• hala birileri uzun girileri okuyor diye umut ediyorum.
    arama motorlarinda dan diye en ustte yer edinen sozlukte ozellikle ve ciddiyetle uzerinde durulmasi gerekiyor bu kanun tasarisinin. ulkede herkesin ayni duyarlilikla mevzuya mudahil olmasini beklemiyorum ancak bu konu hepimizi ilgilendiriyor. cunku ortada dunyayi ve sehirleri sadece insanlara mal etmis karar alicilarin tasarisi var. pek cok insani, dindarlik maskesi altinda dindasliktan sogutan kararlar bunlar. cevreci daniskalarinin aslinda yasam hakkindan ne kadar uzak oldugunu gosteriyorlar.

    hayvanları koruma kanununda degisiklik yapilmasina dair kanun tasarisi resmi adiyla.
    (bkz: 5199 sayılı kanun)

    evvela bu kanun tasarisinin avrupa birligi'ne uyum sureci kapsaminda hazirlandigini dusunuyorum. pek cok avrupa ulkesinde sokakta yasayan kedi veya kopek gormek imkansizdir. hatta oyle ki almanya'nin bazi sehirlerinde sehirdeki guvercinleri beslemek, onlara yemek atmak dahi yasaktir. bu yuzden turkiye'den kalma aliskanlikla gurbetciler kalan ekmeklerini gizli gizli guvercinlerin erisebilecegi yerlere birakirlar.

    11.09.2012'de medyanin ayila bayila "hayvan tecavuzcusune hapis cezasi" basligiyla duyurdugu kanun tasarisi kamuoyundan destek gordu. ancak tasarinin perde arkasi hic de parlak degil. turkiye'de uygulanmasi su durumda imkansiz, orman ve su isleri bakani veysel eroglu'nun nasil onay verdigini anlamadigim bir tasari.

    "1. bu kanun teklifinde m) sahipli ve sahipsiz hayvanları belediye sınırları içinde veya
    dışında başıboş bırakmak yasaktir. maddesi eklenmis. yani sokakta kedi ve kopek olmayacak."
    http://www.blognaturella.com/…/iste-olum-yasas.html

    devamini da okuyun lutfen. goreceksiniz ki ne kadar evirip cevirseniz de olmuyor, bu kanun tasarisi birincisi bu ulkenin hayvanlarla kurdugu baglarla hic ortusmuyor. ikincisi toplanacak hayvan sayisi coklugu sebebiyle bu is iskenceye donusecek. tasariya gore hayvanlar yasadigi bolgeden ve arkadaslarindan ayrilarak bambaska bir alanda yasamaya zorlanacak.

    bakin tum bunlar cambridge bilinc deklarasyonuyla hayvanlarin bilinc sahibi oldugunun kanitlandigi yilda turkiye'de olacak. lutfen onune gecmek icin medya, unluler, bakanlar, milletvekilleri, basbakan ve cumhurbaskanina sosyal medya ve telefon, fax araciligiyla tepkinizi belirtin.
    http://www.dohayko.org/…lif-eski-yasada-ki-mad.html

    yasanin muhatabi orman ve su isleri bakani: @veyseleroglu
    cumhurbaskani: @cbabdullahgul

    bir kedinin veya kopegin bir guvercinden veya bahcenizdeki bocekten, kelebekten daha az yasamaya hakki olamaz. evcillesmis turler sehirlerde insanlarla birlikte yasayabilir. populasyon kisirlastirma ile azalabilir. hastaliklardan hayvanlari asilama ile hem hayvanlar hem insanlar korunabilir. insanlar hayvan haklari konusunda belediyeler, muhtarliklar tarafindan bilinclendirilerek hayvanlarin huzur icinde yasamalari saglanabilir. bunlar olabilecek seyler. en olmamasi gereken ise sokaktaki tum kopek ve kedilerin toplanmasi. onlarin yasam alanlarinin insanlarin keyfine gore daraltilmasi ve hatta yok edilmesi.

    yapmaniz gereken: (bkz: #30264051)

    ve eylemlere katilmak: http://www.hayvansevergazetesi.com/…sp?haberid=5775

    duzeltme: hala askidayiz.
  • komisyon, buyuk bir ekonomik kaygiyla olsa gerek pet shoplari kapatmak gibi radikal bir karar almiyor. degirmenin kirli suyundan devlet de faydalaniyor.

    onun yerine sokakta yasayan hayvanlari hic bilmedikleri, tanimadiklari yerlere kapatmayi uygun goruyor. bu yasam hakkina aykiridir. tom regan'in soylemiyle hayvanlarin tarihleri var. yasadiklari, hafizalari, sevdikleri, sevmedikleri var. her seyi gectim bilincleri var. biz neysek onlar da o. tum bunlari goz ardi ederek hayvanlari sadece nefes alan birer "sey" olarak gorup kapatamayiz.
  • bugune kadar kisirlastir - asila - yasadigi bolgede yasat projesi uygulanmadi. bakimevlerindeki hayvanlar sokaktakilerden daha ac, pislik icinde ve tecrit edilmislik psikolojisinde.

    gercekten hayvanlari tecrit etmenin ise yarayacagini, onlari refah icinde yasatacagini dusunuyorsaniz size en yakin barinaga bir ugramalisiniz.

    hazirliksiz olan gorevliler sizi kapidan iceri alirsa sanslisiniz. hayvanlarin yasam kosullarini goruntulemeyi basarirsaniz yine bir engel daha atlattiniz demektir. dusunun hayvanlari nasil yerlere kapatmayi ve yasal sureleri dolunca dogal yasam parki adi altinda ormanlara terk etmeyi planliyorlar.

    bu tasariya, herhangi birinin sadece mantigiyla - hayvanlara karsi gelismis duyarliligi olmasa dahi - karsi cikmasi gerekiyor.
  • hayvanlarin kisirlastirilmasi, asilanmasi, bakimi icin ayrilan fonu alan belediyelerin bu fonlarla ne yaptigini bilemiyoruz. seffaf belediyecilik yok. hicbir belediye web sitesinde veteriner islerine onemli yer ayirmiyor. bu belediyelere hayvanlari tecrit etme hakki verilmek isteniyor.

    hayvanlari kisirlastirma gorevini yerine getirmeyen belediyelerin tasari kanunlasirsa toplayacagi hayvanlara iyi bakacagina inaniyor musunuz? sokaklar, topraklar, hava, su sadece sehir yasaminda sadece insanin tekelinde olmamali. hayvanlar kisirlastirilsa, beslenme noktalari kurulsa ve sosyallesme sorunu olan hayvanlar rehabilite edilse insanlarin hayvanlarla bir alip veremedigi kalmayacak.

