrulaştırmaya çalışmıyor ama sanki her maç yaptığı bir haraketmiş gibi böylesine dile getirmek bence biraz da artniyet barındırıyor hani. sonuçta bahsettiğimiz bir insan. futbol oynamaya programlanmış bir cyborg değil.
  • kader keita, kendisine çok faul yapıldığı için yumruk sallayan bir oyuncu olsaydı; orta siklette avrupa şampiyonu olurdu.

    21 eylül 2009 kasımpaşa galatasaray maçında rakibine yumruk sallamıştır hatta rakibine üzerine doğru taç atışı kullanıp rakibinin peşine düşmüştür. bütün bunları çok sayıda faule maruz kaldığı için yapmamıştır. boğazına dirsek darbesi aldığı için yapmıştır. boğazına dirsek darbesi alan bir adamın da bu şekilde davranmaya hakkı yoktur lakin boğazına darbe alınca neden şalter atıyor bunu düşünmeden konuşmak hakkaniyete sığmaz. kader keita, ligin ilk haftalarında boğazına dirsek darbesi alarak şuurunu kaybetmiş yapılan ilk yardım sayesinde hayatta kalmıştır. o pozisyonu televizyondan izleyen her insan evladı rahatsız olur. keita ve ailesi de o pozisyonu televizyondan izlemiştir. keita muhtemelen maçtan sonra; vay be yalan dünya, bir topun peşinden koşarken hayatımı kaybediyordum demiş, bunu kasımpaşaspor maçı sonrasında yaptığı açıklamadan anlıyoruz. aynı darbeyi bir kez daha alınca kendini kaybederek dirseğin sahibini hedef olarak belirleyip, hedefe kitlenmiştir. arda turan'ın ve frank rijkaard'ın telkinleriyle kafasını toparlamıştır, rijkaard her ihtimale karşı, keita'nın mevkiisini değiştirmiştir. keita da maçtan sonraki açıklamasında bu pozisyona vurgu yapıp; futbol sahalarında ölümler oluyor oysa bu sadece bir oyun demiştir. keita, rakibini kıstırabilse yahut yumruğunu isabet ettirebilse haklı olarak kırmızı kart görecektir hatta bu girişimlerde bulunması bile yanlıştır lakin olayın tüm pencerelerine bakınca keita'nın yaptıkları anlaşılabilir. bu durumu anlama hali faul yapıldığı için dirsek atan oyuncuyu savunmak olarak nitelendirilmez. adamın buna benzer olayı olmadığı gibi bu olayda da zaten kendini kaybetmiştir. üstelik bu kaybetme; sinirlerine hakim olamamakla ilintili değildir. adam maçı geç, dünyadan koptu. yaptığı hareketlerin kaynağı maç psikolojisi bile değil, bildiğin yaşamına kastedildiğini düşünen biri gibi davrandı.

    o da anlam veremiyor; insan, bir oyun için başka bir insanın boğazına dirsek atar mı?
  • maç psikolojisi yüzünden attığı yumruğu doğal karşılamamız gereken futbolcu.ozaman daha geçen hafta fenere sallayan manisa maçında emreye sallayan babayiğitler olayı insan hakları mahkemesine kadar götürücekti,emrenin günahı ne diye sormazlar mı?
  • yumruk salladığı kişiye kırmızı kart gösterilmediği için yumruk sallamak zorunda kaldığını da düşünebiliriz aslında. boğaza dirsek atmak vs. allah ne verdiyse yumruk sallamak... bak böyle daha anlaşılır oldu.

    hayır objektif olun falan diyorsun da, sen onu bir becerebilsen, ben şimdiye uykumu almış olurdum be!
  • kıyaslandığı futbolcuyla arasındaki farkı pozisyon içerisinde anlık olarak tepki vermesidir. yedek kulübesine çekildiğinde dahi kendisine sert müdahale yapan futbolcuya fıldır fıldır gözlerle bakıp 'kafa kesme' haraketi yapmaz mesela.
  • fazla değil bir ay önce boğazına atılan bir dirsek sonucu dili boğazına kaçan ve ölmekten kurtulan futbolcu. kasımpaşa maçında bu olaydan bir ay sonra yine başka bir kasap gelip boğazına dirsek atıyor. hareketin sonrasında keita'nın nasıl zor nefes aldığını gösterdi kamera 5 saniye bile olsa.

    daha dün angola ikinci ligi'nde bir futbolcu yığılıp gitti. daha 26 yaşında. ntv spor altyazı olarak geçti. işte bu kadar futbolcunun hayatla imtihanı. tüm bunlar ortada duruken boğaza atılan dirsek konu yapılmazken ve hatta hemen ardından aynı futbolcu tarafından ayağa yapılan çift dalmadan bahsedilmezken keita'nın hareketinden bahsediyor millet.

    tamam anladık. keita daha büyük bir futbolcu ve onun yaptığı 1'e 1000 katılarak anlatılıyor. ama hukukta bile nefs-i müdafaa diye bir şey var. 5 dakika içinde adrenalininiz yerde olduğu zamanda dahi biri gelip boğazına bir dirsek atsın, sonra da çift dalsın.

    bakalım ne yapacaksınız? çok merak ediyorum hakikaten.
  • isteyenlerin o'nun üzerinde görmek istedikleri kötücüllük, bedbahlık, çirkeflik, acımasızlık, pislik olsun. keita oynuyor. güzel oynuyor. çok kıskandıracak kadar güzel hem de. futbolu görenler için görecelik kavramı başka kutupta devam ediyor.
  • adamın çok çocuksu yüz ifade ve çocuksu bakışları var. hele kaşları kaldırıp, gözlerini büyülttükten sonra ağzını "o" dermişcesine yuvarlaması apayrı bir sempati veriyor.

    eylül 2009 da ki kasımpaşaspor galatasaray maçı sonrasında kendisine uzatılan tek karanfili alırken gözlerinde ve tavırlarında görülen mutluluğu bu adamı sevmeye yeterli.
850 entry daha
hesabın var mı? giriş yap