• yükseköğretim genel kurulunun yükseköğretime girişte yerleştirme puanlarının hesaplanmasında uygulanacak olan katsayıların belirlenmesine ilişkin 17.12.2009 gün ve 1902 sayılı kararının; yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmediği ve etkisiz bırakıldığından hukuka aykırı bulunan 2. ve 3. maddeleri açısından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü, hukuka uygun bulunan 6. maddesi açısından yürütmenin durdurulması isteminin reddi hakkındaki danıştay sekizinci dairesinin 27.1.2010 gün ve e:2010/2 sayılı kararı ile durdurulmuştur.

    http://www.danistay.gov.tr/
  • gerici bir uygulama, sadece durdurma değil.
    hem geriyor bizi, hem de geriye götürüyor.
    kapatın imam hatipleri, bari diğerleri kurtulsun.
    yeter lan.
  • bunun böyle olacağını daha önce söyledik biz: (bkz: #17484435)

    danıştay'ın vermiş olduğu ilk kararı yanlı bulabilir; tartışabilirsiniz; bu noktada bir sorun yok çünkü mahkeme kararlarının eleştirilebilmesi herkes için tanınmış bir haktır. dolayısıyla herkes, kanımca üslubuna dikkat ederek, herhangi bir yargı kararını dilediği şekilde eleştirebilir.

    ancak idarenin yargı kararlarını dolaşmayı amaçlayan ikinci ve daha sonra gelen diğer bu tip işlemlerinin hukuka aykırı olduğu konusunda yerleşik yargı kararları mevcuttur. yani idarenin hiçbir organı, mahkeme kararını öyle ya da böyle yeni bir idari işlemle dolanamaz; dolanmaya çalışırsa böyle olur; alınan sonraki karar da içeriği hiç tartışılmadan sadece mahkeme kararını etkisiz bırakmaya çalıştığı için iptal edilir.

    danıştay'ın bu uygulaması yıllardır yerleşik olan bir uygulama olup onlarca da örneği vardır. en sık rastlanan örnek de misal bakan tarafından ortada geçerli bir neden yokken görevden alınan üst düzey memurlarının durumudur. eminim ki hemen her ailenin etrafında buna ilişkin bir iki örnek yaşanmıştır. adam geçerli bir neden olmaksızın görevden alınıp başka bir göreve atanır; sonra gider bu işleme karşı idari yargıda dava açar atamayı iptal ettirir. bakan bu durumu hazmedemez, adamı görevine iade edip hemen akabinde başka bir göreve atar. işte bu gibi durumlarda ikinci ve sonraki diğer atama işlemleri, içeriğine bile girilmeksizin, sadece ilk yargı kararını dolanmayı amaçladığından hemen idari yargı tarafından iptal edilir. üstelik bununla da kalmaz bu kişi tarafından yargı kararını dolanmayı amaçlayan bakan vb. yetkililer hakkında ayrıca tazminat ve ceza davası da açılırsa bu da lehine sonuçlanır. bu durum bugüne kadar defalarca yaşanmıştır; en yakın ve bilinen örneklerinden bir tanesi de osman durmuş'tur. bakankenki bu tür davranışları nedeniyle bakanlık ve milletvekilliği görevi bittikten sonra bir çok tazminat davası ile karşılaşmış, sonunda bunları ödeyemediğinden evine haciz bile gelmişti. buradan görebilirsiniz.

    diyeceğim o ki işini bilmeyen çavuşlar döner götünü avuçlar. sen danıştay'ın kararını kendi kafana göre yeni idari işlemle aşmaya çalışırsan hem o işlem iptal olur hem de sen bu kadar basit bir şeyi göremeyen bir idareci olarak cümle aleme rezil olursun. sonra da çıkar ortaya bas bas bağırırsın ama yandaşlar dışında kimseyi de kandıramazsın.
  • binlerce sucsuz gencin geleceginin malzeme edildigi bir sidik yarisinda danistay'i bir adim öne geciren karar.
  • karar, resmi olarak yök'e tebliğ edilmemiştir.
  • (bkz: sivil faşizm)
  • ikinci kez aynı katsayı oyununu deneyenlerin eleştirilmesi gerektiğini gösteren karardır.

    şimdi yarın katsayıları 0,129'a 0,15 yapsalar bu da iptal edilse yine gelip aynı şeyleri yazacaksınız.

    durmak yok tepişen fillerden çok ezilen çimlere bakmaya devam
  • memleket ne ergenekondan ne ordudan çekti tıp kastı ve hukuk kastından çektiği kadar. hukukçular hukuk adına kendilerini ve kararlarını dahi tartışma konusu yaptırmadı en kutsal her zaman hukuk ve kurumları oldu. hükümet ta baştan yanlış yaptı önce hukuk kurumuna çeki düzen vermek gerekirken her koalisyon hükümümetinin yaptığı kadrolaşma vb işlerle uğraştı. ve milletin kendisine verdiği bu büyük desteği heba etti ve etmeye devam ediyor. aslında hükümetin bir balyoz planı olması gerekiyordu. yazık memlekete yazık hiçbirşeye değil.

    halk çocukları okumasın; anaokulu hazırlıktan başlayıp itina ile okutulanlar hep köşe başlarında olsun... duvarlar öyle sıkı ve aşılamaz olsun ki en ufak bir sızmalar olmasın içeriye... halk olan halk kalsın ve hizmetçi olmaya devam etsin.
  • yusuf ziya bey'in hukuku iyi dolanamamasından kaynaklanmıştır, çok yakında şuçlu olarak herkes çıkıp danıştayı gösterecektir, öğrenciler sokaklara dökülüp danıştayı protesto edecektir. bu sırada yusuf bey mağdur rolünü oynayarak, "biz çözüm üretiyoruz ama görüyorsunuz danıştay izin vermiyor" diyerek danıştayı şuçlayacaktır. kimse dönüp de "abi bu yök'ün hiç mi suçu yok" demeyecektir. ama sakin olun çok sevdiğiniz yusuf amcanız "biz gençlerimizi mağdur etmeyiz" diyerek b planını en kısa zamanda devreye sokacaktır.
  • hala imam hatip diyorsunuz.
    teknik liseler bitti arkadaşım, bu durdurma kararı teknik liseleri bitiriyor.
    tekrar ediyorum: imam hatipler kapatılsın, herkes bir cemaat tarikat okulu bulsun, teknik liseler de kurtulsun eğitim sistemimiz de, yeter yahu, imam hatip imam hatip.
    teknik meslek liseleri öldü. aferin bize.
62 entry daha
hesabın var mı? giriş yap