    bazi semtlerde sokak hayvanlarinin kicini kaldirip sizi kovalamak icin en ufak bir hamlede bulunmadigina sahit olmustur bir cogunuz. sizin mahalleniz neden boyle bir yer degil? muhtarliklar, okullar, belediyeler hayvan haklari konusunda hem cocuklara hem yetiskinlere yeterli bilgilendirmeyi yapiyor mu? basa donduk; gorevini yapmayan kurum ve kuruluslara bu hayvanlari nasil emanet edecegiz?
  • hayvanlarin bilinc sahibi olma meselesi uzerinden mantikli bir karara varilabecegini dusunuyorum. medeniyetten de. hayvan haklarindan, yasam hakkindan, politikadan, felsefeden ve inanclardan mantikli cikarimlar yapilabilir. ama su haliyle tasari hicbiriyle bagdasmiyor.
  • 1.3 çocuk yaparken çocuklara bakabilme ehliyeti aranmazken,hayvan sahiplerinde,sahipleneceklerde bu ehliyet aranacak yeni yasayla.evin metrekaresi,gelir durumu falan...yorum bile yapamıyorum.
    2.sokak hayvanları meselesi,elbette bizde istemiyoruz sokakta hayvan,avrupa da olduğu gibi,ama rahatsızlık verdikleri için değil eziyet edildikleri,horlandıkları,aç kaldıkları ve trafik terörüne kurban gittikleri için..yüzde 99 u hayvanlara iyi davranmayı emrettiğine inanılan bir dine mensup olan bir ülkede hayvanlara bir kap su bile vermeyen aman buraya alışmasın zihniyetinde olan insanlar yaşadıkça zaten sokakta hayvanlar olmasın..
    ama çözüm onları yerleşim yerlerinin uzağına götürmek değil(dolaylı yoldan itlaf etmek değil)organize ve gerekirse özel veteriner kliniklerini de işin içine alarak toplu bir kısırlaştırma kampanyası düzenlemek.zaten seneler içerisinde eğer programlı bir uygulama yapılırsa sokaktaki kedi ve köpeklerin nesli tükenecektir.ama tabi petshoplarda hayvan satışı yasaklanmayarak ta asıl hedefin nolduğu açıkça belli oluyor.
  • aşağıda, yedikule hayvan barınağı'nda çektiğim bir fotoğrafı yayımlıyorum. burası istanbul'un en popüler, en gözde barınağı. gönüllüler burada tüm olumsuzluklara rağmen gerçekten iyi niyetli bir şekilde çalışıyor. yedikule'de durum böyleyken, diğer barınaklarda, sokaklarda, hayvanların atıldığı ormanlarda durum nasıl siz düşünün. yedikule'deki köpekler şunlarla besleniyor: http://img412.yukle.tc/images/7236img_1036.jpg aslında bugüne kadar kimsesiz hayvanlar çok şanslıydı. en azından hayatta kalıp, fotoğraftaki harika(!) besinle yaşamlarını sürdürüyorlardı. yapılacak bu değişiklikle sokaktaki hayvanlar artık türkiye'den silinecek. akp gibi bir partiden de ancak böyle bir şey beklenirdi. bunlar hayatlarında hayvan mı sevmişler? "köpek giren eve, melek girmez" anlayışının temsilcisi bir partiden daha iyisini beklemek zaten oldukça iyi niyetli olmak manasına gelirdi. umarım acı çektirdiğiniz tüm hayvanların ruhunun laneti üzerinizde olur.
  • kanun tasarisi medya tarafindan sadece para cezasi ile olumlu bir degisiklik olarak servis ediliyor. ustelik bunu turkiye'nin en cok okunan gazeteleri ve internet gazetelerinin yani sira bianet gibi daha az okuyucu kitlesi olan ama soz konusu adalet olunca agzi hic kapanmayan internet gazeteleri de yapiyor. cunku turkiye'de kopyala/yapistir internet haberciligi zannediliyor.

    ben israrla sokak hayvanlarinin toplanmasi uzerinde duruyorum. ancak esit oneme sahip baska bir konu da "tehlikeli" kabul edilen turler ve onlarin bakimini ustlenenlerin dusurulmeye calisildigi durum. kopek, horoz, bocek dovuslerinin onune gecemeyen devlet ne hakla ve hangi kurulun hazirladigi rapora dayanarak turleri tehlikeli olarak nitelendirebilir?

    bana soyle geliyor: ab'ye uyum sureci kapsaminda yasa tasarisi hazirlaniyor. avrupa devletlerinde barinakta tutulan hayvanin yasal suresi dolunca hayvan olduruldugu icin bu kismi kendilerine gore yumusatarak hayvanlari tecrit etme karari aliyorlar. kanun tasarisini hazirlayanlarin hayvan haklari konusunda herhangi bir bilimsel calisma okuduklarini dahi sanmiyorum.
  • değişiklik yaz 5199a gönder, kanun tasarısı cebine gelsin.
    ayrıntılı bilgi için
    http://www.sessizkalmasucaortakolma.com/…sp?id=1311
hesabın var mı? giriş yap