• dilekçelerini yazmışlar, 14:30'da da basın açıklaması yapacaklarmış.
    istifa gerekjçeleri ise şu imiş:

    -yürütmetnin yargıya müdahelesi ( sanki bugüne kadar yoktu)
    -istemedikleri hsyk'nın mevcut durumunu değiştiren ve karşı çıktıları değişikliğin referandum (halk oylaması) ile kabul edilmesi ( hukuk meznuyuz değil mi? pek emin olamadım da)

    http://www.hurriyet.com.tr/…em/16011198.asp?gid=373

    yasama, yürütme ve yargı ayrımının ne kadar palavra ve duruma göre değişken bir şey olduğunu göstermektedir bu olay. yargıyı ele geçirdiler vs. işin en komik savunması olacaktır. en başta hsyk üyeleri hukukçu olmalarına rağmen, hsyk kararlarının denetime kapalı olmasına dair bugüne kadar tek kelime etmediler.
    ki demokratik bir ülkenin belirleyicisi hukuk devleti ilkesi ( ki hukuk devleti sadece adil devlet demek değil, devletin tüm kurumlarının denetime açık olması demek olan ilkeyi) görmezden geldiler.

    halkoylamasından çıkan evete karşı çıkmaları ise tam bir aysun kayacı tavrıdır. çoban ve profesör oyunun eşitliği ilkesi ne karşı çıkıştır.

    denilecek ki kardeşim faşizmde halk desteği ile geldi. harika. bunu diyene şunu deme zamanı gelmiştir. devlet sınıflar arası savaşın bir aracı, demokrasi bir sınıfın diğer sınıf üzerindeki tahakküm alanı, hukuk da bunun üst yapı kurumudur. hukuk egemen sınıfların güç dengesine göre her daim değişkendir, görecelidir, yavşaktır.. kapiş....
  • hiçbir işe yaramayacaktır. en kısa sürede yeni anayasa çerçevesinde buraya yeni atamalar yapılacak ve herkes işine bakacaktır.
  • yeni hsyk üyelerinin çoğunluğunu hakim ve yargıçlar kendileri seçecek. bildiğin tam katılımlı, aktif demokrasi yani. bölgeler kendi temsilcilerini gönderecek. şu anda içinde yarsav'ın da bulunduğu baya ağır bir seçim süreci yaşanıyor. sanırım ağır geldi. 5 kişilik kurulun atadığı, isimleri 10 yıl önceden belli isimler yerine, bölgelerin seçtiği isimlerle çalışacak olmak. bu doğrultuda beklenen karardır. şaşırmadım.
  • misket oynarken ütülen çocuğun yaptığı mızıkçılık gibi bir davranıştır. (bkz: hsyk'nın en güvenilir kurum olması)
  • yargıdaki hegemonyalarının biteceğini anlayan güç sahiplerinin demokrasi karşısında aldıkları aciz tavır. ülkedeki yüzlerce hakimin ve savcının yargı üzerindeki haklarına yapılmış büyük bir saygısızlıktır bu. bir açıdan da iyi olmuştur. boşalan yerlerini oraları daha çok hakedecek olan ve seçimle gelecek hakimler ve savcılar dolduracaktır.

    edit: kötüleyen arkadaşlar için bir daha anlatalım. 22 asıl ve 11 yedek üye arasından cumhurbaşkanı sadece 4 üye seçmektedir. yagıtay 3a* 3y*, adalet akademesi 1a 1y, 1. sınıf idari ve adli yargı hakimleri ise 10a 6y seçmekte ve bu üyeler ülkedeki tüm hakim ve savcılar tarafından seçilmekte. eski dönemde tamamı cumhurbaşkanı tarafından seçilen üye sayısı 4'e inmiş durumda. yürütmenin yargıya müdahelesi diyorsunuz ya hala pes size. yargı yargıya bırakılmış durumda. ve bundan en fazla rahatsız olanların da yargının üst kurulundaki insanların olması düşündürücü.

    (bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
  • hayatlarında bu ülke için yaptıkları yapabilecekleri tek iyi şeydir, niyetleri ve zihniyetleri hala kötü olsa da.
  • tasvip etmedikleri işgalcilerin(!) yargıyı gönüllerince ele geçirmelerine yardımcı olacak istifalar bütünü.

    madem hemfikir olmadığım bir grubun, içinde bulunduğun düzeni bozmak için harekete geçtiğini düşünüyorsun; konumunu bırakıp gitmek yerine neden fikrin uğruna çabalamıyorsun?
    samimiyetlerine inanmıyorum.
  • akp 'nin emirlerine amade olmayip kavuğunu sallamayanlarin istifasidir. ve yakışır ! .. simdiye kadar turkiye aleyhine cok teklifi geri cevirdi hsyk uyeleri ve akp cildirdi .. simdi artik bundan sonra turkiye topraklarinin %19unu yabanciya peskes cekip somurten parti, tamamini satsin .. bu gun istifa edenler sorumlu olmayacak ..

    " biz mesut özil’i ıslıklar, hiddink’in kellesini isterken sessiz sedasız türkiye cumhuriyeti’nin en üst düzey kurumuna bir hakim seçildi.

    tartışmalı, biraz da şaibeli bir oylama ile sayıştay üyesi hicabi dursun anayasa mahkemesi üyeliğine seçildi. yaş tartışmasının detayları ile boğulmayalım şimdilik. ama bu da “anayasayı bir kerecik delmekten bir şey olmaz” kıvamında bir konu.

    gelelim hukuk cephesine.

    akp kurmayları her fırsatta abd’yi örnek almayı severler ya, bakalım orada yüksek mahkemeye hakim nasıl atanıyor:

    başkan’ın iki ay araştırdığı, kararlarını okuduğu, hukuki duruşunu bildiği ve “kefil” olduğu adayı senato adalet komisyonu'nda yaklaşık üç ay süren bir didikleme sürecinden sonra onaylar ya da onaylamaz...

    abd tarihinin en muktedir ve populer başkanlarından bill clinton’un yüksek mahkemeye atamak istediği kadın hakim zoe baird, bebeğinin dadısını sigortalatmadığı ortaya çıkınca paldır küldür adaylıktan çekilmişti mesela...

    yine yüksek mahkeme’de, ilk siyahi olan clarence thomas’ın bir kadın meslektaşına cinsel imalarda bulunduğu senato’da ortaya çıkmıştı da adayı geri çekersek zenci oylarında dayak yeriz diye kendi kredisinden yemeyi göze aldı başkan.

    amerikan yüksek mahkemesi üyeleri (takma adıyla the supremes) acayip karakterlerdir. kendilerini aday gösteren başkanların hiç hoşlanmayacağı kararlar verirler mesela.

    muhafazakar diye 50’lerinde atanan hakimler 70’lerine gelince liberal hatta solcu olurlar. kimse de “bunlar kafayı yedi, şunları dinletelim de basına sızdıralım” diyemez.

    abd yüksek mahkemesi önünde savunma yapmak bir avukatın hayatının dönüm noktalarından sayılır. orası bir nebze hukuk tanrılarının katıdır.

    savunma için sadece 30 dakikanız vardır. ve o karşınızdaki “akil adamlar” sadece sizinle değil kendi aralarında da müzakere ederler bu süre içinde.

    tarih böyle yazılır abd hukuku’nda..

    * zencileri karma okullara kabul etmeyen eyaletlerin hukuku çiğnediği kararı böyle alınmıştır. (brown vs. the board of education)

    * hala tartışılan kürtajda kararı kadına bırakan karar böyle alınmıştır. hem de çoğunluğu erkek hakimler tarafından (roe vs. wade)

    * pornografinin “ifade özgürlüğü” ile korunup korunmadığı kararı böyle alınmıştır. (the people vs larry flynt)

    * ve tabii george w. bush’un çok tartışmalı ve günlerce yeniden sayılan florida seçimleri sonucu başkanı olması da abd yüksek mahkemesi’nin kararıdır. millet nefret etmiştir ama karar kesindir. (bush vs. gore)

    bunlar abd siyasi tarihinin de dönüm noktalarıdır. çünkü siyaseti sadece beyaz saray ve kongre yapmaz.

    ve işte bu nedenle o makama seçilecek olan hakim’in “yaş haddinden emekli” olması diye bir şey yoktur.

    80-90’ına gelinceye kadar, dimağı açık olduğu sürece, kendisi çekilmedikçe ölene kadar yüksek mahkemede’dir bu hakimler.

    neden mi?

    çünkü abd’nin kurucu babaları o makama gelecek isimlerin gün gelip görevden ayrıldığında “kasaba avukatlığı, senatörlük, başkan adaylığı” gibi saçma siyasi hırsların içine girmemesini, ölünceye kadar “maaş endişesi taşımamasını” istemiştir.

    adil olsunlar, tayin terfi endişesi yaşamasınlar, siyasi otoriteden korkmasınlar, hukukun üstünlüğünü her solukta müdafaa etsinler diye..

    ama orası tabii abd...

    bizde seçim yasası, hes, af gibi binlerce karara imza atacak olan insanı tanıyor muyuz? merak ettik mi? yooo.. özgeçmişi beş satır.. hukuki icraatı var mı? kimbilir? kimin umrunda?

    iktidar bunu istedi...

    bizde icabında hicabi dursun da olur pekala...

    (bkz: http://www.gazeteport.com.tr/…zarlar/news/gp_778786)
  • rütbe alamayan paşalardan pek farklı görmüyorum kendilerini, başka bir yaşam formunu bilmediklerinden iki gün sonra başka bir mahkemede hak arama mücadelesine gireceklerini düşünüyorum. içeriğini de bilmiyoruz ki haklarında tam yorum edelim zaten hsyk da işleri bitmiş olup giderayak karizma da yapıyor olabilirler ancak, gazetede denilene göre karşı olmalarına rağmen referandumda geçmiş olmasını bir türlü hazmedemiyorlarmış. halka ayar olmuşlar anlayacağınız.
    http://www.hurriyet.com.tr/…em/16011198.asp?gid=373
  • bugüne kadar neredeydiniz diye soruyorum bu istifalar üzerine. anayasa değişmiş, hsyk seçimleri yapılıyor, sen istifa ediyorsun. delikanlılığa bak.
    ancak bu kadarını beklerdim zaten sizlerden. aferin, kahramanlarım benim.
31 entry daha
hesabın var mı? giriş yap