62 entry daha
  • nasıl 3-5 kişiler belli değil : http://www.vimeo.com/9809229
  • muhafazakarlarların kankalarının muhafazakarların hak ve özgürlüklerinin savunulabilir en küçük bir zerresi olduğunu zannederek onları savunacağım diye işin içine başka bazı herkesin savunmasının gerektiği temel hak ve özgürlükleri (azınlık hakları-eşcinsel hakları-kürtaj hakkı) ekleyerek yaptığı, aynı grupların filistin ve afganistanda da bu muhafazakarların kardeşlerinin ölümüne üzülecek kadar bu insanların ne kadar tehlikeli yaratıklar olduğunu anlayamadığı ve tarihten (iran) ders de almadıklarının kanıtı olan yürüyüş.
  • istanbul'un üst geçitlerinde ve bilumum yerlerinde pankartı olan eylemdi, geldi geçti.

    darbeye neden karşıyız ya da karşı olmamız gerekir, çünkü milletin iradesine "insan hakları" çerçevesinde olduğu müddetçe saygı duyulması gerektiğine inandığımız için, burasına yüzde yüz katılıyorum. fakat yürüyüş yaparken ki barış için falan diyoruz chp binasına saldırmak neyin nesidir ah dostlar? orada olmadığım için en kötü senaryo üzerine yorum yapıyorum ki chp binasından protesto eden ya da chp bayrakları sallayanlar olsun, demokrasi istiyorsak gerçek manada herkes istediğini "insan hakları" çerçevesinde yapabilir.

    28 şubat sürecine gelince, 28 şubat iyi tahlil edilmesi gereken bir süreçtir bence. darbeye karşı bir milyon adım, yürüyelim hatta koşalım demekle bu süreç iyi anlaşılmaz. iyi okunarak, düşünülerek ve de araştırılarak çözülür. farazi iddialarla "yok sisi yaptırmş, yok bilmem ne oralara adam sokmuş" falan ile sadece iftira atmış olursunuz ki bu da dinse referans noktası çok büyük günahtır, insan haklarına da aykırıdır. elinizde ispat edilen gram belge yokken iddialara peşinen kabul etmek ne kadar demokrasi içinde kalıyor, pek anlamış değilim.

    demokrasi dediğimiz kültür üzerine insan haklarını koymadıktan sonra hitler demokrasisi ya da saddam gibi olur. hatırlayacağınız gibi saddam yüzde 90 küsurlu oylarla hep başa geliyordu. arkadaşlar öncelikli savunmamız gereken insan hakları ve sonrasında insan haklarının türevi olan demokrasi olması gerekirken insan haklarının bile üstüne demokrasiyi koyuyoruz, bunu birinin anlatması lazım. ülkemizde töre cinayetleri yaşanırken, ülkemizde polisin öğrencilerden-işçilere ve 2 sene önceki 1 mayıs'ta disk binasını sabahtan basması gibi olaylar yaşanırken, tekel işçileriyle beraber vekiller bile biber gazı ile püskürtülürken, işçiler bu ülke için "ayak" olarak nitelenirken, işsizlik tavana vurmuş ve malı götüren götürene durumu varken, haklı ya da haksız üniversite sınavına girecek öğrencilerle kartopu gibi oynanırken hayatımızı "darbe" odaklı görmek ne kadar doğru? bak söylediğim hiç bir şey "laik, ulusalcı, falan filan" değil, bildiğin ve gördüğün olaylar. geçtim şeriatı, laikliği ama kardeşim insan hakları bu ülkede çiğneniyor. devrimci karargah operasyonunda 10 ay hapis yatan vatan gazetesi internet genel yayın müdürü serbest kaldı, tam 10 ay sonra. neden bu konularla ilgili en ufak söyleyecek bir şeyimiz yok, anlamak mümkün değil.
  • (bkz: bütün yobazlar toplandık)

    video'yu izlerken bu güruhu bir yerden tanıdığımı farkettim. her ne kadar istanbul barosu'nun önünden geçerken ışık verdilerse de, chp binasının önünde "sivas ruhu" kameralara net bir şekilde yansımıştı. aynı inanmışlık, aynı birlik beraberlik. sonra balkonda kuduranları gördüm, utanmadan bayrak sallıyorlardı. ama sonrası beklendiği gibi olmadı. bunda hem belediye'nin yakınlara kaldırım taşı yığınağı yapmamış olması, hem de kalabalığın dersini iyi çalışmamış olmasının payı vardı diye düşünüyorum.

    neticede güzel bir çalışma olmuş. her ne kadar alevlerle süslenmiş bir kapanış ihtişamı arttırırdı diye düşünsem de, sizlere puanım dokuz kanka!
  • bir de şu var tabi, hazırlıklar, pankartlar, ellerdeki kartonlar falan hepsi güzel, belli ki emek verilmiş, rep.

    ama çok net bir eksik var. megafonla bağıran vatandaş, her ne kadar sesi müsait olsa da beklenen etkiyi yapamıyor. bir dahaki yürüyüşte temel karamollaoğlu mutlaka orada olmalı, bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınılmamalı. o kadar insan kalkmış gelmiş oraya binbir zahmetle, karşındaki adamlar utanmadan balkondan bayrak sallıyor, sen gerekeni yapamıyorsun. ben christoph daum'un yerinde olsam o adamı bir daha megafoncu diye sahaya sürmem arkadaş. olacak şey değil.
  • çok nefis bir adımdır.

    hayır arkadaş anlamadığım muhafazakar bir grup senin hakkını nereye kadar savunacak. adı üstünde muhafazakar. bir şeyi nokta alacak o merkezden hareket edecek. yarın özgürlük icabı o merkezden çıkmaya kalksan "ben o kadarına karşıyım" diyecek. bu hep böyle oldu. birilerinin işine geldiği gibi konuşmak için oradalar yani. bunun için hrant dink'i de kullanırlar başka şeyleri de... zerre güvenim yok. kof demokrasi isteği olduğu muhakkak benim gözümde.

    ama adı batsın şu demokrasi lafının. herkesin diline pelesenk olmuş, herkes aynı isimle her şeyi eder olmuş... bugün sana postal yalayıcı der. yarın başka isim takar. gücü buldu ya. bizim saf solcular da bu cemaat tabanlı liberal ağza sırf cunta gitsin deyu koşa koşa atlar. ama adam senin fikrini kullanıyor arkadaş. menşein önemli değil. bir referans noktası buluyor. kerameti de meçhul bırakıyor ki hepten peşine git. kafanı bulandırıp varlığını kullanıyor. aha bu dediğimi sosyalistler veyahut benzer fikriyatlı -artık fraksiyonunuza, ideolojinize ne isim verirseniz- insanlar taraf gazetesi çıktığında da yaptı. taraf cunta dedi niçe bıyıklılar koştu gazeteyi aldı... postal dedi abonelik istedi. söyledik zamanında gelmeyin abicim badem oyunu bu dedik arkadaşlarımıza bizi itham içinde bıraktılar. ne asker seviciliğimiz kaldı, ne milliyetçiliğimiz... aha sonra noldu yarım akıl, iltihap yaptı "fener sivas'ı katletti" diye başlık attılar. ya ne olacağdı... muhafazakarın eyleminden ne bekliyordun ki... olacağı buydu. su destisi su yolunda gırıldı aha...

    kısaca; çapı belli, amacı belli, manipülasyon dolu bir eylemdir. bizim insanlarımız daha iyisini hakediyor...

    ulen şu fetullah hocaefendi şu ülküsünü bi gerçekleştireydi de o da rahatlıyaydı biz de rahatlıyaydık. allah canımı alsın çocuk oyuncağı ettiniz cümle insanı... yapın da kurtulalım da başıma ağrılar giriyor artık kofti eylemlerden...

    not: kamilistim.
  • bitmedi, iki lafım da balkonda bayrak sallayarak aklı sıra bu müstesna yürüyüşü protesto ettiğini sanan chp'lilere var.

    bu yürüyüş her şeyden önce özgürlük ve demokrasi isteğiyle düzenleniyor. en birinci özgürlüğümüz nedir? elbette bina yakma özgürlüğü. peki siz ne yapıyorsunuz? tee bilmemkaçıncı kattan bayrak sallıyorsunuz. oraya ne kaldırım taşı yetişir, ne de temel karamollaoğlu merdivenle tırmanabilir. ayrıca ana caddede olduğu için itfaiye rahatlıkla ulaşacağından kimse ölmeden yangın söndürülür. yani ne yapıyorsunuz? insanların bina yakma özgürlüğüne engel oluyorsunuz. faşizmdir bu, başka bir şey değil.
  • 1 mayista ayni yerde? yerseniz. papucumun demokratlari.
  • samimiyetine hiçbir şekilde inanmadığım eylemdir. öncelikle eylemin kimler tarafından örgütlendiğine bir bakalım;

    * genç siviller : bu güne kadar eylemleri ve söylemleriyle maksimum derecede yalakalık yapmış, kim tarafından finanse edildiği ortada olan "örgütlenme"

    * bilumum cemaatler: 28 şubat sürecini islam karşıtlığı temelinden algıladıkları için sokağa çıkan, darbe karşıtı değil "islam karşıtı" karşıtı olan, toplumdaki şükürcü anlayışın geliştirilmesinde en önemli pay sahibi olan, bilumum devlet kurumlarında üst düzeylere yerleştirilmiş elemanları bulunan kurumlar.

    * liberaller: mesele ekmek, emek, sömürü olduğunda serbest piyasının, patronların yılmaz savunucuları, hükümetin ağzından çıkanı onaylamak için birbirlerini ezen, rte hepiniz topsunuz dese aslında bir zamanlar birbirimizle sevişliğimiz var diyecek durumda olan, 12 eylül'ü saygıyla selamlayıp bugün darbe karşıtı bildirgelere imza koyan, işçiye, emekçiye, devrimciye saldıran polislere tek kelam etmeyen ve daha binlerce iki yüzlülüklerini sayabileceğim yaşam formları.

    * dsip çevresi: aslında yukarıda saydığım kesime dahil olabilecek, kendine sosyalist diyip bu ideolojinin gerektirdiği her şeyin tersini uygulayan, saçma salak içi boş özgürlük söylemlerini eşitlik kavramını hiçe sayarak tekrarlayan kişiler.

    * samimi darbe karşıtları: bunlara lafım yok, sadece nerede olduklarının tam farkında olmadıklarını düşünüyorum.

    bu ve bunlar gibi birçok kimsenin katıldığı bir eylemdi bu. hemen belirteyim ki 28 şubat sürecini abd güdümünde gerçekleştirilmiş, ılımlı islam ile yeşil kuşak projesi arasında bir geçiş olduğunu düşünüyorum. yani başlık altında eleştirilerde bulunan çoğu yazarın aksine kemalist değilim zira ordunun da hiçbir şekilde masum olduğunu düşünmüyorum. ancak yukarıda saydığım gerekçelerle bu eyleme katılanlar ile ordu arasında bir seçim yapmak durumunda bulundurulmaktan nefret ediyorum. yıllar önce ne şeriat ne darbe diyenlerin arasındaydım, bugün de birebir aynı şeyi tekrar etmekteyim. türkiye'de başarılı şekilde uygulanan akordeon siyasetinin bir parçası olmaktan öte 3. cepheyi yaratmanın değerli olduğunu düşünüyorum.

    bu eylemde alanda olanların büyük çoğunluğu akp ile el ele kol kola iş yapanlardır. aynı darbe karşıtlarının şu yazıyı ve linki kontrol etmelerinde fayda olduğunu düşünüyorum #16816138. bu aslında birçok sözün özeti gibi. tüm bu noktalar birleşince bu eylemi düzenleyenlere * sadece pabucumun demokratları demek geliyor içimden.

    ben gerçek demokratları ve gerçek darbe karşıtlarını 1 mayıs'larda, tekel direnişinde, sendikal hak arama mücadelelerinde, 12 eylül mitinglerinde, üniversitelerde polis-idare işbirliği baskısı altında ezilen, soruşturmalara akabinde uzaklaştırmalara maruz kalan, biber gazı ve cop ile yüzlerce kez karşı karşıya kalmış insanların yüzüne bakınca görüyorum.

    edit: liberal cenahtan bahsederken " rte hepiniz topsunuz dese aslında bir zamanlar birbirimizle sevişliğimiz var diyecek durumda olan..." diye bir cümle sarfetmişim. bu gün baktım da çok homofobik bir cümle olmuş bu. yanlış anlaşılmalara mahal vermek adına düzeltme gereği hissettim. saygılar.
  • hrant dink'in katilinin ergenekon oldugunu söyleyen düşünce özürlülerin oluşturmuş oldugu eylem. daha hukuk nedir ne degildir bilmeyen yada bilmek istemeyen, yasal sürecin sonuçlanmadıgı ve iddiaların kanunsuz bir şekilde asılsız olarak ortaya atıldıgı hukuken belirlenen bir dava hakkında* şimdiden hüküm vermiş, sevgili imamlarının söyledigi her şeyi kanun belleyip inanan, olaylara at gözlügüyle bakan yada bakmak isteyen güruh.

    bu tip kişilere deniz feneri, kayıp trilyon, galataport vb. dediginizde bir anda algıda güçlük, yüksek ateş , metamorfoz gibi belirtiler gösterirler. sakin olun ve çok geç olmadan yardım edin bu kişilere. tedavi edilmezse bulaşıcı olabilirlermiş.
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap