741 entry daha
  • toplumsal sözleşme olmayan bir anayasaya getirilen, toplumsal sözleşme ürünü olmayan değişikliklerin halk oylaması.

    yontula, evrile, elene bugünlere gelen madem eşitlikten yanasın be pezevenk adam kafasının kadir-i mutlak olmak için istediği son izin.

    aynı zamanda kişisel bir inat meselesi. "alevi hakimler hakkımda hüküm verdi"nin hazımsızlığı. kendisini muhtar bile olamaz durumdan deniz baykal'ın, bizim tam bilemediğimiz nedenlerle kurtarmasının da yürekleri soğutmaya yetmediğinin göstergesi.

    asıl ıslah edilmesi gereken temsil adaletsizliğine dokunulmaması, milletvekili önseçimlerinin getirilmemesi, varlığı dahi utanç verici olan yök'ün daha da tahkim edilmesi göz önünde bulundurulursa, hükümetin kötü niyeti sabit. benim asıl merak ettiğim, peşinde bu kadar hırsla koştukları ülkünün nasıl bir şey olduğu? *

    neredeyse bir ömür mücadeleyle, kavgayla dövüşle devlet aygıtını ele geçirdikten sonra ne yapar bu anlayış? hangi ufuk uğruna bu kadar hır gür?

    geçmiş eylemleri göz önünde bulundurulursa, başta özerk kurumlarda ve denetleme kurumlarında olmak üzere mebzul miktarda kadrolaşma, 'çevresel etki değerlendirmesi'nin durduramayacağı birtakım baraj, fabrika inşaatları ilk eylemler olabilir. cargill olayı benzerleri çoğalabilir.

    367 saçmalığının peşinden en az bu değişiklikte olduğu kadar şuursuzca, tekil örneğe bakılarak yazılan kanun dolayısıyla 2017 yılında -veya daha sonrasında- apo'nun cumhurbaşkanı olmasının önünde de ciddi bir engel yok artık. bir sonraki halk oylaması demokratik federe cumhuriyet anayasası için yapılabilir mesela. çok da acayip olmaz, 12 eylül yönetiminin türk-yunan federasyonu kurmayı düşündüğü biliniyor.

    eski osmanlı toprakları üzerinde commonwealth benzeri bir ticari-siyasi birlik kurmak gibi çapsız bir yeni osmanlıcılığa da kalkışabilirler. oysa kızıl elması islam sancağını cihana yaymak olan devleti yıkanlar, yeni kurdukları devlete uygar dünyanın parçası olarak müreffeh ve barışçıl bir yaşamı kızıl elma koydular. -bu devirde fetih ülküsü zaten olmazdı diyecekler, uzaklardaki haydut devletlere bile bakmadan yunanistan'ı inceleyebilirler. kıbrıs türk varlığını yok etmek için saldırmaları 35, silahlı kuvvetlerinin alarm seviyesini en üst düzeyden bir alt düzeye indirmeleri 10-15 sene öncesi.-

    halk oylaması adı altındaki bu ali cengiz oyunundan ve sonuçlarından, zaten kuş kadar olan aydın biyokütlesinin iri bir parçasını, esen rüzgarla dinci liberal solcu karışımı tuhaf organizmaya tahvil eden türk düşünce hayatı da sorumludur. en başta da tüm devlet kurumlarının ve bürokrasinin üzerine laik elitist askeri vesayet diye bir hayalet örtüsü örttükten sonra, özgür ve demokratik bir siyasi düzen için çareyi biat kültürü iliklerine kadar işlemiş, başbakan uçurumdan atlarsa biz de atlarız diyen, demezse üstünün çizileceğini bilen kadrolarda aramaktan sorumludur.

    neyse, enseyi karartmak yersiz gibi. her ne kadar kazım karabekir'in "her işin evvelâ hakikatini ara ve öğren. sonra münakaşasını istediğin gibi yap." öğüdünü çok tutmasa da*, az çok fikri hür, vicdanı hür nesiller yetişmiştir.

    cumhuriyet; kendini meclise karşı sorumsuz gören çeteye, cuntacı askere, işkenceci polise, tetikçi gazeteciye, rüşvetçi memura tanımadığı hayat hakkını faşist siyasetçiye de tanımayacaktır. şu ya da bu inancın, mezhebin, kökenin toplumsal yaşamda baskın etken olmasına izin vermeyecektir.**
  • sonuçları açıklanan referandum! zamanda sıçrama oldu sanırım.
    http://secim.haberler.com/2010/

    edit: 2 gün boyunca gayet net ve detaylı sonuçlar gösterdikten sonra tüm grafikler sıfırlanmıştır. açıklaması nedir bilmiyoruz.
  • entry'lerin ironi ünleminde birbiriyle yarıştığı, tepelere güreştiği nüktedan referandum. bu! çağın! referandumu!
  • sandık başına gidip hayır diyeceğim güne kadar rastladığım herkese, her yerde neden hayır demeleri gerektiğini anlatmaya çalışacağım referandumdur.

    sunulan diktatoryal düzen yasalarını birkaçtane "suya sabuna dokunmayan tekrar yasalar" kılıfı içine sokuşturup yutturmaya çalışanların gerçek maksatlarını görmeyenlere de göstermek lazım.
  • cemil meriç'in 2002 tarih ve 15. baskı olarak bulunabilecek bu ülke'sinin 161. sayfasında şöyle bir cümle dikkatimi çekmiştir, varın ilgiyi siz kurun, -kanun-i esasi ile bir millet can çekişmekten kurtulamaz. asıl gaye, "devlet (bürokrasi) ve milleti ıslah etmek." psikolojiyi küçümsedikçe çökmekten kurtulamayız. -celal nuri. şaşıracak fazla bir tarafı da yok bu benzerliğin, o zaman da uyum sağlayalım gayesi perde olarak kullanılmıştır.
  • 1. zeytinyağlı yaprak dolması sever misiniz?
    2. bisiklete binmeyi sever misiniz?
    3. köy hayatını şehir hayatına tercih eder misiniz?
    4. mavi rengi sever misiniz?
    5. bilgisayar oyunlarını sever misiniz?
    ...
    23. çocuklara özel haklar verilsin mi
    24. adalet bakanına özel haklar verilsin mi?
    25. demokrasi yalanıyla krallık elde edilebilir mi?
    26. hayatınızda hiç karşınıza paket olarak konmuş farklı konulardaki 26 sorunun tamamına aynı cevabı vermek zorunda kaldınız mı?
  • denizlide hukukçular evet diyormuş. billboard denen kocaman levhalarda öyle yazıyor.

    peki, denizli cumhuriyet savcısı olan peder bey en büyük hayırcılardan biriyse,ve kendi gibi bir sürü hakim ve savcı arkadaşı varsa, bu hukukçular kim arkadaş ? sen neyi genelliyorsun ?

    iktidarın türlü şark kurnazlıklarını , halkı kandırma çabalarını gördükçe ve kandırılan halkı da gördükçe, evet verecekleri mezarlarına ellerimle sokasımı getirten referandumdur.
  • hakkında az konuşup yine öksürüğüme döneceğim.

    gerizekalı argüman:
    hayatınızda hiç 26'sına birden evet ya da hayır cevabı vermeniz gerekecek şekilde sorular soruldu mu? sorulsa birkaç tanesi doğru diye hepsine evet der misiniz?

    kişilik bozukluklarının kendi gerçekliklerini geliştirmiş bir dimağ tarafından egzajere edileceğini biliyorum da bu kadarını beklemezdim. insanlar kafalarında paranoya ve korkuyla yarattıkları gerçekliğe bazen öylesine derin bir bağlanma sergiliyorlar ki; savunmak için ortaya koydukları argümanlara keçilerin bile sıçarak güleceğinden şüphe duymuyorum.

    önce sormak isterim: siz hiç, anayasa oylayabildiniz mi? anayasa hazırlanırken size hiç soruldu mu? halk olarak, herhangi bir anayasaya hakikaten katkıda bulunabildiniz mi? 80 sonrasında her sandıkta silahlı askerin durduğu, cunta hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş olanı karşıma çıkaracaksanız zaten en başta iletişimimizi sonlandıralım lütfen.

    bahsi geçen o 20 küsür maddenin hazırlanması aşamasına dönmek istiyorum. iktidar partisi, anayasa değişikliğine katkıda bulunması için partilere davet yolladığında, deniz baykal sultasınca yönetilmekte olan beyaz türklerin partisi chp, dirsek göstermişti. tabi kimlik kaybından dolayı nereye yaslanacağını şaşırmış olan mhp de benzer bir tavır sergiledi. ne yapacaktı o anda akp? chp ve mhp katılım göstermiyor diye rafa mı kaldıracaktı? sen ne yaptın? sana sunulan "gel katıl" teklifine ne yanıt verdin? şimdi sevgili cehape, seni savunanlar hangi yüzle "bize hiç sorulmamış maddelerin hepsine birden evet demek zorunda kalmak istemiyoruz" diyebiliyorlar? hangi sivil toplum yapısına uyuyor senin yaptığın? anayasa yenilemesine dair herhangi bir çalışmaya katılmayıp, hazırlanmasında ciddi katkı sağlamayıp sadece anayasa mahkemesine dosya taşıyıcılığı, danıştaya yardakçılık yaparken hiç mi vicdanın sızlamadı? katkıda bulunmadığın ve geliştirilmesinde "seni seçenlerin de fikren temsil edilmesi için baskı yapmadığın" anayasa değişikliğini reddederken oy verenlerinin hakkını nasıl yemiş olduğunu hiç mi aklına getirmedin ey cehape kardeşim?

    getirmemişsindir, zira senin halkla işin olmaz canım benim. sen, bu ülkede halktan neredeyse hiç oy almadığı halde devletin tüm kurumlarında yıllardır varlığını ve baskın üstünlüğünü koruyan yegane siyasi yapılanmasın. vesayetle devrettiğin o koltukların elinden alınarak kardeş payıyla herkese eşit dağıtılacak olması fikrine dahi katlanamıyorsun. senin derdin halk değil, devletin işlerliği açısından temel nitelikleri tekelinde tutan kurumlardaki koltukların. o koltukları kaybetme korkusundan ortaya çıkan hezeyanlar nedeniyle bu çırpınışların.

    hadi cehapeyi anladım, doktrini itibarı ile elit türklerin hep el üstünde tutulması için çalışıyor ve bu davranışları normal, peki chp savunucularına ne demeli? yahu kardeşim sizin hiç mi aklınız yok? iki dakika ellerinizin arasına kafanızı alıp düşünemiyor musunuz? bu adamlar şimdiye dek bir tek somut katkı bile sağlamadıkları, sağlamaları için davet edildikleri halde ayak diredikleri bir şeyin reddedilmesini gerçekten halkın iyiliği için mi istiyorlar acaba? halkın iyiliğini düşünen bir parti, şimdiye kadar halk için ne yapmış bir düşünün allahaşkına.

    uzatmak niyetinde değilim. sadece avrupalı kafasıyla davranış sergilemeye davet etmek istedim insanları. sivil yaşama adapte olamayacak elitistlerin çarkları dönsün diye kendinizi heba etmeyin lütfen. sivil toplum olun, kendi iradenizle karşı çıkın çıkacaksanız. takım tutar gibi partizanlık yapıyor olmanızdan dolayı çok üzülüyorum. chp ne diyorsa doğrudur diye meydanlarda yırtınıp hemen sonrasında "26 maddenin hepsini birden nasıl kabul edebiliriz?" dediğinizde, az önce yapmış olduğunuzla çelişiyorsunuz. eğer ki içinde kötüler olduğunda bir şeylere karşı çıkmak mümkünse, partinizin her yaptığını savunmaktan vazgeçin ve sezar'ın hakkını vererek "dur bakalım kardeşim" demeyi öğrenin. sivil yaşama alışmanız zor olacak farkındayım.

    sivil toplum olmanın dinamiklerini gerçeklemek adına, anayasa yenileme çalışmalarının başlangıç noktasında stk'lar olarak akp'nin kapısını aşındırmanız ve baskı oluşturmanız gerekiyordu, yapmadınız. stk'ların yapmadığını chp'nin devralması gerekiyordu, kendi iradesiyle yapmadı. iktidar partisi tarafından bu sorumluluğu yerine getirmesiiçin davet edildiği zaman dahi herhangi bir girişimde bulunmadı. şimdi ağlamanın ve zırlamanın bir anlamı yok bu durumda. ne zaman ki sivil yaşamı ve sivil toplum olmayı öğrenirseniz, o zaman lle tutulur bir tepki alacaksınız.

    anayasa değişikliği referandumundan elbette evet yanıtı çıkacak. çünkü yıllarca chp ve onun devlet organlarındaki kuklaları tarafından köle olarak kullanılan halk, "artık yeter" diyecek kadar cesaret kazandılar. şimdi hesap sorma sıraları geldi. sen de hesap sor. stk olarak akp'den sonuna kadar hesap sor. ancak götünü kaldırıp bir girişimde bulunmuyorsan, "bizi eziyürler" diye eziklemekten vazgeç.

    neyse, gerilmeden, sinir yapmadan 13 eylül'e kadar edeceğim son referandum cümlelerini aktararak baş ağrısı yaratmaktan sakınayım istiyorum.

    chp, mhp ve davet edilen diğer stk'ların kimi ve neyi boykot ettikleri belli olmaksızın ayak direyerek hazırlanmasına katkıda bulunmadıkları anayasa değişikliği, meclis tarafından iki elle kaldırılamayan oy çoğunluğu ve danıştay ve anayasa mahkemesi maratonları neticesinde referandum aşamasına kadar geldi. şimdi referandum kapıya dayanınca döne döne folluk arayan arkadaşların "bu halk aptaldır, gider evet oyu verir" ağlamaları da, elitist yaklaşımın kanıtı olmaktan öte bir anlam taşımıyor. halk, senin bildiğinden daha bilinçli artık canım. halkın elinde atık ciddi bir güç var. ben senin gibi "evet çıkarsa bu ülkeyi terk ederim" ayağına yatmıyorum ama bak onu da söyleyeyim. hayır çıkarsa çıksın ne diyeyim. hayatımda değişen bir şey olmayacak anlamına gelir. yine hsyk'da chp'liler at koşturur, yine askerin istediği olur, yine aynı terane döner durur. ama evet çıkarsa, sevinirim, neşelenirim.

    lütfen kendi söylediğinizi unutmayın: nasıl ki 26 maddenin hepsine birden evet denilemiyorsa, sırf chp merkezli diye her türlü davranış ve tutumun da onay görmemesi, körü körüne savunulmaması gerekir.
    açıkgözlü günler.
  • eger eksisozluk yazarlarindan hayir diyenlerin bile tahmini % 55 civarinda evet ise, bu referandumun sonucunda % 70 civarinda evet cikar.
627 entry daha
hesabın var mı? giriş yap