295 entry daha
  • devlet, uyuyordu.
    ne olduğunu, nerede olduğunu bilemedi.
    3:02'den sonra yaklaşık bir buçuk saat daha uyudu.

    iletişim altyapısı, göçtü.
    kimse kimseyi ne arayabildi, ne sorabildi.
    çok övünülen iletişim şebekeleri, alternatifleri olmadığı için uzun süre sustu.

    binalar, çöktü.
    işbilmez, gözünü para bürümüş ellerde deniz kumundan yapılan mukavemetsiz binalar bir bir yıkıldı.

    nice canlar vardı.
    kimisi enkaz altında hayatını kaybetti, kimisi enkaz altından kurtularak hayata tutundu.
    o günün yaşattığı büyük acıyı yüreklerine hapsederek hayatlarına devam etti.

    insanlara mezar olan binaları yapanlar.
    bazılarının davası zaman aşımına uğradı, bazıları tazminatla yırttı, bazısı da kısa ve indirimli ceza süresini doldurup cezaevinden çıktı.

    kızılay, sınıfta kaldı.
    köhnemiş, su alan çadırları ve çürümüş teçhizatıyla yardıma muhtaçtı.

    saatler, her birine umut bağlandı.
    geçen her saatle umut arasında şiddetli bir mücadele yaşandı.
    enkaz altından sağ salim çıkan her can umutları yeşertti.

    "sesimi duyan var mı?" nidaları, her yerde yankılandı.
    kulaklar beton ve moloz yığınlarına dayandı.
    o anlarda etraftaki tüm insanlar, makinalar, mahlukat ve tabiat sustu.

    toplanan yardım paraları.
    akıbetleri, ne kadarının alaşağı edildiği ve ne kadarının hizmet için harcandığı hiçbir zaman bilinemedi.

    gözyaşı, sel olup aktı.
    ben ağladım, sen ağladın, biz ağladık, herkes ağladı.

    zaman, acıları unutturmak için çabaladı.
    bizlere unutturmadı.
    lakin, deprem konusunda ders ve önlem alması gereken kişilere, unutulmaması gereken şeyleri bir bir unutturdu.
  • 11 sene geçse de hala hiçbir şeyin inat ve esasen rant uğruna değiştirilmediği görülen, memleketim insanının bir daha yaşamasını istemediğim, kim ne derse desin ancak yaşayanın ve acısı olanların bileceği, unutturulmaya ve alıştırılmaya çalışılsa da unutulmayacak kara gündür.
  • bu facidan cok onceleri bir erzincan ve adana depremleri vardir. o depremler da benzer kayiplara yol acmis ve istanbulun ve turkiyedeki diger deprem bolgelerinin onemi konusulmustu. ozetle o zaman bile kimseyi umursamayan hukumet bununla beraber yine birseyi umursamamistir. turkiyenin ekonomik acidan en onemli yerlerinden biri olan istanbulda da bu deprem yasandiktan yillar sonra zihniyet yine ayni akalcaktir tum ulke dibe vurmus olsa bile. ozetle yasayanlara cok sey ogretmistir. yasayamayan ve uzaktan seyreden devlet erbabina ve diger bir cok sorumlu insana ise birsey ogretmismidir bilinmemektedir.
  • rizeden bir gurubun bir minubuse binerek yardima kostugu gecedir. istanbuldan kalkan bir gonullunun arabaya doktorlari doldurup yalovaya sefer yaptigi gundur. izmirden bir taksinin ailesini merak eden bir babayi yalovaya can hira$ getirdigi gundur. kan kokusu icinde umudunu yitirmeden tirnaklariyla enkazlarin kazildigi geceydi. enkaz altindan cikarilan bir yabanci icin mutluluktan aglamakti.
  • sıcaktan uyuyamadığım bir gecede, ranzanın çubuklarına tutunarak yataktan düşmemeye çalışmıştım. uyuyamamam sebebiyle ateri oynuyor olsam vitrin üzerime devrilmiş olacaktı. belki bunları yazamayacaktım. düzce'ye vurduğu darbe yetmemişti demek ki; bizlere hatırlanacak, unutulmayacak bir de 12 kasım yaşattı.
  • günlerden ağustos on yedi, binlerce can yedi... hala daha rahat değil bu günde vefat edenler. biliyoruz bunu...
  • 17 ağustos 1999 tarihi bende depremden ziyade derin acılar bırakmıştır, bu acıyı ve izleri ömrüm boyunca unutmayacağım açıktır. yıkılmış binaların içersinden hayatlarını kaybedenleri çıkartırken yüzümde ve kalbimde oluşan acıyı hala içimden atamadım ve atamayacağımda. bu acıyla beraber yaşamak ne kadar acı bilinmez.

    fakat aradan 11 yıl geçmesine rağmen biz insanlık namına ne kazandık? hiçbirşey. hala denizlerimize dolgu yapılıp üstüne villalar, apartmanlar, evler yapılıyor mu? evet yapılıyor.

    deprem olmuş, binlerce hayatını kaybeden insanlar olduğu halde bazı orospu çocukları, müslüman bile diyemiyorum anasını siktiğimin evları başka illerden gelip hırsızlık yapmadı mı ? kurtarma çalışmalarında yardımda bulunacağım nidalarıyla yardıma koşan, fakat bulduğu cesetlerdeki altınları bilezikleri çalmadılar mı? çaldılar.

    herkez çadırlarda yatarken, evin erkekleri sabahlara kadar ellerinde sopalar silahlar mahallelerinde volta atmadı mı? hırsız ile karşılaşıldığı zaman tekme tokat sopalarla komaya sokulmadı mı? sokuldu.

    çevre illerden, dünya ülkelerinden binlerce ton erzak gönderildi mi? gönderildi. fakat bizim orospu çocuğu yöneticilerimiz bunları ne yaptı? yarısını dağıttı yarısını ise kendilerine aldı..

    bunca şeye ne gerek var ya.. biz ne kadar pis milletiz böyle. ulan o kadar acı yaşanmış millet evlerinin kaybettiklerinin derdinde ama orospu çocukları hırsızlık altınların peşinde. böyle insanları yüce rabbimiz kim bilir nasıl cezalandırır. cehennemin en alt katına mı yerleştirir orasını bilemeyiz.

    peki akıllandık mı ? en büyük soru budur. bana kalırsa akıllanmadık. hala denize dolgu yapıyoruz, siyasetçilerimiz hala üçkağıtçı, böyle bir olay tekrar gerçekleşse yeniden bu tür şeyleri yaşayacağız. hırsız avına çıkacağız.

    ben böyle şerefsizlerin adi insanların olduğu bir ülke istemiyorum yaa.
  • çaresizlik, kalp ağrısı, toprağa verdiğim babaannem, asla bitmeyecek gece.
  • 5 kişi vardı o gece o binada. müteahhit yapmıştı dükkan üstü 4 kat. son iki katını işçi emeklisi büyükbabam binanın yapıldığı arsa karşılığında almıştı. 3. katında anneannem ve büyükbabam, 4 . katında dayım yengem ve yeğenim vardı. 4 yaşındaydı yeğenim. o gece o binada her kattan 1 kişi kurtulabildi. birisi büyükbabam diğeri yeğenim. 4 yaşındaydı... binanın enkazında duvar yoktu sadece dağılmış kum ve demir vardı... o geceden sonra hayatımda hiç panik yapmadım. zamana karşı enkazı tırnaklarımla kazmaya çalışırken bir insanın hayatı boyunca yapabileceği panikleri bitirmiştim sanırım.

    kimse; orda kimse vardı diye bağırmadı aslında herkes sustu ve elinden geldiğince kazdı. 4 yaşında bir çocuk bir orospu çocuğunun daha iyi model arabaya binebilmesi için annesiz ve babasız kaldı.

    babam, annesini ve kardeşini kaybedince depresyona giren annemi bıraktı. ben 12 yaşında baba figürü oldum sanırım 4 yaşında bir çocuğa.

    ve şimdi ben o asla kin beslemeyen çocukla gurur duyuyorum... 15 yaşında iyi bir lisede vs vs... o unuttu belki ama ben o müteahhiti unutmadım. bir gün karşılaşmak ümidiyle... umarım bir şantiyede acılar içinde kıvranarak geberirsin.
2635 entry daha
hesabın var mı? giriş yap