70 entry daha
  • yıllar sonra gereksiz bir merakla son kitabı gizli anların yolcusu'nu okuduktan sonra kendisi hakkındaki dağınık düşüncelerimin tam anlamıyla yerine oturduğu, elitist takılan bir yazar. bu sebeple olur da bir gün okursa diye mektup yazdım kendisine, pul bulamadığımdan buraya yazıyorum, kusura bakmaz umarım.

    uyarı: eğer bu kitabı okumayı düşünüyorsanız bazı ufak spoilerlar yüzünden aşağıdaki mektubu okumamanız sizin hayrınızadır.

    sevgili ayşe,

    seni okumayalı yaklaşık 7 yıl olmuş. o günden bugüne geçen zamanda ben büyüdüm, son iki yıldır biraz yıprandım ve sen de yaşlandın. bunadın demiyorum kusura bakmazsın umarım gerçeği yumuşattığım için. hem son kitabını* okumayı başarmama (evet başarmak çünkü bu kadar ucuz bir roman yazacağına pek ihtimal vermiyordum) hem de şans eseri kitabı okuduktan sonra karşılaştığım röportajlarına rağmen kaba olmamak için çaba sarf ediyorum.

    "nereden başlasam ki acep" sığlığıyla adım atmak istemesem de yazacaklarıma, inan zor tutuyorum kendimi. ucuz amerikan sinemasında önce filmin sonunu görüp ardından hikayeye baştan başlama olayı saçmalığını "uu beybi, meraklandırırım ben şimdi bunları." diyip kitabına taşıman bambaşkaymış cidden. emin ol kitabın sonunu daha başından tam olarak kavramak, hele ki kitap ve kitabın içindeki karakterlerin derinliği (derinsizliği) yetersiz ve kötü olunca tüm okuma zevkimin içine pisliyor (kabalıktan bahsetmiştim değil mi hemen başta, gene de kendimi tuttum da "sıçıyor" demedim).

    inan cümlelerimde bir çekememezlik söz konusu değil. kendi halinde, pek edebi değeri olmayan ama çıtır çerez mahiyetinde gayet akıcı kitaplar yazan bir kadınsın, eyvallah. çoğu kitabını garip bir tesadüf eseri hep otobüs yolculuklarında okudum ve bitirdim. ama gelip de bana 40'lı yaşlarında bir adamın bir öpücükle içindeki homoseksüelliği (ya da biseksüelliği, kavram sana kalmış bu da benim sana kıyağım olsun) keşfetmesini bana yutturamazsın. erkeklerin yanaktan öpüştüğü ya da kafataslarını tokuştururak yakınlık kurduğu bir toplumuz, e o zaman neredeyse tüm türk toplumunun bu travmayı yaşaması gerekiyor. pek tabii iki erkek arasındaki cinsel yakınlığı anlat(a)mamanı "bu porno kitabı değil!" diyerek geçiştirip "sağlıklı" heteroseksüel ilişkiyi en ince ayrıntılarına kadar sadece bu kitabında değil diğer kitaplarında da anlatman midemi bulandırıyor.

    ayşe arman'a verdiğin röportajda "benim de gay arkadaşlarım var" tadında laflar etmişsin. çok güldüm okudukça ne yalan söyleyeyim. hepimizin artık 6 yaşından beri gay arkadaşları var ayşecim, o yüzden bu tarz yorumlar bize pek işlemiyor artık. o yüzden mektubuma burada son verirkene, bir dakika doktor bey geliyorum*, senden tek ricam bundan sonra "canım istedi, yazdım." dedikten sonra o tarz yazılarını kendine saklaman. hatta max brod vari, öldükten sonra bana bırak. korkma max'ın yaptığı ikiyüzlülüğü yapmayacağım, her bir sayfayı tek tek yakacağım yazdıklarının.

    tüm yapay sevgi ve samimi saygılarımla,
    hunterofphoenix
141 entry daha
hesabın var mı? giriş yap