• hizmetler alanında, malların serbest pazarına benzer bir pazar yaratmayı amaçlayan ve iç pazar eski komiseri frits bolkestein’ın adıyla anılan avrupa hizmetler direktifi.

    ab’nin ekonomik rekabet gücünü artırmayı, ab çapındaki neo-liberal kurumsallaşmayı güçlendirmeyi ve her alanda serbest hizmet ticaretinin önünü açmayı hedefleyen direktif, yeni üye devletlerden ucuz işgücü akınını teşvik eden yapısıyla, fransız seçmenlerin anayasa oylamasında ab anayasasına hayır oyu vermelerinde de etkili bir rol oynamıştı. hizmet alanında faaliyet gösteren sermaye faaliyetlerinin önündeki engelleri kaldıran direktif, eğitim ve sağlık alanları dahil, çok geniş bir hizmetler alanındaki ilişkileri etkileyecek.

    bolkestein direktifi avrupa’daki tüm sendikal hareket tarafından, batı avrupa’nın sahip olduğu ücret, sağlık ve güvenlik ile çevre standartlarını baltalama girişimi olarak kabul ediliyor. konuyla ilgili epsu (european federation of public service unions-avrupa kamu hizmeti sendikaları federasyonu) yönetim kurulu açıklaması :

    1. epsu; genel ekonomik çıkar hizmetlerinin (geçh) hizmetler direktifi’nin kapsamına alınmasına ilişkin avrupa parlamentosu imco komitesi’nin aldığı kararı şiddetle kınar. bu kınama; ideolojik dayanaklardan ziyade, avrupa’nın politik sürecine saygı temelinden hareket eder. genel ekonomik çıkar hizmetleri (geçh) hakkında hazırlanan resmi rapor, kanaatlerini taslak anayasa antlaşmasına dayandırır. antlaşmanın başarısız olması, geçh’nin daha açık tanımlanması gerektiği anlamına gelir. böylesine net bir tanımın ve şeffaf politik tartışmanın olmaması durumunda, hizmetler direktifi, bazı kamu hizmetlerini olumsuz yönde etkileyecektir.

    2. epsu yk, hizmetler direktifi’nin olduğu gibi kalması karşısında muhalefetini sürdürdüğünü beyan eder. avrupa parlamentosu imco komitesinde 22 kasım tarihinde yapılan oylama sonucunda komisyonun önerilerinin ana unsurları değişmeden kaldığı için kabul edilemez. epsu yk, menşe ülke ilkesi gibi sosyal dampingi teşvik eden bütün önlemlere karşı direneceğini tekrar belirtir; iç pazarın sosyal müktesebata, iş yasasına ve toplu pazarlığa saygı göstermesi ve böylelikle nitelikli kamu hizmetlerini muhafaza etmesi konusuna gösterdiği duyarlılığın altını çizer. epsu yk, bu doğrultudaki bütün girişimleri desteklediğini belirtir.

    3. epsu’nun deneyimleri göstermektedir ki; kamu hizmetleri rekabete açılır açılmaz, kamu hizmetleri sağlayan özel sektörün yükümlülüklerinin sınırlandırılması için baskı yapılacaktır. üstelik, avrupa komisyonu’nun rekabet politikasına giren (örneğin, sosyal konut, hastaneler) bazı sektörler için yerine getirilmesi gerekli kamu hizmetleri yükümlülükleri de ab düzeyinde tanımlanmak zorundadır. hizmetler direktifi’nin asıl hedefinin hizmet sağlayıcıları etkileyen düzenlemeleri (yetki cetveli ve etkili izleme prosedürleri de dahil) mümkün olduğunca kaldırmak ya da azaltmak olduğu göz önüne alınırsa, bu durumu kötüleştirecektir. “varlık nedeni” sosyal içermeyi geliştirmek olan kamu yetkililerinin asli görevlerini yerine getirme kabiliyetini de engelleyecektir.

    4. epsu; parlamento, konsey ve komisyona seslenerek, kamu hizmetlerinin avrupa’nın ekonomik ve sosyal entegrasyonuna yaptığı önemli katkıyı tanıma ve hizmetler direktifinde geçh’ni dahil ederek bunu tehlikeye sokmama çağrısında bulunur. aksine, gçh/ geçh hakkında pozitif bir yasal çerçeveyi desteklemelidirler.

    5. anayasal anlaşmanın reddi, avrupa birliğinin inşasının yeni baştan ele alınmasına yönelik politik bir uyarı olarak anlaşılmalıdır. avrupa kuruluşları, avrupa yurttaşlarını yeniden birleştirme ve şevklendirme gibi tarihsel bir fırsatı kaçırıyorlar. bu durum, pazara dayalı ideoloji saplantısı ve avrupa projesinin sosyal boyutunun taşıdığı önemin göz ardı edilmesi yüzünden ortaya çıkmaktadır.

    6. ayrıca, lizbon gündemindeki hedeflere üye devletlerin sosyal sistemlerini birbiriyle çarpıştırarak ulaşılamaz. yurttaşlar en sonunda, kendi güvenliklerine yönelik bir tehdit olduğunu kavradıklarında, ekonomik entegrasyonu ve iç pazarı reddedecektir. daha şimdiden, üye devletler arasındaki ticaretin 2000 yılından bu yana düşmekte ve fiyat farklarının artmakta olduğuna dair işaretler söz konusudur. bu durum, üye devletler arasında işbirliği yerine, rekabeti teşvik eden mevcut avrupa stratejisinin işlemediğinin kanıtıdır.

    7. taslak hizmetler direktifi; daha çok yerine, daha az sosyal avrupa için çaba harcayan bugünkü hatalı stratejinin sadece bir örneğidir. çalışma zamanları direktifi, geçici işçi kiralama direktifi ve limanlar direktifi de diğer örnekleridir. epsu, 2006 başında, farklı gündemleri bir araya getiren, birbiriyle koordineli bir sendika seferberliğinin ileri taşıyacak en iyi yol olduğuna inanmaktadır.

    direktif ile ilgili kesk'in açıklaması ise :

    direktif ile kimsenin kontrol edemeyeceği kurallar geliyor!

    ab ülkelerinde hizmetlerin dolaşımını düzenleyen “hizmetler direktifi”, menşe ülke prensibi ilkesi ile çalışma ilişkilerini avrupa çapında kuralsızlaştırmaktadır. ab ülkelerinde hizmet sunumunu tamamen serbestleştirmeyi hedefleyen yönerge sayesinde, şirketler kuruldukları ülkelerin yasalarına tabi olacaktır. bu demektir ki; 25 farklı yasal sistem birbiriyle rekabet edecek ve bu durum, nitelik şartı, toplu sözleşmeler, sosyal koruma ve vergilendirme sistemleri üzerinde damping etkisi yapacaktır. ab ülkelerinde hizmet ticaretinin serbestleştirilmesini amaçlayan direktif, eğitim, sağlık vb. alanlarda kimsenin kontrol edemeyeceği kurallar karmaşasını beraberinde getirecektir.

    menşe ülke prensibi ile sermayenin serbest dolaşımı sınırsızlaştırılırken, emeğin serbest dolaşımı da neo-liberal çalışma ilkelerince sınırlandırılacak, kaybeden gene emekçiler olacaktır.

    direktif ile liberalizmin önündeki tüm engeller kaldırılmak isteniyor!

    hizmetler direktifi, avrupa konseyi’nin lizbon’da alınan kararlar çerçevesinde ekonomik reformları hayata geçirerek, ab’yi 2010 yılında dünyanın en dinamik ve en rekabet edilebilir ekonomisi oluşturmayı hedefliyor. bu hedefe ulaşmak için, emekçilerin 100 yıllık hakları yok sayılarak liberalizmin önündeki tüm engellerin kaldırılması ve bunun hukukunun oluşturulması hedeflenmektedir. işte direktif, bu yönde atılan en önemli adımlardan birisidir.
    direktif hizmetler tanımını çok geniş bir kapsamda ele almakta ve bütün hizmetler alanını sınırları aşan bir rekabet ortamına açmayı hedeflemektedir. bu yönüyle direktif, ab’nin ekonomik rekabet gücünü artırmayı, sosyal devletten ve nitelikli kamu hizmetlerinden vazgeçerek yapmaktadır.

    direktif gats anlaşmasını hakim kılma çabasıdır!

    avrupa birliğine üye ülkelerde çalışma yaşamını neo-liberal ilkeler çerçevesinde kurumsallaştırma amacını taşıyan direktif ile, çalışma yaşamında, hizmet ticaretinin serbestleştirilmesini amaçlayan gats anlaşmasının hakim kılınması amaçlanmaktadır. hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi anlaşmasının (gats) bir uzantısı olan yönergede, hizmetler arasında herhangi bir ayrıma gidilmemiş ve kamu yararı sağlayan hizmetler de bu anlaşmanın kapsamında değerlendirilmiştir.

    direktif emekçiler arasında rekabeti ve çelişkiyi derinleştirecektir!

    yeni üye devletlerden ucuz işgücü akını korkusunu körükleyen direktif, avrupa emekçileri arasında rekabeti derileştirme amacındadır. direktif, avrupalı emekçilerin sahip olduğu ücret, sağlık, sosyal güvenlik gibi sosyal haklarını baltalama girişimidir. mikro milliyetçiliğin ve sosyal dışlanmanın hat safhaya vardığı avrupa’da, göçmen işçilere yönelik nefreti körükleyecek bu direktif ile emekçiler yapay bölünmelere maruz kalacaktır. bir yanda ucuz emek karşısında sosyal haklarından ve güvencelerinden vazgeçmek zorunda bırakılan emekçiler, diğer yanda ise hiçbir sendikal hakka sahip olmayan asgari yaşam düzeyinde yaşamaya mecbur edilen güvencesiz işçiler.

    fransa ve hollanda halkları tarafından reddedilen ab anayasasının ilkesel olarak devamı niteliğindeki direktifle, kaybedenin emekçiler olduğu düşünüldüğünde, tek bir kazananın olduğu da açıktır. o da, küreselleşen sermayedir. sermayenin küreselleşme eğilimini güçlendirdiği son 20 yıllık süreçte, daha ucuz emek ve daha düşük maliyet arayışında olan ve kar oranlarını artırmak için her türlü vahşi önlemi dayatan kapitalizm, bolkestein direktifi ile bir kez daha gerçek yüzünü ortaya koymaktadır.

    avrupa emekçilerin mücadelesi ile buluşmanın yolu ülkemizdeki mücadeleyi yükseltmekten geçmektedir. bu anlayışla bugün buradayız.

    sosyal dampinge karşı, sosyal bir avrupa için, nitelikli kamu hizmetleri için avrupa emekçileri ile birlikte harekete geçme vaktidir. sermayenin avrupasına karşı, kamu yararını gözeten, halk için hizmeti savunan emeğin avrupası için bolkestein direktifine karşı çıkıyoruz.

    kaynak :sendika.org ve kesk.org.tr
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap