46 entry daha
  • ibn-i batuta efendiden ogrendigim bir bilgi var bu konuda ki evlere senlik.

    minarelere karsi cikma hareketinin en yogun oldugu kanton olan appenzell innerrhoden'de kadinlara secme ve secilme hakki 1990'larda verilmis, o da supreme court karari ile, halkin genel istegi ile degil.

    http://en.wikipedia.org/wiki/appenzell_innerrhoden
  • avrupa'nin yeni yahudilerinin kim oldugunu bize gostermistir.

    buyuk buhran 'dan 5-10 yil sonra avrupa 'da sari yildiz* giymek zorunda kalmisti, avrupa'nin o zamanki oteki 'leri, yahudiler .

    simdi, buyuk mali kriz i yasadik. acaba sari hilal giymek zorunda kalacak mi, avrupa'nin yeni otekileri.

    akl-i selime ayiptir. askolsun ve lanet olsun.
  • aslında kısmen makul bir karardır minarelerin yasaklanması(hele bir dur yeğenim abanma hemen "çok kötü"ye).

    minare, caminin olmazsa olmaz bir parçası değildir. en azından dini bir zorunluluk değildir. bir mekanın cami olması için çok basit bazı temel koşulları yerine getirmesi yeterlidir. cami dediğimizde bugün gözümüzün önüne kubbe, minare, mihrap vs gelse de bunlar kesin dini kurallarla belirlenmiş bir mimarinin ürünü değildir. bunlar zamanla ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıkıp gelenek haline gelmiştir.

    minarenin maksadı nedir? günümüzde gerçekten minareye ihtiyaç var mıdır? minarenin amacı, ezan sesinin daha uzaktan duyulmasıdır. ezanın amacı da insanları namaza çağırmaktır* . binalar yükseldikçe minareler de yükselmiştir. 2 ya da daha fazla minaresi olan camilerin varlığı tamamen padişahların kendi adlarına yaptırdıkları camilerin gösterişli olmasını istemesinden kaynaklanır.

    bugün, minareleri kullandığımız binalarla yarıştırmak abesle iştigal olacaktır. gidip de tai pei'nin yüksekliğinde* minare yapan olursa ancak gerizekalılığın sınırlarını zorlamış olur. öte yandan artık herkesin çalar saati, alarmı var. yani herkes namaz kılacağı saatleri rahatlıkla takip edebilir. bu saatler ezanla duyurulacaksa bile hoparlör denen aygıt, minareyi yeniden gereksiz kılacaktır.

    sonuç olarak artık minarelerin mimaride bir işlevi yoktur. yeri de olmamalıdır. tarihi camiler birer kültür mirasıdır ve tabii ki korunur ama gidip de betonarme malzeme ile kubbe yapan, bu teknolojik ortamda bir de yanına minare diken zihniyet mimarlıktan bir bok anlamıyordur. öte yandan başka türlü bir cami yapsanız bilinçsiz halkın "böyle cami mi olur la? töbeee..." demesi ve yadırgaması oldukça olasıdır. bunun yaşanmış örnekleri de vardır.

    kısacası, minareler zaten artık camilerden silinmelidir. bu açıdan hayırlı bir iştir. ancak minarelerin, kullanıcıların ve mimarların istekleri doğrultusunda değil de devlet yaptırımı ile yasaklanarak kaldırılması tartışmalı ve üzücüdür. ha, eğer devlet böyle bir tavır alacaksa da doğru olanı çan kulesinin de aynı şekilde yasaklanmasıdır, zira minare için yazdıklarım üç aşağı beş yukarı çan kuleleri için de geçerlidir. kiliselerin de aynı camiler gibi kesin dini kurallara dayanan bir formu yoktur. bugün pantheon** bile kilise olarak kullanılabiliyorsa gerisini siz düşünün artık.

    edit: tabii ki böyle saçma sapan yasak koymasalar da dinin mensupları kendi ihtiyaçlarını belirleyebilse şahane olur. kilise çanı da yasaklansın değil maksadım, kastettiğim şey en azından ayrımcı bir tavır olmasaydı ve dediğim sebeplerden yasaklansaydı minareler kiliselere de aynı yaptırım uygulanırdı. yani yine yanlış olurdu ama ayrımcı olmazdı. ha, yer mi? yemez bence.
  • demokrasi degil cogunluk fasizmidir. demokrasilerde insan haklari oylamaya sunul(a)maz. bu nedenle amnesty international gibi orgutler bu referanduma karsi bas bas bagirmaktadir.
  • şu referanduma bakıp "oh oh, biz burada camileri kapattıramıyoruz, hiç değilse isviçre'de kapattırsınlar" diye sevinen türkler olduğunun her iddiasına varım.
    ...ki işin komik tarafı, böyle düşünen insanların büyük ihtimalle türkiye'de rahatsız olduğu kısıtlayıcı manteliteyle, isviçre'dekinin birçok yönden benzeşiyor oluşu.

    schrödinger'in kedisine hitap ediyormuş gibi düşünsel yaklaştık ama hadi neyse bakalım...
  • kimse çıkıp ötmesin arkadaş isviçre avrupa medeniyetin başkanı diye. yok kendini, kültürünü koruyormuş da yok isviçre hristiyanmış da ne bekleniyormuş da falan filan. yani bi dolu kafa siken zırva.

    ben vakt-i zamanında iskenderunda kaldığım dönemde hiç ezan sesi duyamazdık bulunduğumuz yerden. ramazan ayında büyüklerimiz oruçlarını iskenderun yerel tv'sinden açardı. lakin her pazar balkondan çalan çan sesini dinlerdik kuzenimle. yani her ülke bünyesindeki vatandaşının inandığı dinin argümanlarını korumakla mükelleftir. bak ben ezan duyamazken hristiyanlar çan seslerini duyuyordu. hayatları yasakların gölgesinde geçmişler için bu tip faşizan dayatmalar normal olabilir.

    şimdi bu ülkede musevi ya da isevi azınlıkların dinsel sembollerinin yasaklanması hakkında bir halkoylaması yapılsa sözlük yiğitlerinin tepkisi ne olurdu acep. hemen ortaya çıkıp bık bık öterdi bir grup magma yok islam dini böyle işte. yok bu ülkede diğer dinler,azınlıklar sevilmiyor falan diye.

    yurdumuza gelen elin ecnebileri rahatsız olmasın diye kimi müftülükler turistlerin yoğun yaşadığı yerlerde ezan okunmasını minumuma indirme gayreti içindeler. bu tip bir uygulama zorunlu değil aslında. neticede sen bu ülkeye gelirken buranın müslüman bir yapıya sahip olduğunu biliyordun ve ona göre geldin. şimdi ezandan rahatsız oluyorum yasaklayın, kaldırın deme hakkına/lüksüne sahip değilsin. ama bu ülke senin konforunu gözetiyor. şu halde yurtdışında yaşayan müslüman azınlığın haklarının gözetilmesini beklemek de benim hakkım.

    konuyu çok dağıttım farkındayım lakin böyle sikindirik,boktan bir kararı daha rasyonel ve itidalli yorumlama kabiliyetine sahip değilim.
  • isviçrelilerin kendi iradelerini ortaya koydukları basit, çok basit bir olaydır. buna faşizm demeden önce, 1400 yıldır gram ilerlememiş insanların, fersah fersah yol almış avrupa'ya akın akın göç etmeleri (nedenleri de ayrı konu) ve aynı yaşam tarzını sürdürmedeki ısrarları ile islam'ın isviçre halkına nasıl yansıtıldığını görmek lazım. insan hakkı olarak "kızlarımızı okula göndermek istemiyoruz" diyebilen bir topluluktan bahsediyoruz. adamlar kale alıp konuşup tartışıyorlar en azından...

    ha bir de, burda her türlü olay için "halka soralım o zaman" diyorsunuz da, isviçre'liler halka sorduğunda neden faşizim oluyor lan bu? adamlar ibadet özgürlüğünü elinden almıyor, komün yaşamlarına müdahale etmiyor...ama sizin istemediğiniz her şey faşizm, üstelik adı da demokrasi...faşokrat lar sizi...
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap