6690 entry daha
  • dün yaptıklarım buna örnek olabilir..

    aşağıdaki isimler, gerçek isimler değildir, yalnız gerçeğine acayip derecede yakındır. zaten sorunlardan biri de burda anasını satıyim..

    şimdi filmi geriye sarıyoruz *makara sesi* hüüop! makinist!

    saat: 9.30 civarı
    yer: sınıf

    hoca kişisi geç kalanları derse almamaktadır, ki ders yüksek lisans dersidir (evet, hala..) elanor koşmaktan terlemiş, yerine oturmuştur. bir yandan defter kapağı ile yelpazelenirken, bir yandan da öndeki arkadaşına geçen haftaki -hastanede olduğu için giremediği- vizeyi soracaktır. bir an aklından "kızın adı neydi?" diye geçirir gibi olur, ama aklından geçen düşünce bitmeden, ağzından ismi çıkmıştır bile:

    elanor: melda.. mel-daaa! mel.. *melda döner* hah melda nabersin? sana bir şey sorucam.. *etrafına bakar* n'oldu be? neden gülüyorsunuz? *kimseden cevap gelmez*
    melda *gayet doğal, hiç bozmadan*: sor canım..
    elanor *mal, hala anlamıyor, millet gülüyor, bu da, yüzünde gözünde bir şey var sanıyor* : ya hoca geçen hafta vizede ne sordu?
    melda-elanor konuşması bu eksende bir süre devam eder.

    ders başlar, hoca "merve nerede?" der..

    melda(!) elini kaldırır:"buradayım hocam!"

    evet, kızın ismi melda falan değil.. (-_-) işin kötü -ya da iyi, bilemedim- yanı, elanor'un beyni hiç uğraşmamış, direkt bir isim uyduruvermiştir.

    saat: 11.00, ders çıkışı
    yer: fotokopici önü

    elanor, çıktıkları derse ait bir notu çektirecektir. ismi sündüz olan arkadaş, "ben notu ahu'dan aldım. ona geri verirsin." der. işbu not veren arkadaş ve ahu, elanor'un "her gün muhabbet ettiği" arkadaşlarıdır.

    fotokopi çekilirken ahu gelir, "ya bu dersin başka notu var mı elinde? sen ne çektiriyorsun?" diye sorar.

    elanor elindeki notları gösterir: "ben bu notları sündüz'den aldım, ahu'nunmuş bu notlar." der.

    ahu: "elanor.. ahu benim??" diyerek, eliyle kendini gösterir.

    fotokopici ve çevresindekiler pert olur. -gülmekten-

    saat: 11:30
    yer: kantin

    elanor, hala, geçen haftaki giremediği vizesine takılmış vaziyettedir. önüne gelene soru sormaktadır. laboratuvar arkadaşı -ki arkadaşının ismi "sunay" gibi bir şeydir, ancak elanor bu arkadaşı ile ne zaman konuşsa, kıza ısrarla "cansu" demektedir, sunay ise elanor'la ne zaman konuşsa, ısrarla "şebnem" demektedir, ki elanor'un ismi aslında "meltem"dir. yani, ikisinin de kafası hep iyi aslında- neyse, lab. arkadaşı gelir, diğer bir arkadaş da (dilek diyelim buna da) bir şeyler almış, yanlarına gelmektedir. elanor, sunay'a döner, yanlarına dönmekte olan arkadaşı işaret eder aceleyle-

    elanor: eeeeee!! (konuşma yok, sadece "eeee!" diye bir ses çıkarabiliyor, çünkü ne soracağını unutmuş ve/veya cümle kuramıyor mal.. ya da komple cümle kurmayı unutmuş da olabilir, bilemiyorum..)
    sunay: ?? ne?
    elanor: yaaaaaaa!!!!! 0_o (bak hala..)
    sunay: beni mi diyorsun? ismim sunay.. :) gene mi unuttun?? (bu arada, kendisi neredeyse her gün konuştuğum bir arkadaşım olur.)
    elanor: ya seni demiyorum, senin ismini hatırlıyorum! :)))) gelenin ismi neydi yaa?? ufffff! -ki dilek de sürekli muhabbet ettiği bir diğer arkadaşı-
    sunay: dilek'i mi diyorsun??
    elanor: hah!! dilek dilek tamam!! dileeeeeeeeeeekkk!!! :3
    sunay: puhahhahahahhajasasksashajslsasdlsadhalsdasld x))))))

    - hızlıca bir geçiş, bir sonraki ders.. biter.. çılgınca bir tempoyla metroya koşulur, taksim'e atar kendini bu bünye.. acele bir yemek, sonrasında sinema faslı ve..

    saat: 22:00 suları
    yer: taksim

    sinemadan çıkmış (bkz: atlıkarınca) ve son derece gergin olan elanor ve arkadaşları, muhabbet edip çay içmektedirler. bu arada çay kafası oldukça, gerginlikleri gider, eğlenirler, falan filan..

    elanor bir cümle kurar -ne olduğunu tam hatırlamıyorum, ama aslı şöyle olması lazım gelirken-

    "bu akşam hüzünleri evde bıraktım.."

    yerine, elanor:

    "bu akşam bıraktım hüzünleri evde??"

    der, sonra cümlesini düzeltir, "ben bugün konuşamıyorum, milletin ismini unutuyorum.. şimdi de cümle devirmeye başladım.. ehuhuhe" der *gülüşmeler vs. vs.*

    derken, arkadaş bir şeye nah çeker (neye nah çektiğini hatırlamıyorum)

    elanor aslen, "olm fuck buddy olur be o!" diyeceğine,

    "olm bodyfuck* olur be o!", der.

    karşı taraftan ani çay püskürtmeler gelirken, elanor yerinden hızlıca kalkar, bi tur gülüp geri gelir.

    fin..

    edit: evt o fuck buddy onu da yanlış yazmışım. güya bir de toefl alıcaz.. (ne alakası var lan??)
7958 entry daha
hesabın var mı? giriş yap