21 şubat 2010 beşiktaş galatasaray maçı

• uzuun bir aradan sonra tribünden izleyeceğim karşılaşma..
  
  (bkz: yeminimi bozdum ulan)
• frank rijkaard jo'yu büyük ihtimalle 2. yarıda sahaya sürecektir. bir teknik direktör olarak kötü ihtimali de düşünmek zorundadır, jo'yu 11 başlattığında 60-65'lerde yorulacağını, yine kötü ihtimalde mağlup durumda ise elinde başka koz olmayacağını farkındadır.
  
  elbet, onu kenarda gördüğümüzde skor tabelasının en kötü eşitliği göstermesi dileğiyle...
• galatasaray'ın madrid deplasmanındaki oyunu sonrası daha güvenli bakılan maç.
  
  atletico'nun hızlı forvetleri karşısında saçmalamayan bir de üstüne dengeli çıkışlar yapan bir galatasaray gördükten sonra sadece bobo'nun günlük performansına bel bağlayan bir beşiktaş'tan çekinmek saçma kalıyor bakıldığında. burada önemli olan denizli'nin yapacağı tek bir seçim. o seçimin adı da holosko. beşiktaş'ı tek ayaklı olmaktan kurtarıp boyutlandırabilecek yegane adam bana kalırsa. ama holosko'nun oynaması demek bir başkasının kenarda durması anlamına geliyor ki bu ismin sivok olacağı konuşuluyor. o da başka bir araz anlamına geliyor.
  
  orta sahalara bakıldığında ernst - fink ikilisi sarp - topal ikilisine göre daha sert. ama ne olursa olsun sarp - topal ikilisi ernst - fink ikilisine göre daha efektif. sarp'ın ileriye çıkışlarını ve sürpriz gol arayışlarını sene boyunca beşiktaş'ın ikilisinden göremedik mesela. evet sarp hepsini bitiremiyor hatta yeri geldiğinde saç - baş yolduruyor ama defansı delme çabaları keita - arda - elano gibi adamlara daha rahat hareket sağlıyor. bu defansın dengesini bozan hareketleri bu gece de yaparsa beşiktaş defansının başına az evvel saydığım üçlü sağlam bir çorap örebilir. tabata - elano eşleşmesinde ise tartışmasız elano üstünlüğü var. sahanın her yerinde olması, milimetrik pasları ve en önemlisi fizik gücünün fazlalılığı ile elano, tabata'nın oldukça önünde.
  
  defanslar ise hemen hemen aynı. neill - servet ikilisine karşı ferrari - sivok ikilisi. burada bir üstünlük söz konusu değil. kaleci konusunda ise rüştü fersah fersah önde. evet leo son maçta fena değildi ama gelen topların çoğunun üstüne vurulduğunu es geçmemek lazım.
  
  ve forvet. galatasaray jo'nun dönüşü ile müthiş bir rahatlama yaşıyor bana kalırsa. kenarda jo'nun olması takımı hem psikolojik olarak rahatlatacak hem de karşı takım için bir tehdit unsuru oluşturacak. onun dışında atletico maçındaki gibi olacaktır durum. yani statik bir forveti olmayn 4 hücumculu bir galatasaray. beşiktaş bu konuyu bobo ve nobre ile aşmış gözüküyor. nobre'nin galatasaray şansı ve bobo'nun son dönem formu burada ibreyi beşiktaş'a çevirse bile özellikle keita ve arda ile gazlanacak olan hareketli 4 hücumcu beşiktaş'ın başına dert olabilir.
  
  kısacası maç ortada. yeneriz - yeniliriz tribi saçma. güzel, gollü ve heyecanlı bir maç bekliyorum ben açıkçası.
  
  son olarak her derbide ortaya çıkan alakasız takım taraftarlarının kendi bahçesinde oynayacağı günler diliyorum herkese. la bi gidin lan...
• aynı zamanda, istanbul'un 3. büyüğünün, istanbul'un en büyüğünü ağırlayacağı maçtır.
• sergen yalçın'a kapak olacak maç.
• beşiktaş'ım için en hayırlı skor ne olacaksa o skorla bitmesini istediğim maç.
  mağlubiyetse, mağlubiyet ulan.
  
  birazdan evden çıkıp inönü'nün yolunu tutacağım ama sorsan içinde heyecan var mı? gram yok. belki kazan civarında biraz havaya girerim ama asla eski çoşkum, eski iştahım ve heyecanım olmayacak. bunun tek suçlusu sensin yıldırım ve sana sesleniyorum. seni anacağım bu gece. kulakların çınlasın.
• beşiktaş ve galatasarayın defans ikilisi ve ortasahanın ikilisini karşılaştırıp, bunların birbirine denk olduğunu düşünen taraftarlarca galatasarayın daha şanslı olduğu şeklinde yorumlanan karşılaşma.
  
  neill - servet ikilisiyle sivok - ferrari ikilisi kağıt üzerinde hiçbir zaman denk değillerdir. ferrari neill'den süper lig tecrübesi ve takıma uyumuyla; sivok da servet'ten futbolla ilişkili her yönüyle daha iyi durumdadır. gerçi servet çoğu zaman azmiyle bu açığını kapatır, ama derbi maçlarda herkesin büyük özveriyle oynadığı düşünülürse sadece azimli olmak size fazladan katkı sağlamaz.
  
  ernst - fink ikilisi de, topal - sarp ikilisine göre daha teknik, daha sert ve daha güçlü bir ikilidir. bu sene söz konusu ikililerin her biri 3'er gol atmıştır. dolayısıyla ileri uca katkılarının gol arama konusunda eşit olduğu varsayılabilir. tabi topal çıkar da bir anda 2 sene önceki performansına dönerse dengeler değişir.
  
  forvet konusunda da, hiç derbi maç stresi yaşamamış ve sakatlıktan yeni çıkmış bir jo'nun, oynasa bile etkili olabileceğini pek düşünmüyorum. hatta ben rijkard'ın yerinde olsam, hiç düşünmeden jo'yu atletico maçına saklarım. onu da bırakın, holosko, bobo, nobre, nihat'lı forvet hattı her halukarda yarım jo'lu forvet hattından katmer katmer üstündür.
  
  peki kale, defansın ortası, ortasahanın ortası ve forvette bu kadar üstün olan beşiktaş bu maçı kesin alır mı? yok öyle birşey.
  
  beklerde, beşiktaş'ın harcadığı o kadar paraya rağmen bir eşitlik söz konusu. hatta hakan balta iyi oynarsa galatasaray bir adım öne çıkar. kanatlarda da galatasaray keita faktörüyle önde. elano ve arda'yı beşiktaş'ta kimle karşılaştırırsınız bilmem ama, her halukarda bu karşılaştırmayı kazanacakları kesin.
  
  sonuç olarak, defans yönünde beşiktaş, hücum yönünde galatasaray önde. dengeyi bozan galatasaray'ın arda'lı, keita'lı, elano'lu hattının pas verecek forvet bulamıyor oluşu. inönü'yü de katarsak, beşiktaş sanki daha avantajlı gibi.
  
  ancak beşiktaşta herşeyi değiştirebilecek 2 oyuncu var. o galatasaray avantajlı diye bahsettiğim hücum hatlarında ibreyi çevirebilecek: tello ve nihat. ikisi de bu sezon hiçbir katkı yapmadılar, ama takımdaki tartışmasız en yetenekli oyuncular. özellikle nihat'ın "yeter ulan tüm sezon kötü oynadığımız, bu maçı alayım bari" diyeceği tutarsa vay galatasaray'ın haline. pek ihtimal vermiyorum ama, ümidim var en azından^*.
  
  ek: mesajla hatırlattılar, jo atletico maçında oynayamıyordu. o zaman saklamasın tabi, ben olsam ben de saklamam. yeterince seyirci var nasıl olsa o maçta.
• semti bayram havasına sokan maçtır. semtin heryere siyah beyaz bayraklar asılmış, her 5 kişiden birinde beşiktaş forması var. birde havanın güneşli olması bu bayram havasını huzura çevirmiştir. semtin en güzel yanı ise farklı farklı yerlerde toplanan gruplardır. kazanın yanı, hasbinin sokağı, şairler parkı, kartal heykeli. insanın hepsine gidip içesi geliyo.
• hayal dünyasında yaşayan beşiktaşlıların oldugunu gösteren maç. adam karşılaştırma yapıyor ama nedense arda turan, keita ve elano blumer farkını görmüyor. nobre diyor hala, nihattan bahsediyor. vay anam vay.
• beşiktaşlıların neye güvenerek galatasaray'ı küçümsediğini merak ettiğim maç.