16 eylül 2010 beşiktaş cska sofya maçı

• fenerbahçeli olarak gole sevinirken beşiktaş taraftarının anamın amına koyduklarını işittim.
• şimdiden merhaba zamanın ötesi.
  
  beşiktaş taraftarının muthiş bağırdığı, böyle bir bağırmanın başka hiçbir tribunde olmadığı gibi iddialar bir defa daha yerle yeksan oldu bu maçla birlikte.
  
  defalarca canlı, kanlı deplasman tarafında görmüştük zaman zaman fenerbahçe tribünün en kötü zamanlarından bile kötü olduklarını, bir kere daha star tv mikrofonlarıyla lig tv'nin mikrofon krokisinin beşiktaş taraftarını yıllarca göklere çıkardığını gördük. biz yıllardır söylüyoruz da anlatamıyoruz.
  
  edit: entryden fb'li olduğum kanısına kapılınıyor, çok yanlış, misalen fb tribünününden bahsettim, pis galatasaraylıyım, selamlar.
• maçın başından beri baskılı oynadık, kabız eşşeğin sıçmasını bekler gibi gol bekledik, son dakikada bulduk. bu kadar zayıf bi rakibe, bu oyunla puan kaptırmak gerçekten üzücü olurdu. ayrıca şu ofsayt taktiği ve defansın bu kadar önde kurulması beni korkutuyor arkadaş. son olarak ibrahim üzülmez hakkında bişeyler söylemek gerekirse, ciğerine, yüreğine sağlık. aramızda ona yakın yaş farkı var, onun bu gece q7'nin pasına yetişmek için attığı deparı atsam üç hafta nefes alamam.
• beşiktaşın haklı galibiyetiyle sonuçlanan maç.
  
  bir de hilbertin skimsonik şutuna maymun zıplayışı yapan kaleciyi, golde de aynı şekilde izlemek güzeldi.
• genel de rakibe bakmadan maça baktığımız için bu skor yanıltıcı olabilir ama adamlar iyi savunma yaptı ve kalecileri maç boyunca hatasız oynadı. iyi maç çıkardı beşiktaş. baskı kurdu ama rakip kademelerde çok başarılı oldu, olamadıkları bir kaç pozisyonuda biz harcadık. nobre'nın oyununu alkışlamak gerek gerekli yerde gerekli şeyleri yaptı. nobre her zaman hava hakimiyeti olan bir oyuncuydu ama bu akşam pasa pas, prese pres hepsini yaptı. eski nobrenin geriye gelmesi sevindirici. bu takımın tartışmasız en iyi sol beki ise ibrahimdir. daha erken golu bulsak çok farklı bir maç olabilirdi. bir de savunma ileride olduğu için riskli bir ofsayt taktiği var. eyvallah rakip çoğu zaman bunu yiyor ama yemediği bir kaç pozisyonda ciddi tehlikeler yaşadık. rotasyonda iyi de olsa kötüde olsa yerinde bence. sonuç olarak bu kadar tempolu futbolu bir kaç oyuncu ile oynamak zor. zamanla daha iyi olacağıda gerçek.
• bu maçla ilgili hemen bir hıncal'la soru-cevap çevireyim.
  
  - iyi oynadık mı?
  - hayır.
  
  - koyduk mu?
  - evet.
  
  - eksiklerimiz var mı?
  - var.
  
  - giderir miyiz?
  - ayıbettin.
  
  - beşiktaş'ta kel bir alman var. daşşaklarını yer misin?
  - hem de nebçim...
• çok katı defans yapan bir takımla oynadığımız maç. ilk dakikalardaki holosko'nun pozisyonu gol olabilseydi bu kadar katı bir defans görmezdik belkide. bu maça bakıp fenerbahçe maçını yorumlamak yanlış olur bence. fenerbahçe atak bir futbol oynamak zorunda, o yüzden bu kadar sıkışık olmaz ataklarımız. o değil de ofsayt taktiği götümüze girebilir, ondan korkuyorum..
• futbolcular bu macla birlikte sahayı yeterince eşelemişlerdir ve aldıgım duyumlara göre mac sonrası patates ekim faaliyetleri başlamış.
• inönü stadının zemini çok feci bir durumdaydı... 2. lig takımlarının antrenman sahasından halliceydi...utandım,
• her şey bir yana gruplardaki ilk maça galibiyetle başlamak önemliydi. maçın saç baş yoldurma kontenjanını kanatları kilitleyen ikili; holosko ve hilbert doldurdu. kanatların düzgün işlememesine rağmen rakip kale önünde baskılı gözüksek de sonuca gidecek hamleleri yapamadık. q7, bobo değişiklikleri baskıyı daha da arttırdı. guti durdu, durdu maçı kurtardı, maç boyunca attığı paslarla fark yaratmaya çalıştı da diğer elemanlar bu farkı kapatamadı. sonuçta kendi sahandaki maçı galibiyetle bitirmek lazımdı, gerekeni yaptık, guti bedava.