54 entry daha
  • bir gün biri çıkıp da "öyle bir gün gelecek ki, bir gün bir yerde sümeyye erdoğan'ı savunmak durumunda kalacaksın" dese, okkalı bir "ha siktir ordan" der giderdim.

    o gün de gelecekmiş meğer.

    olayın kahramanlarından biri olan (ki haberde ismi dahi geçmiyor) sipahibaşı rolündeki "tolga tuncer"'in cümbüş sahnesinde seyircilere sataşmasının yersizliği devlet tiyatroları kulislerinde sıkça konuşulan bir konudur. her ne kadar haberde metinde geçtiği iddia edilse de bu sataşmalar tamamen tolga tuncer'in götünden uydurduğu seyirciyle bağ kurma çabalarından öteye gidemez. ki tolga tuncer'in bu konuda oyunun yönetmeni şakir gürzumar tarafından çok daha önce uyarıldığı da kulağıma gelenler arasında. (hatta ve hatta tolga tuncer'in bu sataşmaları şakir gürzumar'ın izlediği oyunlarda yapmaktan özenle kaçındığı da oyuncular tarafından bilinir.)

    fakat bu sataşmalar genelde seyirciye sevimli görünme çabaları olduğundan dolayı izleyiciler genelde pek takılmazlar. yukarıda da söylediğim gibi "gereksiz" ve "keyfi" bulmamdan dolayı yapılmaması gerektiğini savunan ben bile izlediğim oyunlardan birinde sataşmalardan biri bana denk gelince gülüp geçmiş, tepki verme gereği duymamıştım.

    düne kadar olayı genç osmanda oynayan bir kaç arkadaştan "aabi tolga gene takıldı seyircilerden birine hatun kalktı gitti ardından 200 kişi daha kalktı gitti olay oldu görmen lazımdı." şeklinde duyan ben tepki veren seyircinin sümeyye erdoğan olduğundan bile haberim olmadan "kalktıysa hakkıdır abi, millet oyun izlemeye geliyor oraya. sahneden üzerine laf atan bi adama saygı göstermek zorunda değil." şeklinde tepki vermiştim ki muhabbetin devamında tolga tuncer'in "takılma" kalıbından biraz çıkıp bariz bir şekilde terbiyesizlik yaptığını öğrendiğimde kalkıp giden seyirciye bir kez daha hak vermiştim.

    az önce radikal okurken denk gelen haberle bu kadar içinde olduğum bir olayın kahramanlarından birinin sümeyye erdoğan olduğunu görünce şaşırdım haliyle. fakat sonra sözlüğe girip hakkında yazılanları okuduğumdaysa sadece "güldüm."

    olayı bilmiyorsunuz,
    oyunu bilmiyorsunuz,
    oyuncuları tanımıyorsunuz,

    gazetedeki haberde ne yazdığı pek de umrumda değil (ki olayla alakasız şeyler yazıyor) bu üçünden herhangi biri hakkında zerre fikri olmayanların konu hakkında yorum yapmaması gerektiğini düşünüyorum.

    komik oluyor zira.

    salonu terk eden seyircinin ahmet, mehmet veya sümeyye erdoğan oluşu beni ilgilendirmiyor. bu keyfi terbiyesizlik karşısında tepkisini kişisel olarak koymuştur ve bu durumda (benim gözümde) tamamen haklıdır. bakın ardından kalkıp giden polis okulu ekibi konusuna girmiyorum. o apayrı bir konu. fakat kimse bana kalkıp da sahnenin kutsallığından, sahnedeki oyuncunun söylediklerinin karakterin söyledikleri oluşundan kişisel algılanmaması gerektiğinden falan bahsetmesin.

    yukarıda da defalarca söylediğim gibi tolga tuncer'in her oyunda yaptığı reji dışı sataşmalar tamamen oyuncunun götünden uydurduğu kendi şovunu yapma çabasıdır. (yine oyunda oynayan arkadaşların sürekli söylediği kadarıyla) bazen yer yer haddini aştığı oluyormuş fakat genelde seyirciler buna gülüp geçiyor fakat (tekrar söylüyorum) kimse bunu kaldırmak mecburiyetinde değil. kaldıracak insan var, kaldıramayacak insan var. tolga bey bu riski alıyorsa yaptığının da arkasında durmalı. üzerine çıkıp oyun oynadığı o sahne "karakter" kalkanına bürünüp seni izlemeye gelmiş insanlara terbiyesizlik yapma yeri değil.

    not: şu kadar yazıdan sonra "birader sen kimsin" diyenler için. oynuyorum efendim, devlet tiyatrosunda.
    not2: bir de 150 polis olayı var. #22978115

    yıllar sonra gelen düzeltme: bu entryi yazdığım sıralarda mevzu bahis şahısların yalancılığı, utanmazlığı ve ajitasyon güçlerinin ne dereceye ulaşabileceği konusunda pek de bir fikrim yoktu. yaşanan bütün bu gezi ve sonrası süreç boyunca birebir şahit olduklarım eşiğinde düzeltme ihtiyacı duyuyorum. ortada bir terbiyesizlik olduğu aşikar fakat kendisine müstehakmış efenim.
164 entry daha
hesabın var mı? giriş yap