• amerika'da mahkeme celbi, boşanma evrakı vs. gibi bir yasal bir belge size teslim edildikten sonra duyacağınız cümle. yanlış anlaşılmasın amerika'da bulunup da "you've been served" yemişliğim falan yok ama kültür emperyalizmi sağolsun filmler, diziler oturduğumuz yerden amerikalı gibi olduk valla.

    neyse genelde şöyle oluyor: iş yerinde sap gibi kahve sırasında bekleyen, arkadaşıyla konuşan ya da ne bileyim koşudan dönüp nefes nefese kapıyı açmaya çalışan kahramanımıza nereden çıktığı belli olmayan ama pek dakik olan ulak yaklaşıyor, selamsız sabahsız zarfı eline tutuşturup "you've been served" dedikten sonra göründüğü gibi bir anda kayboluyor.

    aslında işin mantığı şu: ulağa önemli bir evrak verilmiş, o da "kardeşim bu evrakı sana teslim etmekle mükellefim, ben işimi yaptım sana teslim ediyorum, sen de resmi bir şey alıyorsun, haberin olsun" diyecek. ama sinsi ulaklar you've been served çekip kaşla göz arasında görünüp kaybolduğu için ne olduğunu anlayamıyorsun, "sen verdin iyi hoş da bakalım ben bu servisi kabul ediyor muyum?" diye karşı çıkamıyorsun. daha ziyade "ulan nereden çıktı bu şebek?" diye düşünürken elinde zarfa bakıp "ahanda!! karı bizi boşamış haberimiz yok" diye kalakalıyorsun.

    zaten bu hain ulaklar yüzünden you've been served günlük kullanıma girmiş, birinden laf yediğinizde mesela çok afedersiniz, "aldın mı eline? eh eh ehh!!" mealinde "you've been served" veya aynı anlama gelen you got served geliyor karşıdan. hatta filmi bile var, şöyle ki: (bkz: you got served)
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap