• 2016 yılı yapımı erken dönem david lynch biyografisi olan film. başrollerde lynch'in saçları ve sigarası bulunmakta. biyografi denildiğinde sanmayın ki anlaşılır bir şey izleyeceksiniz. yine de aile ilişkileri, eğitim hayatı, resimden başlayarak bunları hareketli hale getirme fikri ile sinemaya ilgi duyması gibi konular mevcut.

    filmin en başında ne düşündüğümü bilmek ister misiniz (yoksa anlamak ister misiniz mi demişti açıkçası tam hatırlamıyorum) diye bir cümle etti diye benim gibi saçma bir heyecana kapılıp popüler filmlerinin kaynağını açık edeceğini ve standart bilinç düzeyinde bir fikir vereceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz; fakat, bu bir şey söylemediği anlamına gelmiyor. çocukluğundan ve gençliğinden anılar ile ipucu veriyor size, bu bile büyük nimet tabii.

    --- spoiler ---

    filmlerin esin kaynağı olduğunu düşündüğüm üç anısı bana göre şöyle idi;

    mulholland dr.: küçük bir çocukken yolda tamamen çıplak ve başından yaralanmış bir kadın görüyor lynch, ne olduğunu neden bu hale geldiğini bilmiyor ancak çok üzülüyor ve yardım etmek istiyor; küçücük bir çocuk olması sebebiyle de elinden bir şey gelmiyor. bu bizim ritamız olsa gerek. silencio, no hay banda...

    lost highway: asi ergen yılları, yanlış hatırlamıyorsam esrar içiyor ve o kafa ile bir kaç arkadaşıyla araç kullanıyor derken lynch arkadaşlarının kendisine seslenmesi ile kendine geliyor, meğer tam orta şeritte durmuş ancak yolun aktığını sanıyor ve bundan etkilenip (o esnada akan şeritler gösteriliyor) yıllar sonra bizim beynimizi yakmaya karar veriyor. we have met before haven't we?

    blue velvet: buradaki anı diğerlerine göre çok daha kapalı veriliyor. ailesinin evinin bahçesi bir diğer komşusunun bahçesi ile üçgen bir alanda birleşiyor (tabii lynch bunu çok daha güzel tasvir ediyor) bu alanda bir şeyler dönüyor ancak anlatmadı! çok kötüydü yok yok bunu anlatamayacağım dedi ve bıraktı. bu olsa olsa kesik kulaktır diye düşünerek bu filme iliştirdim bu anıyı. neticede konumuz lynch ve pek tabii atış serbest. henüz kafamızın yanında duruyorken kulağımız şenlensin

    filmin tamamı neredeyse renkli bir eraserhead havasında geçerken bu filme başlaması ile son buluyor.

    film yapma aşamasına gelene kadar yanında olan karısı ve kızını hayallerine kavuşunca yalnız bırakması ise biz sözlük yazarlarının dolduramayacağı bir ukte olarak lynch'in içinde kalıyor olsa gerek. filmin daha başında gördüğümüz güzel çocuk da buna dikkatimizi çekiyor diye düşünüyorum.

    --- spoiler ---
  • türkiye'de 24 mart 2017 tarihinde gösterime girecek david lynch biyografisi film. jon nguyen, rick barnes, olivia neergaard-holm ise filmin yönetmenliğini yapan isimler.
  • sinemaya ve sanata ilgi duyan biri olarak uyuklayarak geçirdiğim film.

    if istanbul kapsamında bir salon dolusu insanla izledik ve gözlemlerime dayanarak söylemem gerekir ki bir toplu uyuma ayinine bu kadar yakından şahit olmamıştım.

    david abimiz elinde sigarasıyla bir şeyler anlatıyor, ama anlatıkları insanların duymak için geldikleri şeyler değil, tamamen farklı, kopuk ve soluk.

    filmle ilgili tek pozitif nokta; david lynch'in hali hazırda bildiğimiz kafa kırklığının sebebini biraz daha yakından tecrübe etme şansının bulunması, geriye kalan ise bol cool bakışlarla bezenmiş sigara içme ziyafeti, hepsi bu.
  • cumartesi evde otururken beni kimse yarın evden çıkaramaz demiştim. belgeseli görünce kimse beni evde tutamaz diyerek çıktım. buna sebep pek tabi lynch'in filmlerini izledikten sonra birkaç yönetmende daha olduğu gibi, "yahu bu kafa nasıl kafa, ne güzel kafa" diye diye kıskanmış olmam. e otobiyografik anlatımlı belgeseliyle kendisine bir adım atma şansını kaçıramazdım.

    --- spoiler ---

    tabi filmlerindeki o ucu açık, insanı tuhaf buhranlara sürükleyen havanın burada olmayacağını beklemek olmazdı. en merak ettiğim konu yan komşuları ve üçgen ağaç anlatımıyla başlayan, 'annem orada değildi sanırım sese doğru yöneldik' diyip (sanırım böyle bişey diyordu), sonra da susup sigarasından nefes aldığı anı oldu. orada ne olduysa gerçekten asabımı bozdu.

    sokakta arkadaşıyla oynadığı sırada karanlıktan gelen başı yaralı çıplak kadın kısmı ve meme uçlarım acıyor diyen komşu kadın kısmını anlatırken uydurmuş olabilecğeini düşünüyorum . bence bizimle t.şşak geçmiş olabilir. ya daa filmlerinde yarattığı, esasen zihninde önceden olan ve onun sanatıyla renklenen anılarından biridir. ama bu iki olay da bana mulholland drive'ı çekerken nereden esinlenmiş olabileceğini düşündürdü. belki de filmi çektikten sonra böyle anıları olduğuna inandı. bilemiyorum şimdi.

    "things i learned" çalışması tuhaf bir şekilde hoşuma gitti, eğer alma imkanım olsa idi alırdım sanıyorum ve ömür boyu odamda tutardım. onun dışındaki çalışmaları babasına katılarak ve üzülerek söyleyeceğim ki; gerçekten ürkütücü. resimleri, filmlerinde o bağımlılık yaratan huzursuzluğun çok üzerinde huzursuzluk yaratıyor ama yine de hareketli tablo fikrinden sonra gösterilen çalışmalar daha başarılı idi. sonuç olarak anlattıklarının; doğum, evlilik, çocuk sahibi olma, sinema akademisine kabulü gibi dönemleri dışında hepsi lynch'in kafasında yaşanan şeylerden ibaretmiş gibi geldi.
    --- spoiler ---

    not: film müziklerinden the night bell with lightning'i dinlemenizi tavsiye ederim.
    tanım: bir belgesel, güzel bir belgesel.
  • klasik biyografi filmlerinden çok uzak,

    sıkı bir david lynch hayranı değilseniz film sizi sıkacaktır. hatta filmi izlemeden önce david lynch filmografisini bitirmelisiniz. çünkü filmde david lynch in filmografisinde bulunan filmleri çekmeden önce nereden ilham aldığını direkt olarak olmasa da, yine kendi tarzında anlatıyor. hatta anlamanızı istiyor.

    kısaca beklentilerimin ne altında ne üstünde, izlenebilir bir film olmuş.
  • david lynch’in son derece normal, sıradan orta sınıf bir aileden geldiğini anlıyoruz bu destek paralarıyla çekilen belgeselde. sinemanın en tuhaf ürünlerini kotarmış bir adamın olağan ve mutlu bir aile yaşamından gelmesi ilginç belki ama birçok şeyi açıklamaya yetiyor. böyle bir ailede yetişmeseydi belki de yeteneği körelip gidecek, farklı alanlara yönelecekti. dolayısıyla lynchseverler olarak annesinin yaratıcılığını sınırlamasın diye ona boyama kitabı almamasına şükran borçluyuz. ayrıca deneysel koleksiyonunu ya da afı bursuyla yaptığı film hazırlıklarını görünce onu doğru dürüst bir iş bulmaya iknaya çalışan babasını dinlemediği için de mutluyuz. yoksa şimdi birçoğunu anlamadan sevdiğimiz o çarpıcı filmlerini göremezdik.
  • lynchsever bir insan olarak beni hayal kırıklığına uğratan belgesel. güzel bir aileden gelmişsin, güzel işler yapıyorsun anlıyorum david'ciğim ama bırak bu teoman ayaklarını. her karede elde sigara, bohem bohem havalar, eksantrik şeylere ilgi duyuyor olmaktan övünmeceler bla bla. egolarını ve ben farklıyım havalarını bir kenara bıraksaydı daha akıcı ve bilgilendirici bir belgesel olabilirdi.
  • david lynch'in film boyunca 3 paket uzun samsun tükettiği kırık anlatı.
  • david lynch zihninde çıktığımız, hatıralarında gezinti niteliği taşıyan belgesel; kendisini sevenler için çok değerli bir yapım.
hesabın var mı? giriş yap